İSTANBUL– Sancaktepe’de halk buluşmasında konuşan DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, İmralı tecridine karşı mücadele kararlılığını vurgulayarak, “Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanmadan Türkiye’de özgürlük, demokrasi, adalet ve hukuktan bahsedilemez” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Demokratik Bölgeler Partisi’nin (DBP) düzenlediği halk toplantısı birçok yurttaşın katılımıyla Sancaktepe HDP ilçe binasında gerçekleştirildi. Toplantıya Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Sancaktepe HDP ilçe Eşbaşkanı Aslan Demir, DBP Parti Meclisi (PM) Üyesi Ayşe Sarıca ve çok sayıda yurttaş katıldı. Saygı duruşuyla başlayan toplantıda tecrit, savaş, seçim gündemi ve ekonomiye dair birçok konu konuşuldu.
Toplantıda konuşan DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, iktidarın annelerin barış ve adalet çığlıklarını duymadıklarını ifade etti. Barış Anneleri ve Adalet Nöbeti Anneleri’nin barış ve adalet çağrısına sessiz kalındığını vurgulayan Öztürk, “Bu sorun sadece annelerimizin değildir. Adalet herkes için adalettir. Siz arkadaşlarımızı tutuklayıp, cezaevlerine atıyorsunuz. Orada da büyük bir işkence yapıyorsunuz. Bu işkenceye ne diyeceksiniz? Annelerimizin ağıtlarına nasıl cevap olacaksınız? Bize bunlardan bahsedin. Siz bunlardan bahsederseniz yeni bir gelecek inşa edebiliriz” dedi.
‘SİSTEM DEĞİŞMELİ’
“Biz sadece Erdoğan gitsin, başkaları gelsin demiyoruz” diyen Öztürk, sistemin kökten değişmesi gerektiğini kaydetti. Öztürk devamla, “Bu yüzyıllık bir sistemdir. Kürtlerin yok oluşu üzerine inşa edilmiştir. Derdimiz sadece Tayip Erdoğan’dır, o gitsin değildir. Net olacağız. Başka gelenler, siz de o bilinçle giderseniz, sizin de sonunuz AKP-MHP’den beter olur. Çünkü devam ettireceğiniz bir sistem kalmadı. Ekonomi, tecrit ve savaş. Savaştan dolayı ekonomileri dibe vurmuş. Şunu söylüyoruz, bu sistemin değişmesi lazım. Bu sistem devam ettiği sürece, halkımızın direnişi de devam edecek. Çünkü bizim için başka yol yok. Yaşayacağımız başka bir yol yok” ifadelerini kullandı.
‘YOK OLMAKLA VAR OLMANIN DİRENİŞİ’
Ana dilin önemine de değinen Öztürk, “Bu yüzden bizim için başka yol yok diyoruz. Bugün halkımız bir direnişi gösteriyor, bu direniş var olmakla, yok olmanın direnişidir. Ya yokuz deyip her şeyi kabul edeceğiz ki bu da mümkün değil. Son 40, 50 yıldan iyi biliyoruz bunu. Halkımız çok büyük bedeller ödemiş, hala ödüyor. Biz bunlara bir doğruyu göstereceğiz. Erdoğan ve MHP bu sistemin temsilidir. Bunları yenmeliyiz, bu önemlisidir. Fakat muhalifte şunu iyi bilsin. Derdimiz Erdoğan değildir, derdimiz sistemdir. Bu sistemin kesinlikle değişmesi lazım. Ne Kürt halkı için ne de Türkiye halkları için bu sistemi artık kullanmazlar” diye belirtti.
‘TECRİT DÖRT PARÇA KURDİSTAN’DA’
Tecridin dört parça Kürdistan’da sürdürüldüğünü belirten Öztürk, Kürt halkına yönelik kirli savaşın devam ettiğini vurguladı. Öztürk sözlerine şöyle devam etti: “Tecrit, dört parça Kurdistan ’da sürdürülüyor. Ekonomi bugün bu haldeyse, Kurdistan halkının üstünde devam kirli savaş yüzündendir. Bu kirli savaşın başladığı yer ise İmralı’dır. Öcalan şahsında başlamış, bugüne kadar devam etmiştir. Biz bu sisteme cevap olacağız. Böyle bir fırsatımız var. Fakat sadece seçimle olmuyor. Tecride karşı neresi olursa olsun alanlarda olmalıyız. Demokrasi isteyen tüm halklar da buna karşı olmalı. Çünkü tecrit sadece günlük siyasete alet edilecek bir şey değildir. Fakat bizim halkımızın üstüne çok şey düşüyor. Çünkü bugün özgürlük savaşı veren halkımızdır. Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanmadan Türkiye’de kimsenin özgürlükten, demokrasiden, adaletten, hukuktan bahsetmesi mümkün değildir. Kaynak orasıdır. Bu yüzden ağırlığı oraya vermek lazım.”
Toplantı daha sonra basına kapalı olarak devam etti.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***