Hapis cezası kesinleşmiş hükümlülere ceza indirimleri yapılmasına rağmen tutuklu yargılananlara, gazetecilere, düşünce ve ifade suçlularıyla ilgili serbestlik öngörmeyen İnfaz Yasası’nın iptali, Anayasa Mahkemesi tarafından değerlendirmeye alınacak.
CHP, İnfaz Yasası’nın esastan iptali talebiyle başvurusunu bugün gerçekleştirdi. TBMM’nin kabul ettiği yasal düzenlemeler için Anayasa Mahkemesi’ne itirazda bulunabilme hakkı, Anayasa uyarınca sadece ana muhalefet partisine tanınıyor.
CHP, 2 Nisan’da Anayasa Mahkemesi’ne usul/şekil yönünden İnfaz Yasası’na itirazını sunmuştu. CHP, usul yönünden başvurusunda, Anayasa gereğince kısmi ve genel af görüşmelerinde TBMM’nin nitelikli çoğunlukla karar vermesini şartı bulunduğunu belirterek, oysa İnfaz Yasası’nın basit bir kanun gibi sadece çoğunluk kabulüyle yasalaştığını belirtmişti.
Anayasa Mahkemesi de CHP’nin şekil şartlarına uyulmadan kanunlaşmasına ilişkin yaptığı itirazı 6 Mayıs’ta dosyada eksiklik olmadığı tespitiyle, esastan yapılacak itirazı kabul etme kararı almıştı.
Bu çerçevede bugün CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, partisi adına esastan iptal başvurusunu gerçekleştirdi ve İnfaz Yasası’yla ilgili tümüyle değil 15, 16, 18, 23, 25, 31, 32, 37, 46 ve 48’inci maddeler ile geçici 6’ncı madde için iptal talebinde bulunduklarını açıkladı. Böylece İnfaz Yasası’nın 14 maddesiyle ilgili iptal talep ettiklerini kaydeden Altay, 2 Nisan’da İnfaz Yasası’nın şekil yönünden iptali başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi’nin aslında 10 gün içerisinde nihai karar vermesi gerekliyken bunun gerçekleşmediğine de dikkat çekti.
Anayasa Mahkemesi’nin sadece esastan başvuruyu kabul etme kararı aldığını vurgulayan Altay, “Anayasa’nın 149. maddesi şekil tarafından başvuruları öncelikle inceler hükmü açık olduğu halde, şekil bakımından yaptığımız ve 10 günle sınırlı olduğu halde başvurumuza iki aydır sonuç alamamanın üzüntüsünü de yaşadık” ifadesini kullandı.
‘’Düşünenin hapiste hırsızlık yapanın dışarıda olması hakkaniyetli değil’’
CHP Grup Başkanvekili Altay, “Düşünenin hapiste, hırsızlık yapanın dışarıda olduğu bir hukuk sistemi hakkaniyetli değildir. Düşüncesini açıklamaktan başka hiçbir kusuru olmayan insanın ceza giymesi ama sokakta yürüyen bir kadının çantasını çalarken kolunu kesen bir insanın dışarda olması hakkaniyetli değildir. ‘Basılmamış kitaptan ceza alanlar, gazeteciler de hırsızlarca yararlanılmış bu indirimden yararlansın’ diyoruz. Denetimli serbestlik ve koşullu salıverilmede, CHP’nin başvurusunda terör örgütü kurucusu, yöneticileri ve üyeleri için bir indirim talep edilmemiştir” dedi.
İnfaz Yasası’nın kanunlaşma sürecinde özellikle uyuşturucu, yaralama gibi suçlar kapsamında kimler serbest kalacak meselesi de çok tartışılmıştı. Bununla ilgili Altay, “Kasten öldürme neticesi sebebiyle ağır yaralama, işkence, cinsel saldırı, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar, özel hayata ve hayatın gizliliğine alanına karşı suçlar, uyuşturucu ve uyuşturucu madde imal ve ticareti suçu, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk suçları denetimli serbestlikten ve koşullu salıverilmeden yararlanmamalı. Bu suçların dışındaki denetimli serbestlik oranı 2 bölü 3’ten, 1 bölü 2’ye inmeli diye başvuruyoruz” bilgisini verdi.
CHP’ye yönelik olası “terörizm” ifadeli suçlamalara önden yanıt verdi
İnfaz Yasası’na itirazda bulunurken kamu vicdanını, kamuoyunu zedelememe konusunda çok titiz bir çalışma yürüttüklerini de söyleyen Altay, özellikle CHP aleyhine yapılabilecek “terörizm” bağlantılı olası suçlamalara da tepki göstererek, “Türkiye CHP bu başvuru ile eli kanlı teröristlerin de tahliyesini istiyor zannedilmesin. Herkes için uygulanan denetimli serbestlik ve koşullu salıverilme indiriminde, TCK’nın 314’üncü maddesinin 3’üncü fıkrasından ceza alınanların da yararlanmasını istiyoruz. Yine biz, TCK’nın 220’nci maddesinin 6-7 ve 8’inci fıkrasından hüküm giyenlerin de yararlanmasını istiyoruz. Yani düşüncesini görsel ve yazılı medya ile ifade edenler bundan yararlansın diyoruz. Askerimize, polisimize kurşun sıkan, sıktıran, EYP’lerle (el yapımı patlayıcı) saldırı düzenleyen teröristlerle ilgili bir başvuru CHP’nin metninde yoktur. Bunun altını özellikle çizelim” diye konuştu.
Herhangi birisi hakkında, ceza davasında denetimli serbestlik şartıyla serbest bırakılmışken İnfaz Yasası’yla kurulacak infaz hakimliği kararıyla yeniden tutuklama kararı alınmasına da karşı olduklarını belirten Altay, bunun da Anayasa’ya aykırı olduğunu ve iptalini talep ettiklerini ifade etti. Altay, “(TCK’nın 289’ncu maddesi gerekçesiyle) Erdoğan’ı eleştirenler hakkında basınç altındaki hakim ve savcılar tarafından terörle ilişkilendirilerek cezaevine konulmaları kararları alındığını görüyoruz. Bu şekilde suçlananların da denetimli serbestlikten yararlanmalarını bir zaruret görüyoruz” açıklaması yaptı.
İnfaz Yasası’yla ilgili neler tartışılmıştı?
İnfaz Yasası’yla ilgili MHP’nin daha önce “af” talebi gündemdeydi ancak söz konusu yasa teklifi, AKP-MHP tarafından TBMM gündemine “af değildir” iddiasıyla alınmıştı. CHP, HDP ve İyi Parti’nin ‘’Düzenleme infaz değil af, dolayısıyla Anayasa uyarınca kabul edilmesi için salt çoğunluk değil nitelikli çoğunluk gerekli’’ itirazlarına rağmen Cumhur İttifakı yasayı salt çoğunlukla kabul etmişti.
Bu arada Corona virüsü salgını gerekçesiyle cezaevlerindeki doluluğu azaltma amacıyla gündeme getirildiği belirtilen İnfaz Yasası’nın yürürlüğe girmesinin ardından 2 Haziran’da Alaattin Çakıcı’nın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi ziyaret etmesi dikkat çekmişti. Çakıcı, hükümlü olarak bulunduğu Kırıkkale Keskin T Tipi Cezaevi’nden İnfaz Yasası kapsamında tahliye edilmişti. Bahçeli, cezaevindeyken rahatsızlanması üzere kaldırıldığı hastanede Çakıcı’yı ziyaret etmiş ve bu ziyaret “Meclis’te kim için af yapılacak” yönündeki tartışmaları alevlendirmişti.
Bahçeli, “Değerli dava arkadaşım Alaattin Çakıcı uzun süredir Keskin T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda hakkında verilmiş cezasını çekmektedir. Kendisi hem ülkü hem de ülke sevdalısıdır. Bizim taş duvarlar ardında bulunan bir ülküdaşımıza vefa göstermemiz kadar doğal bir şey de yoktur” demişti.
Anayasa Mahkemesi’nin CHP’nin başvurularında tavrı nasıl?
Anayasa Mahkemesi’nin son dönemde, CHP’nin yaptığı iptal başvurularıyla ilgili kabul kararlarına pek imza atmadığı belirtiliyor. Mahkemenin, olağanüstü hal (OHAL) kapsamında Kanun Hükmünde Kararname’ler (KHK) ile ilgili iptal taleplerinde “kısmi kabul” vermesi dikkat çekiyor. Ancak Anayasa Mahkemesi’nin, “CHP’nin başvuruları üzerine KHK’larla ilgili kısmen iptalde sakınca görmediği, hükümlerin ise hali hazırda AKP hükümeti açısından da uygun görüldüğü” yorumları yapılıyor.
Anayasa Mahkemesi, 24 Aralık 2019’da CHP’nin “Kanal İstanbul’un yap-devret-işlet modeliyle yapılabilmesini sağlayacak” torba yasadaki hükmün iptali talebini reddetmişti.
CHP yine 9 Ocak’ta 7194 sayılı “Dijital Hizmet Vergisi ile Bazı Kanunlarda ve 375 sayılı KHK’de Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” ile ilgili aralarında “dijital vergisi yoluyla sansür getirilmesi”, “değerli konut vergisi”, “konaklama vergisi” ve kamuoyunda “İslami holdingler” ile ilgili hükümleri kapsayan 11 madde için iptal talep etti. Bu talebe de henüz olumlu dönüş alınmadı.