Türkiye İstatistik Kurumu’nun hane halkı işgücü araştırmasına göre, 15-24 yaş arasındaki genç nüfusta işsizlik oranı son bir yılda yüzde 20,3’ten yüzde 25,4’e yükseldi.
Bu işsiz grubundaki gençlerden biri de Ahmet Güzeller.
Güzeller, üniversite mezunu olmasına rağmen bir türlü istikrarlı olarak çalışabileceği iş bulamıyor. Bayram alışverişi yapan annesine eşlik etmek için Sirkeci’ye gelen Ahmet Güzeller’i kuyrukta görüyoruz.
Güzeller, geçtiğimiz günlerde açıklanan SODEV araştırmasında iddia edildiği gibi torpilin iş bulmada en ‘geçer akçe’ olduğunu düşünüyor.
Güzeller, ‘‘Üniversite mezunu olmama rağmen iş bulamıyorum. Her işe girdiğimde torpilin geçerli olduğunu görüyorum. Benim torpilim geçerli olmadığı için işten çıkarılıyorum. Eğer yurtdışında yaşama ve çalışma imkanı olsa hayatta durmam. Kendi ülkemde yaşıyorum ama iş olmadığından dolayı hiç hevesim kalmadı’’ diyor.
‘‘Çalıştığım işyerinde özgürlük önemli’’
Gençler, Türkiye’de nüfusun yüzde 15,6’sını oluşturuyor. 2013 yılından beri gençler arasındaki işsizlik oranı yükselirken istihdam da ters orantılı olarak azalıyor. 2019 yılında istihdamda olan gençlerin oranı yüzde 33,1’e geriledi. Feneryolu’nda bir kafede barista olan Ahmet Ermurat, Corona virüs salgınına rağmen işini korumayı başaran hizmet sektörü çalışanlarından biri.
Ermurat, ‘‘Çalıştığım işyerinde özgürlük önemli. Ben biraz daha manevi değerlere bakarım çalıştığım yerlerde, aile gibi olmak isterim. Maddiyat benim için ikinci planda. Çalışana değer verilmesi daha önemli. Türkiye’de daha çok torpilin yaradığını söyleyebilirim. Tabii yeteneğe de bakan yerler var. Ben baristalık yapıyorum. Biraz yeteneğime göre iş buluyorum. Ama üniversite okumuş, mezun olmuş ama iş bulamayan çok arkadaşım var. Bazı yerlerde torpil daha önemli diye düşünüyorum’’ diyor.
‘‘Peki, yurtdışında bir iş bulsan gider misin?’’ diye sorunca Ahmet Ermurat, duraksamadan yanıt veriyor; ‘‘Türkiye’yi seviyorum ama tabii ki benim geleceğim için daha iyi olacaksa neden olmasın derim.’’
‘‘Tanıdığı olan bir sınıf arkadaşım bir teknoloji şirketine girerken ben Kapalıçarşı’da dükkanda çalışıyorum’’
Bilgisayar mezunu olmasına rağmen kendi alanında iş bulamadığı için Sirkeci’de bir mağazada çalışan Fatih Doğanay’ın yurtdışında çalışma konusunda kafası karışık. Ancak Türkiye’deki iş hayatında torpilin önde olmasından şikayetçi.
Doğanay, ‘‘Ülkemi sevdiğimi söyleyeyim. Ülkemden gitmeyi de düşünmüyorum. İmkanım olsa yurtdışında okumak ve çalışmak isterdim ama ülkemde kalmayı kendimi görev olarak addediyorum. İş konusuna gelirsek çoğu kişi yeteneği istiyor. Ama benden daha başarısız bir sınıf arkadaşım Türkiye’nin lider teknoloji şirketine tanıdığı olduğu için girerken ben alınmadım. Bu kötü bir şey bundan sebep işimi yapamıyorum. Burada Kapalıçarşı’da bir dükkanda çalışıyorum’’ diyor.
Doğanay’la benzer bir çevrede çalışan Sergen Selvi de özgürlüklere dikkat çekiyor:
‘‘Bence özgürlük her şeyden önce gelir. Para illa ki kazanılır ama özgürlük ve huzur öyle kolay bulunmuyor.’’
‘‘Para kazanmak önemli, İngiltere’de çalışmak isterim’’
Şu anda Macaristan’da üniversite okuyan Tanyu Toprak’ın kafası net.
Mümkün olması halinde İngiltere’de çalışmanın hayallerini kuran 19 yaşındaki üniversite öğrencisi için maddi kazanç, özgürlüklerden önde geliyor.
‘‘Bence para kazanmak daha önemli çünkü sonuçta kendi ailenizi ve kendinizi geçindirmeniz gerekiyor. Tabi şu an ülkede bazı sektörlerde torpille insanlar öne geliyor ama yeteneğinizi iyi satarsanız torpilli insanlar seviyesine de gelebilirsiniz belki üst taraflara da çıkabilirsiniz. Sektöre göre değişiyor. Şu an ben Macaristan’da okuyorum. Karantina var diye geldim. İngiltere’de çalışmayı isterim hem maaşları güzel hem de hayatımı güzel bir şekilde idame ettirebileceğim bir yer. Burada çalışırsam alacağım maaş ile orada çalışırsam alacağım maaş çok büyük farklılık gösteriyor. Burada zaten bir sürü işsizlik var. Yurtdışında olmak daha mantıklı.’’