‘‘Şu anda Doğu Marmara Fayı kırılsa olabilecek İstanbul’u da etkileyecek en büyük deprem 7,65 büyüklüğünde olabilir’’ diyor, İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Jeoloji Bölümü öğretim üyesi Cenk Yaltırak.
1990’ların ortalarından bu yana Marmara Denizi ve çevresindeki fay alanları üzerinde çalışan ve Marmara Denizi’ndeki çoklu fay haritasını ilk kez 2002 yılında yayınlayan Profesör Cenk Yaltırak, iki meslektaşıyla iki yıl önce başlattığı çalışmasıyla bugüne kadar Marmara Denizi’nden toplanan 22 bin kilometrelik veri setini bir araya getirdi. Yaltırak ‘’tespih tanelerini bir araya getirmek’’ olarak tanımladığı proje ile, Türkiye’nin iç denizinden geçen fayları (Orta Sırt Kuzey Fayı 93 km, Batı Marmara Fayı 74 km, Ganos Fayı 60 km, Saros Fayı 52 km, Doğu Sırt Güney Fayı 42 km, Doğu Marmara Fayı 110 km, Gölcük Fayı 100 km) üç boyutlu olarak haritalandırdı.
Üç boyutlu bu modellemede son 50 yıl içinde Marmara Denizi’nde meydana gelen 2,0’den büyük depremlerin tümü yer aldı.
İTÜ Öğretim Üyesi ‘‘Bu çalışma sayesinde biz Marmara’da herhangi bir deprem olduğunda o depremin ana fayda mı, ana faya açılı bir fayda mı olduğunu tespit ediyoruz. Alanı ve yüzeyini bildiğimizden diğer faylara etkisinin ne olduğunu, stresi azalttı mı çoğalttı mı, tüm bunu görüyoruz. Ana karada ürettiği stresi hesaplıyoruz. Ayrıca üç boyutlu bir harita araştırmacıyı diğer haritalara göre daha gerçek sonuçlara yaklaştırıyor. Bu da depremin ana kara üzerindeki ivme senaryosunda yüzde 15 yüzde 20 civarında değişikliklere neden oluyor’’ dedi.
Doğu Marmara Fayı ne gösteriyor?
Yaltırak’ın deprem senaryosu 110 kilometre uzunluğundaki Doğu Marmara Fayı’nın kırılmasına dayanıyor.
Ancak birçok araştırmacının çalışmalarında bu fay yer almıyor. Bu fay hattının varlığından emin olan jeoloji profesörü, ‘‘Bu fay Marmara Denizi’nin ortasından giden ve bizim haritaladığımız bir fay. Ben diğer araştırmacıların makalelerinde bu fayı görüyorum. Ancak kimileri kendileri görüşlerini riske edecek görüşleri ‘tali ve sistemi etkilemez’ şeklinde yorumlamayı tercih ediyorlar. Ama bizim ‘at kuyruğu örgüsü’ dediğimiz çoklu fay, İstanbul’da yıkıcı ve öldürücü etkisi olan Gölcük depremi dışındaki 37 depremin yerini çözüyor, onlar bunu çözmüyor’’ şeklinde konuştu.
Fransızlar’ın senaryolarında deprem daha çok İstanbul’un doğusundaki kıyı ilçelerini etkileyecek
Yaltırak’ın görüşü dışında Marmara Denizi’nde gerçekleşecek ve ağırlıklı olarak İstanbul’u etkileyecek iki deprem senaryosu var.
Bunlardan biri Fransız yerbilimci Rolando Armijo ve takipçilerinin L’Atalante gemisinin Marmara Denizi’nde yaptığı çalışmaya dayanan deprem senaryosu. Bu senaryoya göre, Çınarcık Çukurluğu ve Orta Çukurluk arasındaki 60 kilometrelik fayın kırılmasıyla 7,3 büyüklüğünde bir deprem olacak. Bu deprem ağırlıklı olarak İstanbul’un batı yakasındaki Fatih, Zeytinburnu, Bakırköy, Küçük Çekmece, Avcılar ilçeleri ile İstanbul’un doğu yakasında dere yatakları ve dolgu alanları etkiliyor.
Yıllarca Le Suroit gemisiyle Marmara Denizi’nin deniz tabanını inceleyen bir başka Fransız jeofizikçi Profesör Xavier Lepichon ve takipçileri ise İstanbul’un Fatih, Zeytinburnu, Avcılar, Bakırköy, K. Çekmece ilçeleri ile Tekirdağ’ın Marmara Ereğlisi, Kumbağ, Şarköy kesimlerinde etkili olacak bir deprem olacağını, İstanbul’un Anadolu yakasındaki kıyı şeridiyle dolgu alanı ve dere yataklarının kısmen etkileneceğini düşünüyor.
‘‘7,65’lik deprem Türkiye sanayisinin yüzde 60’ının bulunduğu Doğu Marmara’yı etkileyecek’’
Cenk Yaltırak’ın ortaya attığı deprem senaryosu ise diğer iki depremden daha fazla yıkım öngörüyor:
‘‘Bu fay armutlu yarımadası ile İstanbul yarımadası arasında tam ortadan İmralı’nın kuzeyinden batıya doğru uzanan bir yay, deve hörgüçü gibi. Yanal atımlı bindirme fayları diyoruz biz bunlara. Bu fay 500 yıla yakındır gerilim biriktiriyor. 7 ila 9 metre arasında bu atımlar 7,6 büyüklüğünde depremler üretiyor. Biz burada 7,65 hesaplıyoruz. Bu senaryo bütün Doğu Marmara kentlerini etkileyecek. İzmit, Yalova, İstanbul, Bursa Balıkesir, Bandırma, Tekirdağ’ın doğusunu da etkileyecek. Türkiye ekonomisinin yüzde 60’ını oluşturan sanayi kuruluşları, işyerleri bu bölgenin içinde kalıyor. Onun için bu tür bir risk en zorlu risk olarak tanımlanmalı.’’
‘‘Depremin 55 saniye süreceğini hesaplıyoruz ama daha uzun ve daha kısa olabilir’’
Yalnızca İstanbul ve Marmara Bölgesi’nde en büyük yıkıma neden olacak Doğu Marmara Fayı’nın değil diğer fayların da kırılacağını belirten Profesör Yaltırak, hangi fayın daha önce kırılacağını söylemenin mümkün olmadığını söylese de gelecek 15 yıl içinde büyük depremin olacağı iddiasında.
İTÜ öğretim üyesi, ‘’Dört tane fay kırılabilir diyoruz. İstanbul’un son 1500 yılının deprem tarihini biliyoruz. Burada yedi büyük deprem adasından söz edebiliriz. Bunların altısında deprem doğudan batıya göç etmiş, birinde batıdan doğuya göç ediyor. Hep doğudan batıya göç ediyor diye bir kural yok. Ama bizim hesaplamalarımız Hersek deltasından batıya doğru bir yırtılma olacağına dair bir fikir veriyor bize. Fayın boyu ve sismik hıza baktığımız zaman 50-55 saniye sürecek. Ama elbette daha kısa veya daha uzun sürmesi mümkün. Milattan Sonra 553’te İzmit depremi oluyor, 557’de Doğu Marmara depremi oluyor. Arada dört yıl var. Sonra 976 ve 989 depremi oluyor. Ara on iki yıla çıkıyor. Ondan sonra 1490 ve 1509 depremi oldu. 19 yıl. En son 1999 Gölcük Depremi oldu. 19 yılı aştık 21 yıl oldu, aralığın uzadığı görülüyor. Şunu da söylemeli; büyük depremlerden önce bazı depremler var. Bunlar 6 büyüklüğünden daha büyük depremler çünkü bunlar az olsa da hasar yapmışlar. Bu korkutan depremler tarihsel kayıtlarda görülüyor. Sanki 2019’daki Silivri depremi de o kapsamda. Ama bir tane değil üç ya da dört tane oluyor. Bunlar dört ile iki yıl arasında zaman içinde oluyor. Bizim herhangi bir şeyi kesin söylememiz mümkün değil. Ama matematiksel olarak baktığımızda Silivri depreminden sonra karşımıza çıkan manzara, iki ile dört yıl arasında bir süre içinde bazı büyük depremler olacak Marmara’da. Ondan sonra büyük deprem gelecek bir iki yıl içinde. Bilimsel hesaplamalarımız bu şekilde ama ne kadar geçerli göreceğiz’’ ifadelerini kullandı.