Eski İstanbul Barosu Başkanı Turgut Kazan, AKP’li Milletvekilleri tarafından Meclis’e sunulan kanun teklifine ilişkin olarak, “Önerilen değişiklikle, Cumhuriyetimizin Cumhuriyet Savcılığına son veriyorlar. Bilginiz olsun” dedi.
Avukat Turgut Kazan, AKP’li vekiller tarafından TBMM Başkanlığı’na sunulan “Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”ni değerlendirdi.
Twitter’dan açıklama yapan Kazan, “Hep bir savcı çıkıp dava açmayacak mı diye soruluyordu. Ya çıkarsa diye korktular. Hemen bir yasa teklifi hazırlayıp meclise sundular. Önerilen değişiklikle, Cumhuriyetimizin Cumhuriyet Savcılığına son veriyorlar. Bilginiz olsun” ifadelerini kullandı.
Kazan, şöyle devam etti:
“Zaten, uzun süredir Başsavcı ne diyorsa, o oluyordu. Örneğin, R. Zarrab için, böyle TAKİPSİZLİK kararı sağlanmıştı. Sonra, hep aynı yol izlendi. Ve C.Savcılarının takdir hakkı kaldırılarak, Başsavcıya fiilen tam bir hakimiyet tanındı.
Y13CD’nin 12.11.2020 günlü kararı Savcıların takdir hakkını vurgulayınca telaşa kapıldılar. 25.05.2021 günlü torba teklifle, soruşturmayı sonlandıracak kararlar için, kendi belirledikleri Başsavcıyı yetkili kılıyorlar. Ve böylece, C.Savcılığını C.Savcılığı olmaktan çıkarıyorlar.”
Teklifin içinde neler var?
- Ceza infaz kurumları ve tutukevleri izleme kurullarının görev ve yükümlülüklerinin genişletilmesi,
- Bu kurulların raporlarının Kamu Denetçiliği Kurumu ve Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumuna gönderilmesi,
- Soruşturmayı sonlandıran kararlarla ilgili olarak uygulamada oluşabilecek farklılıkların önlenmesi ve uygulama birliğinin sağlanması amacıyla Cumhuriyet başsavcılarına sorumluluk verilmesi,
- Akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerinin infaz usulüne ilişkin infaz hâkimlikleri ile hükmü veren mahkemeler arasında yaşanan yetki uyuşmazlığının giderilmesi için infaz hâkiminin tek başına yetkilendirilmesi,
- Hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazı kararı verilen yabancı hükümlülerin durumlarının, sınır dışı edilme işlemleriyle ilgili olarak değerlendirilmek üzere İçişleri Bakanlığına bildirilmesi,
- Kadın hükümlünün; on beş yaşını doldurmamış çocuğunun bulunması ve babanın da ölmüş veya ceza infaz kurumunda olması durumunda toplum güvenliği bakımından ağır ve somut bir tehlike oluşturmayacağının değerlendirilmesi hâlinde cezasının infazının çocuğun on beş yaşını doldurmasına kadar Cumhuriyet Başsavcılığınca ertelenebilmesi,
- Kendi istekleri ile başka bir ceza infaz kurumuna nakledilen hükümlülerin maddi durumlarının yetersiz olduğunu belgelendirmeleri hâlinde nakil gideri ödememeleri,
- Hükümlülerin elektronik yöntemlerle mektup alışverişi yapabilmeleri,
- Terör suçları ile örgütlü suçlardan mahkum olan veya tehlikeli hâlde bulunan ya da ceza infaz kurumu dışındaki kişilerle iletişimi tehlikeli görülen hükümlülerin haberleşmelerinin ve dışarıdan gelen kişilerle ceza infaz kurumunda gerçekleştirdikleri görüşmelerin kaydının belirli amaçlar ve sınırlamalara uygun olmak kaydıyla saklanabilmesi,
- Hükümlünün ziyaretçileriyle yapacağı görüşmelerin süresinin uzatılması,
- Hükümlüler bakımından hasta ziyareti amacıyla verilen mazeret izinleri arasında beklenmesi gereken asgari bir aylık süre şartının kaldırılması.