Şengal Katliamı’nın Kürt kadınları için büyük bir yara olduğunu dile getiren HDP Batman Milletvekili Feleknas Uca, yaşanan katliama karşı tüm dünyanın kör, sağır ve dilsiz olduğunu söyledi. Yaşanan katliamın hesabının sorulmadığını belirten Uca, herkesin Êzidîlerin sesine ses olması gerektiğini ifade etti.
Irak’ın Musul kentine Haziran 2014’te saldırarak kenti ele geçiren IŞİD, Ağustos ayında da Êzidîlerin yaşadığı Şengal’e saldırdı. Binlerce insanın katledildi, kadınlar kaçılarak köle pazarlarında satıldı, yüzbinlerce kişi göçe maruz bırakıldı. Êzidîlerin “73’üncü ferman” olarak tanımladıkları, Êzidî Katliamı 7’inci yıl dönümüne girdi. Şengal Katliamı’nı yıl dönümünde HDP’nin Êzidî Milletvekili Feleknas Uca derğerlendirdi.
“ŞENGAL’DE EZİDİLER KORUNMADI”
MA’dan Arjin Dilek Öncel’in haberine göre, Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) Batman Milletvekili Feleknas Uca, tüm uluslararası devletlerin Êzidî katliamına karşı “kör, sağır, dilsiz” yaklaştıklarını söyledi. Tarihten bu yana katliam için farklı yöntemlerin denendiğini belirten Uca, değişmeyenin her zaman bir ulusu yok etme isteği olduğunu ifade eden Ucan, şunları söyledi: “Tüm dünyanın gözü önünde ve barbarca, Êzidîlere katliam yapıldı. Dersim katliamına baktığımızda Munzur kana bulanmıştı. Kürt Alevi kadınları katledilmiştir. Dağlara sığınan kadınlar uçurumlardan atılmıştı. Ermeni katliamında olduğu gibi Sivas’ta da Alevilere yapılanlar, yok etme politikasıydı. Ermeni katliamında insanlar komşularına, çevrelerine ve köylülerine sığınabildi. Ermeni çocukları korundu. Fakat Şengal’de yaşanan katliamda farklı bir durum ortaya çıktı. Êzidîler korunmadı” diye belirtti.
“KADINLAR PAZARLARDA SATILDILAR”
Şengal katliamından kısa süre önce IŞİD tarafından dağıtılan el bildirilerinde Êzidîlere karşı yapacakları katliamın duyurusunun yapıldığını ifade eden Uca, “Êzidî bayramına kısa bir süre kala IŞİD el bildirisi dağıtıp, Êzidîlere mesaj vermişti. Biz IŞİD’in eylem hazırlığında olduğunu herkese duyurduk. Çünkü bu haberler her yerde yayınlandı. Ancak ne oldu? Kimse onların bu tehdidini ciddiye almadı, hatta duymadı. Katliam başlayınca herkes Şengal’den kaçtı. Êzidîleri bir başına bıraktılar. Bazı aileler kızlarını, çocuklarını inandıkları güvendikleri kirvelerinin yanlarına bırakmak istedi. Bunlar onların güvendikleri kişilerdi. Ancak kirve dedikleri kişiler Êzidî kadın ve çocuklarını IŞİD’e teslim etti. Êzidî katliamının bir diğer farkı da kadınlar pazarlarda satıldı. Aslında dünyada yaşanan tüm katliamlara bakıldığında ilk defa bir katliama uğrayan halkın kadınları pazarlarda satıldı. Dünyanın gözü önünde Musul’da Êzidî kadınlar satıldı” şeklinde konuştu.
“KATLİAMI YAPANLAR YARGILANMADILAR”
Êzidîlerin de köklerinden koparılmak istendiğini belirten Uca, “Amaçları başta kadınlar olmak üzere toplumu köklerinden, inançlarından koparmak ve Şengal’i boşaltmaktı. Bunu kadınlar üzerinden yapmak istediler. Êzidîleri Kürtlük değerlerinden de uzaklaştırmak istediler. Avrupa Parlamentosu, Birleşmiş Milletler, uluslararası güçler, Avrupa ülkeleri Şengal katliamını kabul etti. Ancak hâlâ IŞİD çeteleriyle ilgili karar verilmedi. Evet, kabul edildi ancak katliamın hesabı sorulması gerekirdi. Lahey’e başvurulması için şahit istiyorlar. Êzidî katliamına tüm dünya şahit oldu. O gün kendi imkanlarıyla kaçanlardan tutun da IŞİD’den kaçanlara kadar ve orada kalanlar hepsi şahit. Video ve fotoğraflar yeterli değil mi yargılama için? IŞİD çeteleri tüm dünyanın gözü önünde katliam yaptı. Ancak yargılanmadılar. Avrupa devletleri Şengal’i unuttu. Uluslararası devletler sadece birkaçı IŞİD’in elinden kurtarılan kadınları ön plana çıkararak, ‘Bakın biz onlara sahip çıkıyoruz’ diyerek, Şengal’in diğer kayıp olan kadınlarını unutturdular” diyerek, tüm dünyanın Êzidî katliamına kör, sağır ve dilsiz yaklaştığını ifade etti.
“KÜRT KADINLARI İÇİN BÜYÜK BİR YARA”
Hâlâ 3 bin Êzidî’nin IŞİD’in elinde olduğunu hatırlatan Feleknas Uca, “Mesela bu kadınları sınırlardan geçirdiler. Bir Türkmen aile 2 Êzidî çocuğu Şengal’den kaçırıp Kırşehir’e getiriyor. Yurtlara teslim ediyor. Türkiye neden o aileye hesap sormadı, neden bir yargılama yapılmadı? Bugün neden uluslararası devletler ve Avrupa sessiz kaldı, neden kınamadılar? Türkiye Şengal’den ne istiyor? Êzidîlerin gelip Türkiye’yi tehdit eden bir girişimi oldu mu? Görülmüş müdür bir Êzidî gelip Türkiye’ye zarar verdiği?” diye sordu.
Katliamın üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen hala yüzbinlerce Êzidî’nin kamplarda yaşadığını vurgulayan ve 3 Ağustos’un hesabının hâlâ hesabının sorulmadığını söyleyen Uca, “3 Ağustos büyük bir yara hâlâ, özellikle Kürt kadınları için daha büyük bir yara. Êzidî kadınların şahsında tüm kadınlara bir saldırı oldu. Êzidî bir kadın, IŞİD’in eline geçmemek için -biz bunu Dersim’de de biliyoruz- Şengal’de dağlardan kendini atıyor. Ortak bir acı, ortak bir yara. O nedenle 3 Ağustos günü herkes bu yarayı içinde hissederek, Êzidîlerin sesine ses olmalı” diye konuştu. (HABER MERKEZİ)
Reklam