Berivan Fırat, İstanbul Esenyalı’da yaşayan 29 yaşında genç bir kadın… Yaklaşık bir buçuk yıldır işsiz. Bu süreçte iş için çalmadığı kapı kalmamış. Üstüne pandemi de eklenince iş bulma umudunu da tamamen yitirmiş. Fırat, “Öncesinde bir iş bulacağıma inanıyordum ama bu süreçten sonra umudum kalmadı” diyor. Ailesiyle birlikte yaşadığını aktaran Fırat, sadece erkek kardeşinin çalıştığını belirterek, “İki hafta önce salata malzemesi aldım. Abim geldi ‘bugün çok zenginiz’ dedi. Evin bütün sorumluluğu erkek kardeşimde, bazen ‘dışarı çık arkadaşınla buluş’ diyorum. Bana diyor, ‘çay ve yol parası vereceğim en azından o parayla bir kilo kiraz alır beraber yeriz.’ Bu şekilde her şeyden kısıyoruz” diyerek yaşadıkları yoksulluğu özetliyor.
“KIT KANAAT GEÇİNİYORUZ”
Fırat, “Evde 5 kişi yaşıyoruz. Sadece erkek kardeşim asgari ücretle çalışıyor. Diğer kardeşimde bir ay önce askere gitti. Askere gitmeden öncede pandemiden dolayı zaten ücretsiz izindeydi. Çok zorlandık, annem belediyeye, vakfa başvurdu. Ama herhangi bir yardım almadık. Evimiz kira. Kıt kanaat borçlana borçlana geçiniyoruz” diye konuştu.
“ARTIK MUTFAK GİDERLERİNDEN BİLE KISIYORUZ”
İki ay zaten kirayı ödeyemeyemediklerini belirten Fırat, “Kira borcumuz hala var. Aylık en az 500 TL gibi bir fatura giderimiz oluyor. Artık mutfak giderlerinden bile kısıyoruz. İstediğiniz gibi alışveriş yapamıyoruz. Bir sonraki aya kadar nasıl idare ederiz, nasıl yapabiliriz sürekli bunun tedirginliği var. Özel ihtiyaçlara ekstra bir bütçe ayırma lüksümüz yok. Kısa bildiğimiz kadar mutfaktan kısıyoruz. Alabildiğimiz, patates, soğan ve makarna. Özellikle bunlara yükleniyoruz. Doyurucu ve ucuz şeyler alıyoruz. Kırmızı et inanın ki öyle uzun zaman olmuştur ki herhalde en son benim çalıştığım süreçte aldık. Bir buçuk yıl olmuştur. Kasaba bile uğramıyoruz. Öyle bir lüksümüz kalmadı” ifadelerini kullandı.
“PENDİK’TEN KADIKÖY’E GİTMEKTE ARTIK LÜKS”
En son iki yıl önce tatile gittiğini söyleyen Fırat, “Aileden de giden olmuyor. Tatile ekstra bir bütçe ayırıp gitme gibi bir durumumuz olmuyor. Gittiğimizde de nasıl beş lira daha az harcarız onu düşünüyoruz. İnanın Kadıköy’e gidip gelmekte lüks geliyor. ‘Dışarı çıksam mı çıkmasam mı’ diye düşünüyorum. Sonra düşünüyorum ‘otobüse bineceğim, akbil basacağım, gitmezsem eğer ani bir hastalık olursa en azından akbil de üç beş lira para olmuş olacak. Bir cafede çay bile içemiyoruz. Bir yere gitmeden aylar öncesinden plan yapıyoruz. Ve giderken de inanın kafanız hiç rahat olmuyor. Sürekli düşünüyorsunuz buraya iki gün geldim kafa dağıtayım diyorsunuz ama o öyle olmuyor. Ay sonu nasıl gelecek, kiralar, faturalar sürekli bu kaygılarla gidiyorsunuz. Bunların hesabını yapıyorsunuz. Gezmeyi, yeni yerler görmeyi biz de isteriz ama bunları düşünmek bile lüks geliyor bize” dedi.
“AY SONUNA KADAR EKMEK NASIL ALIRIMIN HESABINI YAPIYORUZ”
Pandemi sürecinden önce de bu sıkıntıları, problemleri yaşadığını belirten Fırat, “Pandemi sürecinde daha da zorlaştı. Öncesinde bir iş bulacağıma inanıyordum ama bu süreçten sonra umudum kalmadı. İş bulamayacak gibiyim” dedi. Özellikle pandemiden sonra giderek yoksullaştıklarını söyleyen Fırat, “Hiçbir şekilde yetmiyor, yettiremiyoruz. Kirayı bu ay 150 TL eksik verdik. Bunlara baktıkça ekonomik gidişatın ne kadar kötü olduğunu görebiliyoruz. Ay sonuna kadar ekmek nasıl alırımın hesabını yapıyorsun. Örneğin Nisan ayında kombide bir problem çıktı. Yaptıracak parayı bulamadık. Kettle ile iki hafta su ısıttık, ılık suyla duş alabildik” dedi.
Kredi kartını pandemiden sonra kullanmaya başladıklarını aktaran Fırat, “Çünkü nakit paranız kalmıyor. Kredi kartına borçlanıp, yapılandırma yapıp o şekilde ödeme yapabildik. Baktık o da olmadı, kredi çektik. Çünkü işin içinde çıkamadım, 5 bin kredi çektik. O parada iki ayı bulmadı tükendi. Şimdi onu nasıl ödeyeceğimi düşünüyorum. Çünkü biliyorum iş bulamayacağım” diye konuştu. (İstanbul/EVRENSEL)
Reklam