YORUM | ALPER ENDER FIRAT
Saray; İyi Partiyi ve dolayısıyla Meral Akşener’i yeni partneri olarak seçti; seçilenin kabul etmeme şansı yok. Bundan sonra yapılacak olan Akşener’in Saray’a biatının haklı gerekçelerinin oluşturulmasıdır.
İYİ Parti’nin Cumhur İttifakı’na davet edilmesi haberini ilk duyduğumda bundan sonra korkarım ki daha çok şehit haberi duyacağız diye düşünmüştüm. Bir de HDP’nin, Öcalan’a yapışık siyaset yapması eklenirse, İYİ Parti mecburen(!) ‘Cumhur İttifakı’nın yanına gitmesinde ne yapsın’ olacaktır. Bu politikanın etkili olabilmesi için, HDP’nin Öcalan kelimesinin geçtiği cümleleri daha yüksek sesle söylemeye başlaması beklenirdi, nitekim öyle de oldu.
BU YAZIYI YOUTUBE’TA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️
https://www.youtube.com/watch?v=7-32Xl7XaZc
Önce Bahçeli’nin, sonra da Recep T. Erdoğan’ın, İYİ Parti’yi Cumhur ittifakına davet etmesinin hemen ardından, HDP Parti sözcüsü Ebru Günay bir bahane bularak Öcalan’ı konu alan bir basın toplantısı düzenledi ve hep Öcalan’ı konuştu. ‘Türkiye’yi şu an içine düştüğü krizler kuyusundan çıkaracak kişinin Öcalan olduğunu’ söylediği konuşmasında, İmralı’dan ses geldikçe toplumda sağduyunun, diyalog ve aklıselim duygularının güç kazandığını söyledi. Bu konuşmanın dumanı tüterken bir de Öcalan konulu sosyal medya etkinliği düzenlediler. Bazı HDP’li vekillerin ön ayak olduğu bu TT çalışmasında Öcalan’ın olmazsa olmazlığını her twitte vurguladılar HDP milletvekilleri.
HDP, Öcalan’a tutunup, onunla kendini yapışık hale getirdikçe, İYİ Partiye cephe değiştirme bahanesi veriyor. Zamanlaması manidar bu çıkışın tesadüf olduğunu kimse iddia etmesin. Bütün Türkiye’yi kapsayan politikalarını Selahattin Demirtaş hapsederek etkisiz hale getirenler, HDP’nin Öcalan’la yapışık siyasetinin önünü açıyorlar. HDP, Öcalan’a yapıştıkça marjinalize oluyor, Demirtaş’la yakaladığı rüzgarın kesilmesine, diğer bütün partiler için siyasi bir rakip olmaktan çıkmasına neden oluyor. Aynı zamanda muhalefet bloğunu parçalıyorlar.
PKK’nın her seçim döneminde ortaya çıkıp AKP kazanmasın yoksa biz biteriz türünden laflar ederek, rejimin ekmeğine yağ sürmesi gibi, HDP de İYİ Parti’nin Saray’a yanaşmasına gerekçe sunuyor, aracılık ediyor. Seçim öncesinde Osman Öcalan’ı devlet televizyonunda konuşturan, Abdullah Öcalan’ın mektubunu getirecek aracıyı İmralı’ya gönderen akıl, yine Kürtleri yalnızlaştırmak ve ötekileştirmek için devrede.
Son dönem Türkiye siyaset kurumunun, Recep T. Erdoğan’ı iktidarda tutmak için kurgulandığını, MHP’nin İYİ Partiye yaptığı davette bir kere daha gördük. Saray Rejiminin ayakta kalması için diğer aktörler üzerlerine düşen görevi bihakkın gerine getiriyorlar.
Saray’ın teklifine İYİ Parti ve Meral Akşener, kapalı kapılar ardından sevinç çığlıkları atıyor ancak tabanın tepkisini yönetebilmek adına istemiyormuş gibi yapıyor. Gitmek zorunda kalmak istiyor ve bunun için de HDP’nin kovalamasına şiddetle ihtiyaç duyuyorlar. HDP daha çok Öcalan’ı gündeme getirecek, Allah muhafaza daha çok şehit istemeye istemeye(!) Saray’a taşınacak.
Görünürde MHP, İYİ Parti, HDP birbirlerine taban tabana zıt gibi duruyor; konuştuklarında can düşmanı filan zannediyorsunuz. Ancak günün sonunun Saray’ın ya da onun arkasındaki güç neyse onun arzularını gerçekleştiren birer aparattan başka bir şey olmadıkları ortaya çıkıyor.
Toplumsal muhalefet yürekleri pır pır ederek birbirlerine soruyor Meral Akşener Saray’ın davetini kabul edecek mi? Kimse de asla gitmez demiyor diyemiyor.
CHP dahil bütün partilerin gönlünde Saray yatıyor ve ona gerdan kırarak muhalefet rolü oynuyorlar. Günün birinde, hatta yakın bir zamanda beni da çağırabilir, o yüzden can sıkan muhalefet yapmayayım hesabı görüyorlar.