Rıdvan Dilmen’in açıklamaları ile, Süper Lig daha ikinci haftasında şaibeli bir lig haline geldi. Hep söylenir, futbol sadece futbol değildir diye. Bu sözün pek çok anlamı var ama bu kadar paranın döndüğü bir sektörde temiz bir oyun oynanmasının mümkün olmadığı anlamına da geliyor.
Dilmen’nin açıklamaları ile kızışan ve daha da şiddetleneceği şimdiden belli olan kavga, aslında milyarlarca dolarlık bir pastanın paylaşılması kavgasıdır. Yasal ya da illegal bahis oyunları, gazete ve televizyonların reklam gelirleri, futbol alım-satımlarından alınan komisyonlar, kulüplerden yöneticilerin çaldığı paralar vs.
Onlar para için kavga ederken, biz saf taraftarlar da kulübün rengi falan diye kavga ediyoruz.
Tabii işin içinde bir de siyaset var. Zaten para ile siyaseti ayırmak da mümkün değil. İktidar fraksiyonları futbolu yönetenler ve oradaki rantı paylaşanların başında geliyor. Hem kitleleri futbol ile uyutup, halkın sömürü ve baskı düzenine isyan etmemesi için kullanıyorlar; hem de futbolun rantını paylaşıyorlar. Paylaşım kavgaları da hiç eksik olmuyor.
Siyasetin genelinde olduğu gibi, futbolda da düşman, hain FETÖ’ cüler. Şimdi iktidardan düştükleri için vur abalıya. Sanki futbola şimdiye kadar sadece FETÖ’cüler müdahale etmiş. Oynattığı futbolcu sayısı kadar taraftarı olmayan kulüplerin şampiyon olmasında iktidarın rolü olmamış. Bakanlar bir kulübün şampiyon olması için her şeyi yapacaklarını açıklamamış.
Bir kere tepetaklak yokuş aşağıya sürüklenmeye başladığınızda, sürüklenen aracın bir ya da birkaç parçasının o sürüklenişten azade olması mümkün değildir. Ekonomi tepetaklak kriz içinde boğulurken futbol sektörü kendini kurtaramaz. Maçlar seyircisiz oynanıyor. Futbol sektörünün geliri azaldı. Yayıncı kuruluşun gelirleri de azalıyor, sözleşmedeki taahhütlerini yerine getiremiyor. Bankalar üzerinden, kulüplere destek yapılmaya çalışılıyor ama bu destek kulüpleri ve futbol sektörünü kurtarmaya yeterli değil. Harcanan büyük paralara rağmen oynanan futbol yeterli seviyede değil. Spor programlarının kalitesi her geçen gün daha kötüye gidiyor. Programları seyredenler artık azaldı. Sadece kavga ve şamata seyretmeyi sevenler bu programları seyrediyor.
Dilmen’in başlattığı son kavganın iktidarın ekonomik kriz ve pandemideki başarısızlığını gizlemek, gündem değiştirmek için çıkarıldığını söyleyenler de var ama bu amaçla kavga çıkarıldıysa bile bu taktik işe yaramaz. Futboldaki kavga da insanları iktidardan uzaklaştırır. Ekonomik kriz ve pandemi ile ilgilenmeyen fanatik taraftar kitlesi de iktidara karşı durmaya başlar. Şike davası sırasında Fenerbahçe taraftarının iktidara karşı muhalefeti gibi bir muhalefet görülebilir.
İktidarın kumaşı artık dikiş tutmuyor.
Ne yapsa nafile. Propaganda bakanlığı da işe yaramayacak.
Çarkın çivisi çıkmış.
Reklam