Eğitimci Mustafa Kaşka, tam bir yıl önce Almanya’ya giderek iltica talebinde bulundu. Hakkında deport kararı verilen Kaşka, Türkiye uçağına bindirildiği sırada kriz geçirdi. Tedavisinin ardından polis merkezine götürülen Kaşka, gözaltında tutuluyor.
CEVHERİ GÜVEN | BOLD ÖZEL
Mustafa Kaşka, 25 Kasım 2019’da Türkiye’den Almanya’ya gelerek iltica etti. Türkiye’de hakkında tutuklama kararı bulunan Kaşka, dün (1 Aralık) Giesen’de kaldığı mülteci kampından polisler tarafından alınarak Türkiye’ye iade edilmek için Frankfurt Havalimanı’na götürüldü.
Uçağa bindirilirken “Gönderilirsem tutuklanacağım” diyerek bağıran ve kendini kaybeden Kaşka, kriz geçirmesi üzerine uçağın merdivenlerinden indirilerek Darmstad’taki bir polis merkezine götürüldü.
Büyük bir yanlış anlaşılmadan dolayı Türkiye’ye iade edilme tehlikesi yaşıyorum. Erdoğan zulmünden hayatımı tehlikeye atarak adaletine güvendiğim Almanya devletine sığındım. Sesimi duyurma adına bu hesabı açtım. Lütfen sesim olun.
— Mustafa kaska (@kaska_mustafa) December 2, 2020
Öğretmen Mustafa Kaşka, 2012 yılına kadar İzmir’deki Refik Bey üniversite öğrenci yurdunun müdürlüğünü yaptı. Ardından yine eğitim kurumlarında çalıştı. Geçmişte çalıştığı kurumlar Hizmet Hareketi’yle ilişkili olduğu gerekçesiyle 2016 yılında AKP tarafından kapatıldı. Ardından özel bir okulda sözleşmeli öğretmenliğe başlayan Kaşka, İzmir Valiliğinin Şubat 2018’deki talimatıyla işini tekrar kaybetti.
FİŞLENDİĞİMİ ANLADIM
Kaşka sonrasında yaşadıklarını ve Türkiye’den kaçışını şöyle anlatıyor:
“Haftada 7 saat derse girebiliyordum. Çok az kazanıyordum. Ama ona da izin vermediler. Valiliğin işten çıkartılma yazısı üzerine hakkımda bir soruşturma dosyası olduğunu, fişlendiğimi anladım. Evimden farklı bir adreste kalmaya başladım. Birkaç ay sonra 25 Mayıs 2018’de hakkımda arama kararı çıkartıldı. Polis beni evde bulamayınca 31 Mayıs’ta hakkımda yakalama kararı çıkartıldı. Saklanmaya başladım.”
Gülen Hareketine bağlı bir öğrenci yurdunda yönetici olmasının Türkiye’de “terör örgütü yöneticiliği” anlamına geldiğini söyleyen Kaşka, işkence görmekten korktuğunu anlatıyor.
“Yöneticilikten yargılananların işkence gördüklerini biliyordum. Bu yüzden saklandım ve Türkiye’den kaçmaya karar verdim. Aylarca yöntem aradım. Bir buçuk yıl saklanmak zorunda kaldım. Sonunda 23 Eylül 2019’da Meriç nehri üzerinden bir mülteci botuyla Yunanistan’a geçtim. Sonra da Almanya’ya gelerek 25 Kasım 2019’da iltica ettim.”
TUTUKLANIP İŞKENCE GÖRECEĞİM
Gözaltında tutulduğu Darmstad’daki polis merkezinde ulaştığımız Kaşka, yaşadıklarını gözyaşları içinde anlatıyor:
“Evliyim, bir çocuğum var. Daha önce Gülen Hareketi mensuplarından bazıları Yunanistan’dan Türkiye’ye iade edildi. Hepsi çok kötü şeyler yaşadılar. Çoğu tutuklu durumda. Deport edilirsem tutuklanacağım. Hakkımda yakalama kararı var. Bunun belgelerini BAMF’a vermeme rağmen dikkate almadılar. Verdiğim belgeler incelenmeden karar alınmış. Bu yanlışlık düzeltilmeli. Tutuklanacağım ve bir daha çocuğumu ne zaman görürüm bilmiyorum. Pandemi nedeniyle Türkiye cezaevleri çok kötü durumda zaten.”
İTİRAZ SÜRECİ DEVAM EDİYOR
BAMF’ın iltica başvurusuyla ilgili verdiği ret kararına avukatıyla itiraz ettiğini anlatan Kaşka, itiraz süreci devam ederken polisin deport uygulamasına da anlam veremiyor.
İnsan hakları kuruluşlarını ve kamuoyunu duyarlı olmaya çağıran Kaşka hayatını hapiste geçirmek istemediğini söylüyor: “Ben sadece öğretmenim. Hiçbir suç işlemedim. Politik kimliğim nedeniyle gençliğimi cezaevinde geçirmek istemiyorum. Kamuoyunu duyarlı olmaya, BAMF yetkililerini de sunduğum dosyayı bir kez daha dikkatlice incelemeye çağırıyorum.”