YORUM | TARIK TOROS
İslamcılarının nasıl şeriat özlemi varsa…
Türk solcusunun da devrim özlemi vardır.
Her iki grup da talep ettikleri şeyin içeriğinden ve sonuçlarından emin değillerdir.
Demokrasinin nimetlerinden yararlanırlar.
Oysa, ne demokrattırlar ne de özgürlükçü.
Hümanizmden anladıkları:
İnsanlığın yararına olan sistemi bulduklarına inanç ve bunu cebren dayatmaktan ibarettir.
***
Demokratik sosyalizm mi, sosyal demokrasi mi?
Gazi Mustafa Kemal mi, Mustafa Kemal Atatürk mü?
Türk solunda Atatürk öyle bir tabudur ki…
“Salaklaşmayın hanımlar beyler” diye çıkışamaz, linç edilirsiniz.
***
Erdoğan’a kalsa Canan Kaftancıoğlu’nu çiğ çiğ yer.
Buna gerek kalmayacak.
Onun yerine CHP gereğini yapacak gibi.
Kaftancıoğlu, bir konuşmasında Atatürk’ten bahsederken “Gazi Mustafa Kemal” dedi diye taşlanıyor.
İlla “Atatürk” diyecekmiş.
Ona çemkiren ulusalcı kanattan bir milletvekili de Twitter mesajını “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye bitirmiş.
Güler misin ağlar mısın.
***
Türkiye’yi takip eden sağduyulu insanların en büyük yanılgısı şu:
Sivil darbe ile demokrasiyi rafa kaldıranların karşısındaki unsurları demokrat sanıyorlar.
***
Biraz daha açayım.
Karşınızda bir savaş var ve savaş sahnesindeki tarafların arzuları ortak:
-Devleti ele geçirmek.
-Muhaliflerini sindirmek.
-Kendi yasaklarını devreye sokmak.
-Kendi hukuku ile yargılamak.
-Kendi milli medyasını tesis etmek.
-Kendinden olmayanı içeri tıkmak, malzeme yoksa itibarsızlaştırmak, işsiz bırakmak.
-Mala mülke çökmek.
-Bu uğurda hukuku değil siyaseti hakim kılmak.
***
Devrimin başladığı yerde:
-Devrim hukuku devreye girer.
-Devrim mahkemeleri kurulur.
-Devrim kamulaştırmaları başlar.
-Devrim karşıtları darağacına gider.
Sonra…
-Devrim döner kendi evlatlarını yer.
***
Fransız ihtilalinde böyle olmuştur.
Rusya, Bolşevik devriminde bu yaşanmıştır.
Atatürk devrimi böyledir.
***
Türk solunun ve Türk medyasının kahir çoğunluğu devrimcidir.
Yadırgıyor değilim.
Yadırgadığım şey, bunu saklamaları.
Türk solu kabilecidir.
Kendi cemaatlerinin selameti için…
Başka mahalleleri ustaca gömerler.
Daha önce eleştirdikleri “telefon dinlemeleri”, “gizli tanık ifadeleri” ile adam asmaca oynarlar.
“Devran dönünce hukukun içinde yargılanmanızın takipçisi olacağız” diye söz verirler…
Mahkemeleri takip etmez, kazara tahliye kararı filan çıkarsa ortalığı ayağa kaldırırlar.
7 yılı geçti… Bu ikiyüzlülük, bu nankörlük ve bu çifte standartla mücadele ediyorum.
***
Erdoğan, ülkenin bir numaralı güvenlik sorunudur.
Herhalde artık bu konuda mutabıkız.
Devamla şunu diyeyim:
Erdoğan sonrasının güvenliğine ilişkin maalesef hiçbir teminat yoktur.
Daha çok can yanacak.