ABD Başkanı Joe Biden’ın resmen göreve başlamasıyla Türkiye-ABD ilişkileri de yeni bir döneme girdi.
Eski Başkan Donald Trump döneminde Rahip Brunson olayı ve S-400 alımı nedeniyle yaptırıma maruz kalsa da, arka kapı diplomasisi ile süreçleri hafif hasarlarla atlatmayı başardı. Ancak Biden döneminde işler çok da Ankara’nın istediği şekilde gitmeyecek izlenimi veriyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın telefon görüşmesi talebine Biden’ın bir ayı aşkın süredir cevap vermemesi, bu durumu açıkça ortaya koyuyor.
Biden kabinesinin Dışişleri Bakanı Antony Blinken’ın, Türkiye’yi “sözde stratejik ortak” seviyesine indirgemesi ve Türkiye’ye uygulanan S-400 yaptırımlarının genişletilebileceği mesajını vermesi de, Ankara-Washington hattındaki gerilimi gösteriyor.
ABD’nin saygın gazetelerinden Washington Post’ta da, iki ülke arasındaki ilişkinin geleceğine dair dikkat çeken bir haber/analiz yayımlandı.
Saray kaynaklarından görüşlerin de yer aldığı yazıda, Erdoğan’ın başdanışmanlarından birinin “Erdoğan, Biden ile Trump gibi kişisel ilişki peşinde, olmazsa sert pazarlığa girişecek” dediği aktarılıyor.
Washington Post’a göre Erdoğan’ın planları arasında, ABD’nin S-400 yaptırımları konusunda tavizler, Suriye meselesi ve yıllardır süren Halkbank davasını da içeren bir dizi başlık üzerinden büyük bir pazarlıklar yürütmek var.
Yazıda Erdoğan’ın eski bir kurmayının, “Erdoğan, etrafındaki herkesi yarının olmadığına ve uzlaşma şansının sıfır olmadığına inandırarak müzakereye soyunuyor” ifadesine dikkat çekilerek şunlar kaydediliyor:
“Sonunda, S-400’leri kullanmamasının karşılığında istediği şey, Trump ve Putin ile olduğu gibi Biden ile de kişisel bir ilişki. Ve insan hakları ve demokrasi konusunda daha fazla baş ağrısı çekmemek.”
WP yazısında, Washington’la ilgili meselelerde tek muhatap olarak ortaya çıkan eski danışmanın, Erdoğan’ın yolunun kendi rejiminin devamını garanti etme yolu olduğunu söylediğine vurgu yapılıyor.