1996’da Korkut Eken’le birlikte gazeteci Kutlu Adalı’yı öldürmek için Kıbrıs’a gittiklerini anlatan Atilla Peker, “Kutlu Adalı’yı öldürmek için gittiğimi biliyordum. Bana, Kutlu Adalı dağlarda gezen PKK’lı terörist gibi anlatılmıştı” dedi.
Organize suç örgütü lideri Sedat Peker, örgütüne operasyon düzenlenip evinin basılmasından sonra Youtube hesabından video yayınlayarak özellikle İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu hedef almaya başlamıştı. Peker, 23 Mayıs’ta yayınladığı 7’nci videosunda 1996’da dönemin içişleri bakanı Mehmet Ağar ve Eken’in talebi üzerine çözüm ve barış yanlısı Kıbrıslı gazeteci Kutlu Adalı’yı öldürmesi için kardeşi Atilla Peker’i görevlendirdiğini söylemişti.
Aynı gün Muğla’nın Fethiye ilçesinde ‘ruhsatsız silah bulundurmak’ suçlamasıyla gözaltına alınıp adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Atilla Peker, savcılık ifadesinde, Eken’le birlikte Adalı’yı öldürmek üzere Kıbrıs’a gittiklerini, Eken’in kendisine silah kullanmayı öğrettiğini, Adalı’nın evinin çevresinde keşif yaptıklarını, cinayeti işlemeden geri döndüklerini, Eken’in daha sonra kendisine “Atilla biz Kıbrıs işini hallettik” diyerek Adalı’nın öldürüldüğünü söylediğini anlatmıştı.
Eken ise “Adalı’yı tanımıyorum. Olayın araştırılması için suç duyurusunda bulunacağım” demiş, o dönem Kıbrıs’a artan PKK faaliyetlerini araştırmak için Ağar’ın görevlendirmesiyle gittiğini, yanına Atilla Peker’i de aldığını söylemişti. Eken, devlet görevlisi olmayan Peker’i ‘devlet stratejisi‘ nedeniyle yanına aldığını ifade etmişti.
Sözcü’den Saygı Öztürk’e konuşan Atilla Peker, 1996 yılının mart ya da nisan ayında Sedat Peker’in çağrısı üzerine Korkut Eken’le buluşmak üzere bir otele gittiğini söyledi. Peker, “Kıbrıs’ta, Türk tarafını Yunanlılara satmak isteyen PKK’lılar olduğunu, bunların asker ve polislerimizi şehit edenler olduğunu söyledi” dedi.
Peker, Eken’le Kıbrıs’a gittiklerindeki ilk süreci şöyle anlattı: “Korkut ağabeyle birlikte Kıbrıs’a gidip bir otele yerleştik. Albay Galip Mendi’nin görev yaptığı Sivil Savunma Dairesi’ne gittik. Orada Yarbay Enver Topuz da bulunuyordu. Onların Kutlu Adalı suikastıyla ilgilerinin olup olmadığını bilmiyorum. O görüşme sırasında da Kutlu Adalı adı geçmedi. Ben bu şahsın o zaman PKK’lı terörist olduğunu sanıyordum. KKTC’ye, Kutlu Adalı’yı öldürmek için gittiğimi biliyordum. Bana, Kutlu Adalı dağlarda gezen PKK’lı terörist gibi anlatılmıştı.”
Peker, Kıbrıs’ta Barış Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Hasan Kundakçı’nın makamına da gittiklerini söyledi.
Adalı’nın evinin etrafında keşif yapmak amacıyla iki kez dolaştıklarını anlatan Peker, bu esnada yanında susturucu takılmış Uzi ve Jeriko model silah bulundurduğunu söyledi.
Peker şöyle devam etti: “Evinin önüne gittiğimizde Adalı’nın yanında 12-13 yaşındaki bir çocuk bulunuyordu. Rahmetli belki başına böyle bir şey gelecek diye çocukla dolaşıyor diye de aklımdan geçti. Yanında çocuk olursa belki canına kıymazlar diye böyle bir yola başvurduğunu düşündüm. Ev yola yakındı. Evin ışıkları yanıyor ve sesler geliyordu.”
“Kıbrıs’ta çalışmamızın üçüncü gününde, Kutlu Adalı’yı alayın içine getirdiler” diyen Peker, bu sebeple Adalı’yı ‘öldüremediklerini’ söyledi.
Teşhir olduklarını düşünerek Türkiye’ye döndüklerini belirten Peker, Eken’in kendisine “Atilla’cığım, bu olay için tekrar geleceğiz” ifade etti.
Eken’in üç-dört ay sonraki buluşmalarında kendisine “Kıbrıs’taki meseleyi hallettik, duydun mu” dediğini aktaran Peker, “Ben gazeteden okumuştum, Kıbrıs’ın Uğur Mumcu’sunun suikasta uğradığını. O zaman Kutlu Adalı’nın gazeteci olduğunu öğrendim” dedi.