Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesini ‘derin bir hayal kırıklığı ve cesaret kırıcı bir geri adım’ olarak niteledi.
Beyaz Saray’dan yapılan yazılı açıklamada Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden ‘ani ve gerekçesiz olarak çekilmesi derin bir hayal kırıklığı yaratmaktadır’ denildi.
Türkiye ve dünya genelinde kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddetin arttığının vurgulandığı açıklamada, Türkiye’nin sözleşmeyi imzalayan ilk ülke olduğu hatırlatıldı.
Açıklamada, kadına yönelik şiddetin bitirilmesi için ülkelerin, uluslararası anlaşmalardan çıkmak yerine kadına yönelik şiddeti sona erdirme taahhütlerini güçlendirmesi gerektiği kaydedildi.
“Bu, kadına yönelik şiddetin bitirilmesi için uluslararası harekette cesaret kırıcı bir adım” ifadeleri kullanılan metinde, cinsiyete dayalı şiddetin, dünyanın her köşesinde her milleti etkilediği belirtildi.
Avrupa’dan tepki
Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden Cumhurbaşkanlığı kararı ile çekilmesi, Avrupa’da da tepkiyle karşılandı.
Avrupalı liderler, “kadınları şiddetten korumak için tasarlanmış” uluslararası bir anlaşmadan çekilme kararını eleştirdi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı kararla ilgili yeniden düşünmeye çağırdı.
Almanya ve Fransa’nın aralarında olduğu ülkeler kararı ‘insan haklarında gerileme’ olarak değerlendirdi.
İstanbul Sözleşmesi nedir?
Avrupa Konseyinin “Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi” İstanbul’da imzalandığı için uluslararası camiada “İstanbul Sözleşmesi” olarak biliniyor.
Türkiye, 2011 yılında kabul edilen İstanbul Sözleşmesi’ni ilk imzalayan ve onaylayan ülkeydi. Sözleşme, 10 ülkenin onayıyla 2014 yılında yürürlüğe girmiş ve Temmuz 2019 itibariyle 34 devlet ve Avrupa Birliği tarafından da onaylanmıştı.
Sözleşme, uluslararası hukukta kadına karşı şiddetin, kadın erkek eşitsizliğinin ve kadınlara karşı yapılan ayrımcılığın sonuçları olduğuna vurgu yapan ilk sözleşme olma özelliğine sahip.