Çin’in Fransa’da yayın hakkı kazanan devlet kanalında Uygur Türklerinin maruz kaldığı baskıları yalanlamak için sahte Fransız gazetecilerle propaganda yaptığı ortaya çıktı.
Kısa süre önce Çin devlet televizyonu CGTN, Fransa’da Fransızca yayın yapma hakkı elde etti. Bir de Fransızca internet sitesi kuran kanal, çeşitli konularda farklı gazetecilerin görüşlerine sayfasında yer vermeye başladı.
Fransa’nın önde gelen gazetelerinden Le Monde ise Uygur Türklerine yapılan baskı ve eziyetleri yalanlayan bir köşe yazısının yazarının sahte isim kullanan ve gazeteci olmadığı ortaya çıkan bir kişi olduğunu gösterdi.
Basın mensupları kendisini bağımsız bir gazeteci olarak tanıtan ”Laurene Beaumond” adlı kişinin ne basın kartı sahibi olduğunu ne de Profesyonel Fransız Gazeteciler Komisyonu’na üye olduğunu tespit etti.
Sorbonne mezunu ve Çin’de 7 yıl kalmış
CGTN’de yayınlanan köşe yazısının girişinde bulunan “gazetecinin” özgeçmişinde Sorbonne Üniversitesi’nde Sanat Tarihi ve Arkeoloji bölümlerinden mezun olduktan sonra Gazetecilik Master’ı yaptığı ve ardından da Paris’te farklı gazetelerde görev aldığı bilgisi bulunuyor. Yine bu kısa öz geçmişe göre Laurene Beaumond adlı bu kişinin Pekin’e gittiği ve burada neredeyse 7 yıl yaşadığı belirtiliyor.
Tüm bu bilgiler hakkında hiçbir somut belgeye ulaşamayan Le Monde gazetesi, Mart 2021’de açılan Twitter hesabında Beaumond’un kullandığı profil fotoğrafının ise görüntü bankalarından alındığını tespit etti.
Çin için tam bir “propaganda silahı” olarak çalışan kişinin kaleme aldığı Uygur karşıtı yazıda ise Uygur kadınlarının kısırlaştırıldığı ya da bu azınlığın zorla çalıştırıldığı iddiaları kesin bir dille yalanlanıyor. İddiaların hiçbir somut delile dayanmadığını belirten “gazeteci”, Çin’den uzakta bir “mahkeme parodisi”nin oynandığının da altını çiziyor. Uygurların eğitim kamplarında tutulmadığını da ileri süren Beaumond, 2014 ile 2019 arası Sincan’a “sayısız” ziyarette bulunduğunu ve Uygurların bölgede “yaşama sevinci” ile dolu olduklarını ifade ediyor.
Gazeteci hakkında CGTN ve Çin’in Paris Büyükelçiliği’ne Antoine Bondaz adlı araştırmacının yönelttiği sorular ise büyükelçiliğin büyük tepkisini çekmişti.