BBC’nin Kuzey Amerika muhabiri Anthony Zurcher, ABD başkanlık yarışının adayları Donald Trump ve Joe Biden arasındaki tartışmada kimin öne çıktığını kaleme aldı. Zurcher tartışmayı ‘birbirlerine karşılıklı yemek fırlatanların mücadelesine’ benzetti. BBC muhabirine göre kazanan da “üzerine en az yemek sıvanan kişi” oldu, bu kişi de Joe Biden’dı. Zurcher, Biden’ın yaşına rağmen Amerikalıların stres altında bile bir şekilde hayatta kalmayı başarabildiğini gösterdiğini söylüyor. Zurcher, analizine şöyle devam ediyor:
Twitter’da görmeye alışık olduğumuz geleneksel olmayan, tumturaklı, hakaretimiz Trump, 1,5 saatlik etkinlik boyunca bu özelliklerini gösterecek şekilde davrandı.
Ancak ABD Başkanı Trump’ın Twitter’da sergilediği kimlik, kendi takipçileri de dahil olmak üzere çoğu Amerikalının en sevmediği özelliği.
Trump’ın bu tartışmaya kendisine karşı çıkanları sarsmak için ihtiyacı vardı ancak tartışma, kime oy vereceğini bilmediğini söyleyen her 10 Amerikalıdan birinin fikrini değiştirmeye yardımcı olmuş gibi gözükmüyor.
CBS’e göre Trump, Biden’ın sözünü 73 defa kesti
Trump’ın amacının Biden’ı çökertmek olduğu anlaşılabiliyor, bunu da Trump’ın sürekli Biden’ın sözünü kesmesinden anlayabiliyoruz.
CBS Televizyonu’nun hesaplamasına göre Trump, Demokrat Parti’nin adayı Biden’ın sözünü 73 defa kesti.
Bu da ikili arasında kaotik görüş alışverişlerinin oluşmasına yol açtı; Trump, Biden’ı zekasından ötürü sorgularken Biden da Trump’ın bir palyaço olduğunu söyleyerek, “Çeneni kapatır mısın be adam?” dedi.
Trump’ın sürekli devam eden saldırılarına karşı Biden’ın güldüğü ve kafasını salladığı görüldü.
Moderatör Chris Wallace, bir sonraki konunun koronavirüs olduğunu ve bu konuda konuşmak için 2,5 dakikaları olduğunu söylemesi üzerine Biden, “Bu konuda iyi şanslar” yorumunda bulundu.
Koronavirüsle ilgili tartışma sırasında ise Trump geliştirdikleri politikaları savunurken Biden kameraya bakarak izleyicilere Trump’a inanıp inanmadıklarını sordu.
Biden, “Eğer daha akıllıca ve hızlı davranmazsan çok daha fazla insan ölecek” ifadesini kullandı.
Trump’ın “İnsanlar mekanlarının açık olmasını istiyor” ifadesine Biden, “İnsanlar güvende olmak istiyor” sözleriyle karşı çıktı.
Trump aşırı sağın şiddet olaylarını kınamadı
İki aday son zamanlarda ABD’de ırk temelli yaşanan tartışmaları ele alırken Biden eşitsizliği, Trump da şehirlerde yaşanan şiddet olaylarını vurgulamak istedi.
Biden, Trump’ı ırk temelli ayrımcılık yapmakla suçladı.
Trump ise Biden’ı 1993 yılında geçen ve siyahların daha çok hapse atılmasına yol açan yasadan ötürü eleştirdi.
Trump, kendisine bu şans verilmesine rağmen aşırı sağın gösterdiği şiddet olaylarını kınamadı.
Trump, beyazların üstünlüğünü savunan Proud Boys adındaki grubun sloganını onları savunmak için kullanarak, “Proud Boys (Gururlu Çocuklar) geride durun ve beklemede kalın” dedi.
Trump ayrıca, antifa, sol ve faşizm karşıtı gruplara da saldırdı.
George Floyd’un ölümü ve etrafında şekillenen tartışmalar, ABD’nin on yıllardır görmediği kadar güçlü bir şekilde kurumsal ırkçılık ve polis şiddetine karşı kitlesel hareketlerin ortaya çıkmasını sağlamıştı.
Ancak salı akşamı yaşanan tartışma bu tarihi anlara gölge düşürdü.
’47 ayda senin 47 yılda yaptığından çok daha fazla şey yaptım’
Trump’ın münazarada en çok öne çıkardığı argümanı ise ülkenin sorunlarını çözmek için Biden’ın da dahil olduğu yönetimlerden çok daha fazlasını yaptığı oldu.
Trump, “47 ayda senin 47 yılda yaptığından çok daha fazla şey yaptım” derken eski başkan yardımcısı Demokrat aday Biden ise “Bu başkanın döneminde daha zayıf, daha hasta, daha fakir, daha kutuplaşmış ve daha şiddetli olduk” dedi.
ABD Başkanı Trump, münazara boyunca Biden’ın partisi Demokratlar’daki solcu kanata saldırdı.
Trump, sağlık hizmetleri ve iklim konularında Demokrat Parti’nin diğer adaylarının argümanlarını eleştirirken, Biden, “Şu an aday benim. Demokrat Parti benim. Ben bunları savunmuyorum, benim politikalarım başka” dedi.
‘Bir öğretmenden az vergi ödüyorsun’
Konu, New York Times gazetesinin Trump’ın vergilerini ödemediğine yönelik haberine geldiğinde Trump 2016 yılında kullandığı savunmayı tekrarladı.
Trump, vergi kanunlarını herkesten daha iyi bildiğini söyleyerek kanunları kullanması sayesinde daha büyük vergiler ödemekten kurtulduğunu aktardı.
Biden ise bu tartışma zeminini Cumhuriyetçilerin geçirdiği vergi reformu yasasını eleştirmek için kullandı.
Biden, Trump’ın okullardaki öğretmenlerden daha az vergi ödediğine dair güçlü bir söylem kullanırken bu sözler ikili arasında yaşanan atışmadan dolayı arka planda kaldı.
Münazaranın kapanış kısmında seçimlerin adil ve özgür olup olmayacağına dair tartışmalar yürütüldü.
Trump, posta ile oy kullanılması sonucunda yolsuzluk yapılabileceğini öne sürerek seçimler için, “İyi sonuçlanmayabilir” dedi.
Biden ise seçim sonuçlarına saygı duyacağını dile getirdi.
Kasım ayında düzenlenecek seçime dair yürütülen tartışmalar ve söz kesmelerle kaotik bir akşam sona erdi.
Kelimenin geleneksel anlamıyla yaşanana bir münazara demek zordu.
Bu etkinliklerin seçimlerin sonucunu dramatik bir şekilde değiştirdiği çok görülmüyor ancak bu durumda daha da az kişinin fikri değişmiş olsa gerek.
Bu en çok Trump için kötü bir haber anlamına gelebilir çünkü Trump’ın en büyük zayıflığı kendisinin kaba davranışlarını sevmediklerini söyleyen banliyölerdeki kadın seçmenler.
Ancak Trump’ın amacı kampanyasını çirkin bir kavgaya dönüştürmek, böylece seçmenleri süreçten yabancılaştırmak ve en sonunda net bir sonucun olup olmayacağına dair kafa karışıklığı yaratmaksa akşam amacını gerçekleştirdi denebilir.