İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun bahsettiği ve 1990’lı yıllarda binlerce insanın kaçırılmasında kullanılan “beyaz Toros” araçların yerini günümüzde Transporter ve Ranger tipi araçlar aldı. Sadece dört yılda en az 200 kişi kaçırıldı.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, devlet bağlantılı çete yöneticisi Sedat Peker’in kimi itirafları üzerine dün bir kez daha canlı yayında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Sorulara net cevaplar vermekten kaçınan Soylu, daha çok siyasete nasıl başladığını anlatarak, birçok soruda konuyu “terörle mücadeleye” getirdi. Soylu’nun faili meçhul cinayetler, işkence ve kaçırılmalara dair iddiaları ise program boyunca izleyiciler arasında en çok tartışan konuların başında geldi.
Soylu, 4,5 yıllık bakanlığı döneminde işkence olmadığını kaydederek, “Bizim dönemimizde bir Hablemitoğlu, onun dışında bir tane faili meçhul cinayet var mı? Biz terörle mücadele ediyoruz değil mi? 4,5 yıldır bakanlık yapıyorum ben, iç güvenlikle ilgili terörle mücadele meselesi kime ait? Ne olursunuz söyleyin, eğer böyle bir şey varsa, bakın ben boş kağıda imza atmaya hazırım, terörle mücadelede bu başarının altında gayri hukuki, beyaz Toros, faili meçhul cinayetler varsa, getirin boş kağıtlar getirin istifa edeyim” dedi.
Soylu’nun bahsettiği ve 1990’lı yıllarda binlerce insanın kaçırılmasında kullanılan “beyaz Toros” araçların yerini günümüzde Transporter ve Ranger tipi araçlar aldı. Özellikle Soylu’nun göreve geldiği 31 Ağustos 2016 tarihinden sonra çok sayıda kişi Transporter ve Ranger tipi araçlar ile kaçırıldı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) verilerine göre sadece 2017 ve 2018 yılları arasında farklı siyasi görüşlere sahip 35 kişi belli sürelerde kaçırıldı. Gözleri kapatılarak ıssız yerlere götürülen kişiler ya darp edildi ya tehdit edildi ya da ajanlık dayatmasına maruz kaldı. Söz konusu kişilerin büyük çoğunluğu daha sonra bir süre dolaştırılarak farklı noktalara bırakıldı.
Hak İnisiyatifi’nin raporuna göre ise, 2016’dan bu yana 28 kişi kaçırıldı. Rapora göre, 2016 yılında 3, 2017 yılında 14, 2018 yılında 5 ve 2019 yılında 6 kişi kaçırıldı. Toplam 28 kaçırma vakasından 16’sının Ankara’da yaşanması ise dikkati çekti. Kaçırılma olaylarının birçoğu siyah Transporter ile yapıldı. Bu kişilerden bazıları PKK ile bazıları ise FETÖ ve DHKP-C ile ilişkilendirildi.
Kaçırılma vakaları sadece 2017 ve 2019 yıllarıyla sınırlı kalmadı. Sonraki süreçte de birçok kaçırılma vakası yaşandı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Dersim Dağ’ın, partisinin Gençlik Meclisi üyelerine yönelik baskılar, kaçırılma, ajanlık dayatmaları, gözaltı ve tutuklamalara dair verdiği soru önergesine göre, 2020 yılı içerisinde 160 Gençlik Meclisi üyesi kaçırıldı. Hatice Aras, Ezgi Orak, eski PM üyesi Erol Çiftçi, Elif Ceylan, Ronda Bat ve Sultan Taş bu kişilerden bazıları. Önergede yer alan isimler dışında da aynı yıl içerisinde kimi kaçırılma vakalarının yaşandığı tahmin ediliyor.
2021’de kaçırılma vakaları devam etti. Ankara, Van, Diyarbakır ve İstanbul’da aralarında HDP’li Gençlik Meclisi üyelerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda kişi kaçırıldı.
Soylu döneminde kimliği belirsiz kişi ya da kişiler tarafından kaçırılan ve halen kendilerinden haber alınamayan kişiler de bulunuyor. Şırnak’ın Beytüşşebap ilçesine bağlı Kovankaya (Mehrî) Köyü’nde eşi ile birlikte kaçırılan Süryani Hürmüz Diril bunlardan sadece birisi. Hürmüz ve Şimoni Diril çifti, 8 Ocak 2020’de kimliği belirsiz kişi ya da kişiler tarafından kaçırıldı. Çiftlerden Şimoni Diril’in cenazesi 70 gün sonra Hezil Çayı’nın kenarında bulundu. Ancak 500 günü aşkın bir süre geçmesine rağmen Hürmüz Diril’in akıbetine dair herhangi gelişme yaşanmadı.
Yine 29 Aralık 2020 tarihinde ofisinden çıktıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan eski Başbakanlık Raportörü Hüseyin Galip Küçüközyiğit de bunlardan birisi.
KAYNAK: MEZOPOTAMYA AJANSI – GÖKHAN ALTAY