Terörle Mücadele ve İstihbarat hocası Prof Ahmet Yayla, Ali Abaday ile Gündem-Siz’de Sedat Peker videolarını ve Türkiye’de mafya, siyaset ve istihbarat ağındaki uyuşturucu ile silah kaçakçılığı konularını anlattı.
DeSales Üniversitesi İç Güvenlik Merkezi Direktörü ve Georgetown Üniversitesi İstihbarat Çalışmaları bölümü Terörle Mücadele ve İstihbarat hocası Prof Ahmet Yayla, Ali Abaday ile Gündem-Siz’de Sedat Peker videolarını ve Türkiye’de mafya, siyaset ve istihbarat ağındaki uyuşturucu ile silah kaçakçılığı konularını anlattı.
Programın başında Ali Abaday, organize suç çetesi lideri Sedat Peker’in açıklamaları sonrasında MİT, polis, siyaset ve mafyanın iç içe geçtiği bir yapının göründüğünü ancak sonraki açıklamalarda bu yapıların arasında da bir kavga varmış algısı oluştuğunu ifade edip, Ahmet Yayla’nın nasıl gördüğünü sordu.
Yayla, dışarıdan oldukça kompleks görülen bu durumun kendisi için oldukça basit olduğunu belirtti ve şunları söyledi:
“Hadiseye ben 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonlarından başlamak istiyorum. Üç bakan, Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan, bakanların oğulları… Biz bu yolsuzluk operasyonunda milyar dolarlardan bahsediyoruz. Şunu anlamamız gerekiyor, Türkiye’deki tüm akçeli işlerin arkasında Erdoğan ve ailesi var. Bu şu demek oluyor, eğer bir yerden bir şekilde para kazanılıyorsa Erdoğan bu işten yüzde alıyor.”
Ahmet Yayla, 17-25 Aralık’ta Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın yeni ittifaklar yapmazsa iktidarda kalamayacağını anladığını, kendisi için iktidarda kalmanın çok önemli olduğunu çünkü iktidardan düştüğü zaman hem yolsuzluk hem de IŞİD ve El-Kaide gibi terör örgütleriyle olan ilişkileri nedeniyle yargılanacağını bildiğini vurguladı.
Erdoğan’ın bu sebeple ulusalcılara yaklaştığını belirten Prof Ahmet Yayla, “İki grup ulusalcılardan bahsetmek lazım. Birincisi Perinçek grubu, diğeri zaten ittifak ortağı olduğu MHP” dedi. Sözlerinin devamında Yayla, Erdoğan’ın ayrıca hem kaba güç hem de illegal işlerini yaptırabileceği güçlere ihtiyacı olduğunu, burada mafya tipi örgütlemelerle anlaşmaya gittiğini söyledi.
Ali Abaday, bu yapılanmanın Veli Küçük organizasyonuna benzediğini söyleyerek, Erdoğan’ın benzer bir yola gidip gitmediğini sorunca Yayla şunları söyledi;
“Erdoğan böyle bir yol ayrımına gitti ve bu yapıyı devşirdi. Ama bir kanaldan değil, birkaç kanaldan yapmaya çalıştı. Çünkü yalnız kalmıştı. Arkasında yetişmiş bir kitle yok. Fanatik, eğitimsiz ve şiddete meyilli bir kitle var ama Erdoğan’ın ihtiyacı olduğunda akıllı bir şekilde destekleyecek kitlesi yok. Buradaki en büyük destekçi, Ergenekon dediğimiz eski yapılanmalar. Fakat, Erdoğan bunlara sürekli güvenemez çünkü ideolojik olarak ayrılar. Bir ortak çıkar var ama onlara karşı da hamleler yaparak kendi durumunu sağlamlaştırmaya çalıştı Erdoğan.”
Programın ilerleyen kısımlarında Ali Abaday, Türkiye’den çok fazla uyuşturucunun geçtiğini, ayrıca silah kaçakçılığı yapıldığını belirtip, yabancı ülkelerin ev istihbarat teşkilatlarının bunları bilip bilmediğini sordu.
Ahmet Yayla, Batı’nın bu durumu bildiğini ve bu yüzden Erdoğan’ın Rusya ile yakınlaştığını aktararak, “NATO ve Batı bütün yapılan kanunsuz işleri biliyor. Fakat, ‘Erdoğan gidici, Türkiye’yi kaybetmeyelim’ görüşü içindeler. Bu sebeple beklemedeler” dedi.
Abaday’ın, “Peki, Erdoğan sonrası? Ya Süleyman Soylu veya Berat Albayrak gelirse?” sorusuna ise Yayla, “İkisi de Erdoğan gibi karizmatik değil ve halkı bu derece ellerinde tutamazlar” cevabını verdi.
KAYNAK: AHVAL