HABER İNCELEME | İLKER DOĞAN
Çinli iş kadını Lisha Yu’nun öldürülmesi olayının sanıklarından Uygur Sağlık Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Aldulaffar Tamuygur, tutuklu bulunduğu cezaevinde hayatını kaybetti. Çin hükümeti ve onun Türkiye uzantısı Aydınlık grubunun hedefinde olan Tamuygur, Uygurlara yönelik zulmün duyurulması konusundaki çalışmalarıyla tanınıyordu. Cezaevinde infaz edildiği ileri sürülen doktor Tamuygur’un kesin ölüm nedeni otopsi raporunun ardından ortaya çıkacak.
Abdulgaffar Tamuygur’un ölüm haberini ilk olarak Doğu Türkistan Milli Meclis Başkanı Seyit Tümtürk duyurdu. Tümtürk, önceki gün sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Doğu Türkistan davasına güzel hizmetleri olmuş Dr. Abdulgaffar Tamuygur kardeşimiz bugün hakkın rahmetine kavuşmuştur,” ifadelerini kullandı.
ÖLÜM NEDENİ AÇIKLANMADI
Uygur Sağlık Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Aldulaffar Tamuygur’un bilinen herhangi bir sağlık sorunu yoktu. Tamuygur’un ölüm nedeni konusunda net bir açıklama da şu ana kadar yapılmadı. Kesin ölüm sebebi otopsi sonrası ortaya çıkacak. Ancak Çin hükümeti ve Aydınlık grubunun hedefinde olan Tamuygur’un cezaevinde infaz edildiği iddiaları kulaktan kulağa dolaşıyor. Hükümet yetkilileri yalanlasa da Türk hükümetinin daha önce Çin’in istediği bazı Uygurları gözaltına alıp iade ettiği ortaya çıkmıştı.
Doktor Abdulgaffar Tamuygur, Doğu Türkistanlılar arasında sevilen bir isim. Çin’in zulmünün dünyaya duyurulması konusunda çalışmalarıyla tanınıyor. Konuyla ilgili bugüne kadar yaptığı çok sayıda açıklama var. Dolayısıyla Çin hükümeti ile onun Türkiye uzantısı olarak çalışan Perinçek grubunun da doğrudan hedef aldığı isimlerden biri. Aydınlık grubuna göre Tamuygur, tıpkı Çin zulmünü duyurmaya çalışan diğer Uygurlar gibi ‘bölücü bir terörist’.
2019 YILI ARALIK AYINDA TUTUKLANDI
Abdulgaffar Tamuygur, 2019 yılı aralık ayından beri cezaevinde. Tutuklanma gerekçesi ise İstanbul’da geçen 2 Ekim 2019’da Çinli bir iş kadınının kaçırılıp, öldürülmesiyle ilişkili olduğu iddiası. Çin Halk Cumhuriyeti vatandaşı Lisha Yu’nun (31) cesedi Bilecik’te toprağa gömülü olarak bulunmuştu. Yu’nun cesedinin bulunduğu arazi, Tamuygur’a aitti. Olayla ilgili Abdulgaffar Tamuygur’la birlikte 4 kişi tutuklandı.
Bakırköy 23. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki savunmasında Tamuygur, olayla kendisinin ilgisi olmadığını anlatmıştı. Tamuygur, mahkemedeki ifadesinde, “Olaydan iki gün sonra Yunuscan ve Hüseyin akşam yanıma geldi. Yunuscan (Türkistanlı), bir arkadaşının Çinli bir kadından alacağı olduğunu, bu arkadaşının bir araç kiraladığını, bagaja baktıklarında kadının öldüğünü anladıklarını ve benim arsamın dışında kalan ormanlık alana gömdüklerini anlattı. Bunu duyunca yanımdan kovdum, ‘Nasıl böyle bir şey yaparsınız?’ diye kızdım. Olayın nasıl olduğunu bilmiyorum.” demişti.
KORKTUĞUM İÇİN KOLLUĞA GİDEMEDİM
Olayı kolluk güçlerine neden bildirmediği sorusuna ise şöyle cevap verdi: “Olaya karışmadığım için korktuğumdan dolayı kolluğa gitmedim. Uygur Türkleri arasında tanınan biri olduğum için eğer ben konuşsaydım benim için ‘Diğer sanıkları satmış mı?’ diyerek konuşurlardı.”
Diğer sanıkların ifadelerine göre de Tamuygur’un olayla ilgisi yoktu ve kaçırılan kadının cesedi kendi bilgisi dışında arazisine gömülmüştü. Mobese kayıtları da sanıkların ifadelerini doğruluyordu. Buna göre Çinli kadın, Abdulselam isimli şahıs ve Yunuscan Türkistanlı tarafından alacak davası nedeniyle sorgulanmak için kaçırılıyor. Ancak genç kadın otopsi raporuna göre aracın bagajında havasızlıktan hayatını kaybediyor. Bunun üzerine panikleyen şahıslar cesedi Yunuscan Türkistanlı’nın komşusu olan Tamuygur’un çiftliğinin bulunduğu araziye gömüyor. Abdulgaffar Tamuygur’un ise olaylardan iki gün sonra haberi oluyor.
Ancak iddianamede diğer sanıklar gibi Abdulgaffar Tamuygur için de ‘tasarlayarak kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, ‘cebir, tehdit veya hile kullanarak birden fazla kişi tarafından kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan da 4 yıldan 14’er yıla kadar hapis cezası istendi.