![Tr724 [Haber Merkezi]](https://serbestgorus.com/wp-content/uploads/2025/09/Beykoz-Belediye-Baskan-Vekili-Ozlem-Vural-Gurzel-CHPden-istifa-etti-360x180.jpg)
Adil yargılanma talebi için ölüm orucu başlatan avukat Ebru Timtik, ölüm orucunun 238. gününde Bakırköy Sadi Konuk Hastanesi’nde hayatını kaybetti.
Halkın Hukuk Bürosu, bugün saat 20:30 sıralarındaki açıklamasında, Timtik’in kalbinin durması üzerine tıbbi müdahale yapıldığını, müdahalenin devam ettiğini belirtti.
Açıklamada, “Ebru Timtik’in nabzı durdu. Doktorların kalp masajı yaptıklarının bilgisini aldık” dendi.
Büro, saat 21:10 sıralarındaki paylaşımında ise 238 gündür ‘ölüm orucu’nu sürdüren avukatın hayatını kaybettiğini bildirdi.
Ebru Timtik için el birliği ile karar verildi!!!
Bir insanın adalet diye diye aç kalmasına hangi görüşten olursanız olun, saygılı olun, insanlığınızı kaybetmezsiniz
Devlet yetkililerine kalan ise kalıcı bir utançtır, beton gibi baktılar 238 gündür
Ruhsuz, hissiz, insafsız…
— Ömer Faruk Gergerlioğlu (@gergerliogluof) August 27, 2020
Çağdaş Hukukçular Derneği davasında 20 Mart 2019’daki duruşmada kararını açıklayan mahkeme, avukatlara 18 yıl 9 ay ile 3 yıl 1 ay 15 gün arasında hapis cezalarına hükmetmişti. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi de Ekim 2019’da itirazları reddederek dosyayı Yargıtay’a göndermişti.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, ÇHD davasında verilen 159 yıldan fazla cezanın, avukat Barkın Timtik’e verilen ceza hariç onanması yönünde görüş bildirdi.
Tebliğnamede sadece, TCK’nın 314/1 maddesi uyarınca “örgüt kurmak ve yönetmek” suçundan 18 yıl 9 ay hapse mahkum edilen avukat Barkın Timtik’in cezasının bozulması, onun da diğer avukatlar gibi “örgüt üyeliğinden” cezalandırılması gerektiği ifade edildi.
Savcılığın tebliğnamesi Yargıtay 16. Ceza Dairesine gönderildi.
Derneğin yöneticilerinden avukat Ebru Timtik ile ÇHD üyesi avukat Aytaç Ünsal adil yargılanma hakkı için ölüm orucuna başladı.
Anayasa Mahkemesi , 14 Ağustos’ta ölüm orucundaki avukatlar Aytaç Ünsal ile Ebru Timtik’in tahliye talepli tedbir başvurusunu, “Maddi veya manevi bütünlüklerine yönelik ciddi bir tehlike yok” gerekçesiyle reddetti.
