Türk lirası, döviz ve kıymetli madenler karşısında sürekli değer kaybına uğruyor. İstanbul Taksim Meydanı’nda yurttaşlarla TL’deki değer kaybını konuştuk. Yurttaşlar, alım güçlerinin düştüğünü dile getirerek, “Manava, markete gidiyorsun eskiden 300 lira harcayacaksan şimdi 500 lira harcıyorsun. Gittikçe fakirleşiyoruz” dedi.
Recep Çelebi isimli yurttaş, “Fakir olan yurttaşı daha da fakirleştiriyor. Tedirginiz. Döviz yükseldikçe Türk parasının değeri düşüyor. Bundan 10 yıl önce asgari ücretlinin parası 9-10 altın ediyordu. Şimdi üç tane çeyrek alamaz. Gittikçe fakirleşiyoruz. Ama herkes bunun farkında değil. Orta sınıf fakirleşiyor. Makas açıldı. Bu politikalarla yine 7.30 olmasına bile şükür edelim. Daha da yükselecek. Bir sabah kalktık 14-15 TL olursa, şaşırmayalım” dedi.
Çelebi, “Bir şey almaya gittiğimizde satıcı ‘pahalı’ diyor ‘niye’ diye sorduğumuzda ‘Döviz yükseldi’ diyorlar” dedi ve şöyle devam etti: “Bizi çok karanlık günler bekliyor. Bakmayın ben böyle oturuyorum içim kan ağlıyor. Toplum olarak uçuruma gidiyoruz, ekonomi olarak hiç iyi değil. Borçla harçla yaşıyoruz. Kredi kartlarına yükleniyoruz. Ondan bundan borç alıyoruz. Kendi kendimizi kandırıyoruz. Korkuyoruz. Şimdi biz doğru düzgün et yiyemiyoruz, kasaba gittiğimizde korkuyoruz. Ekonomi hiç iyi değil. Bu hükümet bizi bitirdi. Hükümetin kötü yönetiminden dolayı bu artış. Ekonomik kriz yokmuş gibi davranıyorlar ama patlıyor işte. Her şeyi güllük gülistanlık göstermeye çalışıyorlar ama öyle değil işte. Kafamızı kumun altına gömerek bu işin içinden çıkamayız.”
“AKP’LİYİM AMA EKONOMİDEN MEMNUN DEĞİLİM”
Bayram Özcan, dövizdeki artışın herkesi etkileyeceğine dikkat çekerek, “Onlarda artış olunca peynire de, zeytine de zam geliyor. Kaygılanıyoruz, ama bizim yapacak bir şeyimiz yok, devlet büyüklerinin düşünmesi lazım. Manava gidiyorsun, markete gidiyorsun eskiden 300 lira harcayacaksan şimdi 500 lira harcıyorsun. Ben AKP’liyim. Devleti yönetecek başka adam yok. Memnun değilim ama seçenek göremiyoruz. Seçim olsa oy kullanacağım parti yok. Mecburiyetten Recep Tayyip Erdoğan’a oy veriyorum. Ama ekonomiden memnun değiliz. Kim bu ekonomik politikalarla memnun kalır ki. Ev kira değil ama geçinmekte çok zorlanıyoruz. Pandemiden dolayı işsiz kaldım. Alım gücünüz düştü. Asgari ücretle olmaz. Asgari ücret vatandaşla alay etmektir. Bu şartlarda asgari ücretin 5 bin olması lazım. Şimdi gençler evlenemiyor. Korkuyorlar, her şey almış başını gitmiş. Kendilerinin tuzu kuru vatandaşı düşünen yok. Ben 50 yaşındayım, hangi hükümet gelirse gelsin değişmiyor. Hep ceplerini düşünüyorlar. Vatandaş ölmüş mü kalmış mı düşünen yok” dedi.
54 YAŞINDA HÂLÂ ÇALIŞIYOR
Mehmet Verim ise şunları söyledi: “Saklıyorlar ama ekonomik kriz var. Pazara gidemiyorsun. Kriz değil de bu nedir? Zaten ekonomik olarak iyiye gitmiyorduk, üstüne pandemi de eklenince. Hiç kimse ekonomi politikalarından memnun olamaz ki bu hükümetin. Ev kirası 1000, 1500 yüz TL. Asgari ücret 2 bin 300 küsur. Adalet mi? 54 yaşındayım hâlâ çalışıyorum. Ev var iyi kötü. Şimdi mümkün değil ev sahibi olamazdım. 10 kişi çalışsa alamaz, ev alamaz.”
EŞE VAAT: SENİ GEZDİRECEĞİM
Hüseyin Üşümüş, “Baya bir pahalılık var. 40-50 lira veriyorsun küçük bir peynir alıyorsun. İki gün yiyorsun. Ben emekliyim. Çok zor geçiniyoruz. Pandemiden önce kendime ufak bir iş edinmiştim. Taksimde turistlerin resimlerini yapıyordum pandemiden dolayı onu da yapamıyorum. Borçlanarak bir şekilde hayatımızı sürdürüyoruz. Bu şekilde her şey kötü. Evime et en son emin olun 2-3 ay önce girdi, hatta hanıma hep söz veriyorum ‘Durumumuz düzelince et alacağım’ diye ama olmuyor. Arabam var, kullanamıyorum. Arabam duruyor, mazot koymam, bakım yapmam lazım. Hanıma vaatte bulunuyorum, ‘Seni gezdireceğim’ diye ama olmuyor. Her şeyi kısarak yaşıyoruz. Bizim sosyal hayatımız çöktü” ifadelerini kullandı. (İstanbul/EVRENSEL)
Reklam