Türkiye-Yunanistan kara sınırına Avrupa Birliği tarafından Amerika Birleşik Devletleri (ABD)-Meksika sınırındakine benzer yeni bir çelik duvar inşâ edileceği bildirildi. Sınırdaki gözlem kulelerine uzun menzilli kameralar, gece görüşlü ve çoklu sensörler içeren bu yeni duvar, Meriç Nehri boyunca göçmenlerin yaygın olarak kullandığı geçiş noktalarına yerleştiriliyor.
Yüksek teknoloji araçlarıyla toplanan veriler, şüpheli hareketleri hemen tespit etmek için yapay zeka analizi kullanan kontrol merkezlerine gönderilecek.
AVRUPA BİRLİĞİ, 3 MİLYAR EURO HARCADI
AB, çoğu Suriye, Irak ve Afganistan’daki savaşlardan kaçan 1 milyondan fazla insanın Yunanistan’a ve diğer AB ülkelerine aktığı 2015-16’daki mülteci krizinin ardından güvenlik teknolojisi araştırmalarına 3 milyar euro harcadı.
Yunanistan-Türkiye sınırında inşâ edilen otomatik gözetleme ağı, projektörler ve uzun menzilli akustik cihazlar kullanan nehir ve kara devriyeleriyle, göçmenleri erken tespit edip geçişlerini engellemeyi amaçlıyor.
Yunanistan Sınır Muhafızları Dairesi Başkanı Dimonsthenis Kamargios, ağın temel unsurlarının yıl sonuna kadar uygulamaya geçeceğini söyledi.
Kamargios basına yaptığı açıklamada, “Görevimiz göçmenlerin ülkeye yasadışı yollardan girmesini önlemek. Bunu yapmak için modern ekipman ve araçlara ihtiyacımız var.” dedi.
BAŞKA DOĞU AVRUPA ÜLKELERİNDE DE TEST EDİLDİ
Avrupa’daki üniversitelerde özel firmalarla çalışan araştırmacılar, geliştirdikleri fütüristik gözetim ve doğrulama teknolojisi içeren projeleri Türk-Yunan sınırında test ettiler. Benzer testler ayrıca Macaristan, Letonya ve AB üyesi diğer doğu Avrupa ülkelerinin sınırları boyunca da gerçekleştirildi.
Yunanistan, göçmenlerin Midilli ve diğer Yunan adalarına ulaşmasını durdurmak için Frontex’in karasuları dışında devriye gezmesine izin vermesi için AB’ye baskı yapıyor.
İNSAN HAKLARI GRUPLARI TEPKİLİ
Ancak insan hakları grupları, ortaya çıkan teknolojinin savaşlardan ve aşırı zorluklardan kaçan mültecilerin sığınacak yer bulmasını daha da zorlaştıracağını belirtiyor.
Dijital haklar grubu EDRi’den Ella Jakubowska, AB yetkililerinin karmaşık göç sorunuyla uğraşırken ahlaki düşünceleri bir kenara bırakmak için “tekno-çözümcülüğü” benimsediğini savundu.
Jakubowska, “AB fonlarının, göç halindeki insanları suçlulaştıran, deneyen ve insanlıktan çıkaran şekillerde kullanılan pahalı teknolojilere tekrar tekrar akıtılması derinden rahatsız edici.” dedi.
Yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınında Avrupa’nın birçok bölgesinde yıllardır artış gösteren göç akışları yavaşladı. Örneğin Yunanistan’da 2019’da yaklaşık 75 bin olan gelen sığınmacı sayısı 2020’de yüzde 78 düşüşle 15 bin 700’e indi.