TİP Milletvekili Ahmet Şık, Sedat Peker’in videolarıyla ortaya çıkan siyaset-mafya ilişkilerinin AKP’ye güç kaybettirdiğini söyledi.
Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, Medyascope’ta gazeteci Ruşen Çakır’ın konuğu oldu. Sedat Peker’in videoları sonrası Türkiye’nin geldiği durumun değerlendirildiği programda, önemli yorumlarda bulundu.
Peker’in asıl hedefinin Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu savunan Şık, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun da Habertürk yayını sonrası kendini kurtardığını savundu. Polis teşkilatından Peker’e belge yağdığını iddia eden Şık, AKP içinde de Soylu’dan rahatsızlığın açık şekilde dile getirildiğini vurguladı. Şık’a göre MHP’nin mafya liderleri Alaattin Çakıcı ve Kürşat Yılmaz’ın hapisten çıkarılması ve MHP’nin de sahip çıkmasının altında “seçim güvenliği” tehlikesi bulunuyor. Şık, son olarak AKP’nin silahlandırdığı paramiliter yapılarla seçimi kaybetse bile gitmeyeceği bir durum oluşursa, hem ordu hem de emniyet teşkilatı AKP’nin yanında durmaz. Şık, bu savına gerekçe olarak da ordunun üst yapısının NATO olmasını öne sürüyor…
İşte Ahmet Şık’ın Ruşen Çakır’ın sorularına verdiği yanıtlardan öne çıkan başlıklar…
“ASIL HEDEFİ ERDOĞAN”
Sedat Peker’in asıl hedefinin Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğunu belirten Ahmet Şık, “Baştan beri benim tespitim Sedat Peker’in nihai hedefinin Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğu yönünde. Gidişat onu gösteriyordu. Son videoyla birlikte de o hedefi açıkladı. Suriye meselesinde doğrudan iktidarın suçlarına ilişkin bir şey söylüyor. Bir sonraki video bence sadece Tayyip Erdoğan’ı anlatacak bize. Peker, baştan beri iyi düşünülmüş bir taktik ve strateji ile hareket etti” ifadelerini kullandı.
“İKTİDARIN YAPTIĞI HUKUKSUZLUKLARI MEŞRU KILMA ÇABASIYLA ÇOK İLİNTİLİ BİR YERDE DURUYOR”
Toplumun Sedat Peker’in açıklamalarına inandığını ancak iktidar kanadından gelen açıklamalara inanmadığını vurgulayan Şık, “İktidarın savunmalarına Türkiye’de kimse inanmıyor artık. Be bence çok büyük bir açmaz. Pislik dedikleri, mafya babası dedikleri, organize suç örgütü lideri dedikleri bir insanın söylediklerini insanlar ciddiye alıyor. Çünkü, bu siyasal iktidarın mevcut pozisyonuyla ve yaptığı hukuksuzlukları meşru kılma çabasıyla çok ilintili bir yerde duruyor” dedi.
“AKP VE MHP’NİN REDDETTİĞİ KOMİSYONU BİZ KENDİMİZ KURACAĞIZ”
TBMM’de Sedat Peker’in iddialarına ilişkin Araştırma Komisyonu kurulması önerisini AKP ve MHP’nin reddettiğini hatırlatan Şık, “TİP’le bağlantılı olarak gazeteci ve hukukçulardan oluşan bir komisyon kurup bu iddiaları araştıracağız. Sonucunda da dört başı mahmur bir rapor çıkaracağız. Meclis’in kurması gereken komisyonu bir kendimiz bağımsız olarak kuruyoruz. Dört başı mamur bir rapor ortaya çıkaracağız” ifadelerini kullandı.
SOYLU HABERTÜRK YAYINI ÇARŞAMBA GÜNÜ YAPILMAK İSTENDİĞİNDE ‘BENİM İÇİN GEÇ OLUR’ DEMİŞ
TİP Milletvekili Ahmet Şık, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Habertürk televizyonunda katıldığı ve pazartesi günü yayınlana programla ilgili de dikkat çekici bir iddiayı gündeme getirdi. “Soylu’yu kurtaran Habertürk yayınıydı” diyen Şık, “Oradaki gazeteci arkadaşlarımızı eleştirmek için bir şey söylemiyorum ama o yayın, yara almadığı için ertesi gün Bahçeli topa girdi. Ki zaten, duyduklarımı söyleyeyim, yayın Çarşamba günü yapılmak istendiğinde ‘benim için çok geç oluyor’ diyor. Yani diyor ki Salı günü grup toplantısı var, ‘Çarşamba günü de Recep Tayyip Erdoğan konuşacak, ondan önce bir pozisyon alalım, kafamda bir plan var.’ Ki o planı da uyguladı” yorumunda bulundu.
“AKP’NİN DURUMU MEKSİKA AÇMAZI, HERKES BİRBİRİNE SİLAHI DOĞRULTMUŞTUR”
Ahmet Şık, Sedat Peker ve Süleyman Soylu krizi nedeniyle AKP’nin çok ciddi bir ikilemde kaldığını vurgulayan Ahmet Şık, şöyle devam etti: “Hem Bloomberg’e hem de BBC’ye demeç veren AKP’nin üst düzey isimleri dedikleri, aslında AKP içindeki çeşitli güç odaklarının temsilcileri. Ben bunu duydum Meclis’te, AKP içerisinden. ‘Yüz yüze konuşuluyor bunlar’ dediler, ‘Soylu gitmeli.’ AKP’nin durumu gerçekten Meksika açmazı. Tarantino’nun kurgusudur ya, ikiden fazla kişi herkes silahı birbirine doğrultmuştur. AKP şu an öyle. Soylu’yu azlederlerse o da Sedat Peker gibi gidip video yayınlar mı diye korkuyorlar. Çünkü bulunduğu makam her türlü bilgiye erişimin olduğu bir makam. AKP’yi bir arada tutan zamkın adı suç, herkes suça bulaşmış durumda. Herkes ondan korkuyor. İki, yerinde tutarsak acaba Soylu’nun ne yaptığını da bilmiyoruz ya varsa, ona dair bir ifşa videosu da gelir ve bizim iktidarımız bir yara alır mı diye açmazın içindeler. Sonra Bahçeli topa girince Erdoğan çizemedi Soylu’yu ama bu gitmeyeceği anlamına gelmiyor.”
“POLİS TEŞKİLATINDAN PEKER’E BELGE YAĞIYOR”
Ahmet Şık, teşkilat içindeki birçok polisin Sedat Peker’e belge akıttığını belirterek, “Şunu biliyorum, Türkiye’nin birçok yerinden hani yüzlerce binlerce demeyeyim ama çok sayıda polis Sedat Peker’e istihbarat akıtıyor. Bunu da anlat bunu da anlat diye. Çünkü bunlar suç ilişkisine bulaşmamış, ya da bulaşanı varsa canı yanmış, teşkilatın içindeki birtakım insanlar. Ama ben ağırlıklı olarak dürüst polisler olduğunu düşünüyorum. Sedat Peker’e akıtıyorlar bilgileri. Polis teşkilatından gidiyor, biliyorum yani” şeklinde konuştu.
“SERDAR EKŞİ KİM? SURİYE SİLAHLARINA ATIF VARDI”
Şık, Peker’in yayınladığı bir videoda ekrana gösterdiği kağıtta Suriye’ye giden silahlar ve Serdar Ekşi ifadesinin olduğunu hatırlatarak, şöyle devam etti: “Videolar ilk çıktığında pazarlık mı yapılıyor kuşkusuna kapıldım ama giderek çıtayı yükseltmesi… Bir videoda kağıdı altı gösterdi. Ben onun ekran görüntüsünü aldım büyüttüm, beşinci madde Suriye’ye giden silahlar ve altında bir isim yazıyor: Serdar Ekşi. Serdar Ekşi kim? Taa o videoda aslında Recep Tayyip Erdoğan’a ve Suriye meselesine bir atıf vardı. Serdar Ekşi, Serdar Ekşioğlu’ndan bahsediyor. Serdar Ekşioğlu Recep Tayyip Erdoğan’la hısım. Cumhurbaşkanının babası iki evli, ikinci evliliğinden bir kadınla, yani yeğeniyle Serdar Ekşioğlu evli. Ve araştırdığınızda Serdar Ekşioğlu’nun Suriye’ye silah, silah demeyeyim de ‘yardım’ gönderenlerden biri olduğu çıkmış. O camiada bilinir. Orda aslında Suriye meselesinde Erdoğan’a mesaj verilmişti. Bak Serdar Ekşioğlu’nu da biliyorum. Bak tanık yazıyor, Serdar Ekşioğlu şahit yazıyordu. Anlatacağım diyordu. Kurduğu oyun denkleminde. Bence Erdoğan konuşmasaydı bu hafta ondan bahsetmeyecekti. Kendisiyle muhataplık kurup yanıt verene kadar kimseye bir şey söylemiyor. Soylu’ya devam edecekti. Sayın Cumhurbaşkanı yanıt verdi, yanıt verince de Sedat Peker’in tuzağına düşmüş oldu.”
“BİR İÇİŞLERİ BAKANI OTOPARK DEĞNEKÇİSİ GİBİ Mİ DAVRANACAK?”
Peker’in gündeme getirdiği, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun sigorta şirketinin Türkiye’deki büyük şirketlerin sigorta işlerini aldığına dair ifadelerine de değinen Şık, “Türkiye’nin güvenlik bürokrasisinin başındaki bakan kendi sigorta şirketi üzerinden şirketlere sigorta poliçesi imzalatıyor. Bu şeye benziyor, değnekçiler vardı ya, ‘Çizerim ha arabanı’ derdi eğer para vermezsen. E bu ona benzemiyor mu? Bir İçişleri Bakanı otopark değnekçisi gibi mi davranacak? Bu, eğer benim şirketimle çalışmazsan arabanı çizerim, demektir. Olmaz. Hem ahlaki olarak problemli hem mesleki olarak problemli. Gelin buradan araştıralım” ifadelerini kullandı.
“ÇAKICI VE KORKMAZ NEDEN ÇIKARILDI? SANDIK GÜVENLİĞİNE KAFA YORMAK GEREKİR…”
Ahmet Şık, AKP iktidarı için yapılan “ilk seçimde gidiyorlar” yorumu için de şunları anlattı: “Son süreç AKP’yi yaralı mı? Evet yaraladı, zaten yaralıydı. Ben şöyle bir sayıklamanın peşinden gitmemek gerektiğini düşünüyorum: ‘İlk seçimde gidiyorlar.’ İnsanlar şunu sormalı: İktidarın iki ortağı var, AKP, MHP. MHP Çakıcı’ya neden sahip çıkıyor? Ya da geçtiğimiz günlerde Kürşat Yılmaz neden hapisten çıkarıldı? Bu iktidar mafyayla, mafya olduğunu bildiğimiz insanlarla, ki birisi de Sedat Peker’miş, neden bu kadar iş tutuyor? Olası bir seçimde sandık güvenliğini kimlerin tehlikeye düşüreceğine dair insanların biraz kafa yorması gerektiğini düşünüyorum. Çakıcı’nın Peker’in onun bunun, iktidarla ortak olan mafyanın, nerde sandıklara kritik müdahale edebileceğini bence bir yerde not etmek gerekiyor.
“ORDU VE POLİS TEŞKİLATININ İKTİDARIN YANINDA DURACAĞINI SANMIYORUM”
TİP Milletvekili Ahmet Şık, AKP’nin kurulan paramiliter yapılarla insanlara korku yaydığını, insanların kafasında “malımız çökerler”, “hapse atarlar” imajını oluşturduğunu ancak buna çok da katılmadığını belirterek İstanbul seçimlerinin iptal edilmesi ve sonrasında yaşananları hatırlattı. Şık’a göre ordu ve polis teşkilatı, böyle bir kaos ortamı doğarsa, iktidarın yanında durmaz. Şık, şöyle devam ediyor: “Türkiye’de silahlı bürokrasinin en büyük gücü ordu, ben sanılanın aksine ordunun tamamının, bütün olarak iktidarın yanında olduğunu düşünmüyorum. Politik olarak birtakım kazançları olabilir, içerisinde AKP MHP seçmeni olan bir kitle olabilir ama ordunun üst kimliği NATO’culuktur. NATO ne derse. NATO derse ki iktidarın yanında saf tutun, evet orda tutarlar. Ben niceliksel olarak daha çok silaha sahip olan ordunun ve bunun içerisinde polis teşkilatını da katıyorum, bu iktidarın yanında durmayacağını düşünüyorum. Öyle olunca işin rengi değişir.”