HÜDA PAR, seçimlere MHP ve BBP gibi milliyetçi siyaseti öne çıkaran partilerin içinde bulunduğu Cumhur İttifakı’na dahil olarak girdi. HÜDA PAR yöneticilerinin açıklamaları ve partinin geçmişi sıklıkla tartışma konusu oldu.
HÜDA PAR’ın yayın organı Doğru Haber’de Sadullah Aydın imzasıyla yayımlanan yazı, ittifak içindeki fikir ayrılıklarının çok derin olduğunu gösteriyor.
Aydın, yazısına “Müslümanları bitiren milliyetçiliktir” başlığını attı.
“MÜSLÜMANLARA EN BÜYÜK DARBEYİ VURAN ŞEY MİLLİYETÇİLİKTİR. MİLLİYETÇİLİK İSLAM ÜMMETİ İÇİN ÖLÜMDÜR”
Doğru Haber yazarı Aydın, şunları kaydetti:
“Müslümanların birliğine, kardeşliğine, gücüne, geleceğine, saadetine, ilerlemesine darbe vuran birçok etken var; mezhep taassubu, cehalet, bağnazlık, yoksulluk, bilimsel gelişmelere ilgisizlik, rehavet ve tembellik…
Ama hiç kuşkusuz Müslümanlara en büyük darbeyi vuran şey milliyetçiliktir. Milliyetçilik İslam ümmeti için ölümdür. İslam ümmetinin vahdetinin önündeki en büyük engeldir. Müslüman dünyanın ayağına vurulmuş bir prangadır. Aynı Allah’a inanan, aynı Peygambere ümmet olan, aynı kitabı kutsal bilen, aynı kıbleye yönelip namaz kılan, gelenekleri, inançları bir olan kardeşleri birbirine düşürüp düşman eden bulaşıcı bir hastalıktır.”
“MİLLİYETÇİLİK ÖYLE İĞRENÇ BİR HASTALIK VE SAPMADIR Kİ…”
“Yüz milyonluk bu memleketin huzur ve birliğine bombayı koyan milliyetçiler ve milliyetçilik değil mi?” diyen Aydın, yazısını şöyle sürdürdü:
“Milliyetçilik ve milliyetçiler yüzünden bu ülke bir asırdır kan kaybetmiyor mu? Büyük acılar yaşamıyor mu? Bu halk on binlerce evladını milliyetçilere kurban etmedi mi? Kardeşi kardeşe düşman yapan, Müslümanı Müslümana düşüren milliyetçilik değil mi?
Milliyetçilik öyle iğrenç bir hastalık ve sapmadır ki dinimize, namusumuza, memleketimize düşman alçak paçavraları aynı kanı taşıyoruz diye baş tacı edip bizimle omuz omuza camilere koşan din kardeşlerimizi düşman belleyip ötekileştirebiliyoruz. Kendisine karşı kurtuluş savaşı verdiğimiz işgalci düşmanın dillerini hayatımızın her safhasında kullanıp alan açtığımız halde bizimle omuz omuza vatan ve din savunması yapan kardeşlerimizin dilini bilinmeyen dil ilan ediyor, onu yasaklıyor, bu dili konuşana suçlu gözüyle bakıyoruz.”
“BU İĞRENÇ HASTALIKTAN KURTULMANIN ZAMANI GELMEDİ Mİ?”
Milliyetçilikten kurtulunması gerektiğini söyleyen Aydın, yazısını şöyle sürdürdü:
“Artık, barbar Batıdan, sömürgeci Fransa’dan, Haçlı artığı Hıristiyanlardan ithal edilmiş bu iğrenç hastalıktan kurtulmanın zamanı gelmedi mi? İnsan görünümlü birer hayvana dönüşmelerine rağmen, her türlü yalanı, iftirayı, alçaklığı yapmalarına rağmen; bu ülkenin huzuruna, barışına, halkların kardeşliğine alçakça saldırmalarına rağmen, hayasızca dinimize ve namusumuza el uzatmalarına rağmen; her türlü günahı, sapkınlığı, ahlaksızlığı, inançsızlığı yaymak için çırpınmalarına rağmen; bizimle aynı kanı taşıyorlar diye bu insan müsveddelerine nasıl dost olabiliyor, iğrençliklerine göz yumabiliyor, destekleyip güçlenmelerine zemin hazırlayabiliyoruz?”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***