Koronavirüsle beraber uçuşların durdurulmasının ardından Fas Krallığı vatandaşı yaklaşık 100 kişi ülkelerine geri dönemedi. İstanbul’da kalacak yer için paraları olmadığını söyleyen Faslılar, Beşiktaş’taki Fas Krallığı İstanbul Başkonsolosluğunun hemen yanında bulunan alanda çadır kurdu. Fas vatandaşları arasında Türkiye’ye çalışmak için gelen kişiler olduğu gibi, yalnızca tatil için gelip sonrasında salgın dolayısıyla ülkesine geri dönmeyenler de var. Üç ayı aşkın süredir ülkelerine geri dönmek için bekleyen Fas vatandaşları zor koşullar altında yaşamlarını sürdürüyor.
YİYECEK VE SU SIKINTISI ÇEKİYORLAR
Kamp alanında yaşam koşulları ise çok ağır. Yiyecek ve su sıkıntısı çekiyor Fas vatandaşları. Alanda lavabo bulunmuyor. İhtiyaçlarını gidermek için en yakın camiye gidiyor, geceyi ise kartonların üzerinde ya da mahalle halkının verdikleri battaniyelerle geçiriyorlar. Virüsten korunmak için ellerinde ne maske ne dezenfektan mevcut. Fiziksel mesafe kuralı ise hiçe sayılmış durumda. Hasta kişilerin de aralarında bulunduğunu anlatan Fas vatandaşları, herhangi bir sağlık hizmeti olmaksızın yaşamlarını sürdürüyor.
“24 SAAT OLDU, BİR LOKMA BİR ŞEY YEMEDİM”
“24 saattir bir lokma bir şey yemedim” diyen bir Fas vatandaşı yaşadıklarını şu sözlerle özetliyor: “Çevrede bulunan esnafa gidiyoruz. Diyelim bazen kötü domatesi var, çöpe atacak bize veriyor. Onları alıp getiriyoruz. Banyoyu camide, ya da su havuzları var orada yapıyoruz. Soğuk su ile duşa giriyoruz. 15 gün duşa girmeyenler var. Halimizden belli değil mi? Biz bir şekilde hallediyoruz ama kadınlar da var. Onlar için daha zor.”
‘SALGIN DÖNEMİNDE İŞTEN ÇIKARILDIM’
4 buçuk yıldır Türkiye’de olduğunu söyleyen başka bir Fas vatandaşı da “Nargile Kafede 12 saat çalışıyordum. Günlük 70 TL kazanıyordum. Salgın sonrası kafe kapandı, ben de işten çıkarıldım. İş bulamadım bu süreçte. Elimde avucumda hiçbir şey kalmadı. Anne ve babayı da özledim artık dönmek istiyorum memleketime” diyor. Konsolosluktan kendilerine olumlu bir dönüş olmadığını aktaran Fas vatandaşı, uçuşlar açılsa bile kamptaki kişilerin paralarının olmadığını dile getirerek, bu süreçte pasaportları çalınan Fas vatandaşları olduğunu da belirtiyor. ”Halimiz perişan” diyerek söze başlayan başka bir Fas vatandaşı da “Burada hastalık bize bulaşacak. Vücutlarımızda hep yaralar çıktı. Bizim sesimizi duyun” diyor ve hem Fas Krallığına hem de Türkiye’ye sesleniyor.
“BİR AYDIR DUŞA GİRMEDİM”
Alanda zor durumda olan başka bir Fas vatandaşı ise şunları söylüyor: “Koronavirüs nedeniyle bir buçuk aydır bu insanlar burada. Bir kısmının pasaportu var, bir kısmının pasaportu da çalınmış durumda. Şu ana kadar Fas Konsolosluğu hiçbir girişimde bulunmadı. Buradaki insanların tek bir isteği var. Bir an önce Fas’a gitmek. Hiçbir hijyen koşulu yok, tuvalet için bir yer yok, su yok. Çoğu insan camiye gidip ihtiyaçlarını orada gideriyor. Burada yaklaşık 100 kişi var. Çocuklar da var. Benim gördüğüm kadarıyla 10 kadın da var. Perişan durumdayız. Bir aydır duşa girmedim. Salgın devam ediyor. Korkuyoruz. Ama elimizde avucumuzda para kalmadı. Fas’ın yapmadığı yardımı biz Türkiye Cumhuriyeti’nden talep ediyoruz.” (İstanbul/EVRENSEL)
Reklam