Cumartesi Anneleri, farklı şehirlerde 6 gün arayla gözaltına alınan ve bir daha haber alınamayan Halil Alpsoy ve Kasım Alpsoy kuzenlerin akıbetini sorarak faillerinin yargılanmasını istedi.
Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin bulunması ve cezalandırılmasını talep etmek amacıyla her hafta gerçekleştirdikleri açıklamalarının 841’incisini pandemi nedeniyle sosyal medya hesaplarında gerçekleştirdi. Bu haftaki açıklamada, farklı şehirlerde 6 gün arayla gözaltına alınan ve bir daha haber alınamayan Halil Alpsoy ve Kasım Alpsoy kuzenlerin dosyası konu edildi.
İFADE İÇİN GİTTİ GERİ DÖNMEDİ
Fikriye Alpsoy, eşinin 1994’te bir gece yarısı misafirlikten dönerken gözaltına alındığını ve kendisinden bir daha haber alamadıklarını ifade ederek, “3 kişi üzerlerinde polis üniforması ile geldiler. Dediler ki ‘Halil seni karakola kadar götüreceğiz, ifade için.’ Halil’de arabanın anahtarını bana verdi ve gitti. Bekledim gelmedi sabah saatlerinde karakola gittim. Dün gece polisin eşimi gözaltına aldığını söyledim. Fakat bana ‘böyle bir şahsı gözaltına almadık’ dediler. Aramadığım karakol kalmadı. Ondan fazla dilekçe yazdım fakat dilekçelerim kabul edilmedi” dedi. Alpsoy, yaşadığı sürece mücadelesini sürdüreceğini ifade etti.
‘VAZGEÇMEYECEĞİZ’
Erdoğan Alpsoy da eşi Kasım Alpsoy’un 26 yıl evden gözaltına alındığını ve o tarihten bu yana kendisinden haber alınamadığını söyledi. “Ölü mü sağ mı söylemelerini istiyoruz” diyen Alpsoy, “Sanmasınlar ki vazgeçtik sanmasınlar ki artık akıbetlerini sormayacağız, unuttuk sanmasınlar. Hayatımız boyunca unutmayacağız. Onları buluncaya kadar vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
6 GÜN ARAYLA ALINDILAR
Bu haftaki basın metnini Cumartesi insanlarından Çiğdem Demirbilek okudu. 12 Mayıs 1994 gecesi gözaltına alınan Halil Aksoy’un 18 gün sonra işkenceden tanınmaz hale geldiğini belirten Demirbilek, İstanbul’dan 530 km uzaklıkta buluna Kırıkkale’de ormanlık bir alana bırakıldığını ve kardeşlerinin Aksoy’u elindeki izden teşhis edebildiklerini aktardı. Demirbilek, “Halil Alpsoy’un gözaltına alınmasından bir hafta sonra, polisler amcasının oğlu Kasım Alpsoy’un Adana’daki evine de baskın yaptı. Uzun menzilli silah taşıyan çelik yelekli polisler 18 Mayıs 1994 günü sabaha karşı 30 yaşındaki Kasım Alpsoy’u gözaltına aldı. Seyhan İlçe Jandarma Komutanlığı’na götürülen Alpsoy burada içinde istihbaratçıların da bulunduğu bir ekip tarafından sorgulandı” dedi.
BİNADAN BİR DAHA ÇIKAMADI
Gözaltına alındığı günün akşamı Kasım Alpsoy’un serbest bırakıldığını fakat kimliğine el konulduğunu, “Yarın gel. Kimliğini al” denildiğini ifade eden Demirbilek, “Eşine daha önce İstanbul’da gözaltına alındığında kendisini sorgulayan timin Adana’ya gelerek oradaki işkencesine de katıldığını söyledi. Ertesi gün, kimliğini almak üzere bir akrabasıyla birlikte Seyhan İlçe Jandarma Komutanlığı’na gitti. Akrabası tüm gün kapıda bekledi ancak Kasım Alpsoy girdiği o binadan bir daha çıkamadı” dedi
KAYBETTİRME RESMİ SİYASETE DÖNÜŞTÜ
Kasım Alpsoy ve Halil Alpsoy’un bugüne kadar gözaltına alındıklarının devlet tarafından inkar edildiğini söyleyen Demirbilek, “Devletin ilgili kurumları onları gözaltına alanların, işkence ile sorgulayanların ve kaybedenlerin yargılanması için etkili araştırma, soruşturma yapma görevini yerine getirmedi. Çünkü gözaltında kaybetmeler bu topraklarda resmi bir siyasete dayanarak işlendi; bu insanlığa karşı suçu işleyenlere koruma sağlandı. Gözaltında kaybetmelerin üstü örtüldü. Kayıp yakınlarının hakikate ve adalete erişimi engellendi” şeklinde konuştu.