Kemal Kılıçdaroğlu’na ziyarette; eşi Selvi Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Koordinatör Başdanışmanı Erdoğan Toprak, TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan Uludere Alt Komisyonu’nun 15 ay süren çalışmalarında görev yapan CHP Ankara Milletvekili Levent Gök de eşlik etti.
Kılıçdaroğlu’nu Şırnak Şerafettin Elçi Havalimanı’nda Erdoğan Toprak ile birlikte CHP Şanlıurfa İl Başkanı Cihangir Bilin, CHP Hakkâri İl Başkanı Nazım Demir, CHP Batman İl Başkanı Hüseyin Yaşar, CHP Mardin İl Başkanı Mehmet Kılıçarslan karşıladı.
Şırnaklılar, Kılıçdaroğlu için “Gençlerin umudu Kılıçdaroğlu”, “Şırnak seninle gurur duyuyor” ve “Hak, hukuk, adalet” sloganları attı.
Kılıçdaroğlu, katliamda yaşamını yitirenlerin aileleri ziyaret etti.
Ziyaretin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan CHP Lideri, “28 Aralık 2011 tarihinde burada acı bir olay gerçekleşti. 34 evladımızı kaybettik. Bunların 18’i 18 yaşından küçüktü. Acı hala dinmiş değil. Eğer ülkeye adalet gelecekse bu acının dindirilmesi lazım. Olayın aydınlatılması lazım, bu olayı aydınlatacağıma dair söz vermek için buraya geldim. Adalet olmalı, olay aydınlatılmalı. Olay aydınlatıldıktan sonra ancak helalleşme olabilir” ifadelerini kullandı.
“Ölenler geri gelmeyecek, ben bunun farkındayım” diyen Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Ama bir şekliyle annelerin acılarının dindirilmesi lazım. Anneler evlat acısıyla hala ve hala yaşıyorlar ve adalet istiyorlar bizden. Biz bu adaleti sağlayacağız, adaleti sağlamak bizim görevimizdir. Eğer adaleti sağlarsanız toplumda kucaklaşmayı, toplumda huzuru, toplumda barışı sağlamış olursunuz. Aksi halde annelerin yüreğindeki ateş sönmüyor ve sönmeyecek.”
KPSS SKANDALI HAKKINDA AÇIKLAMA
Bir gazetecinin KPSS skandalı hakkındaki değerlendirmelerini sorması üzerine Kılıçdaroğlu, “Devlette çok büyük bir çürümenin olduğunu biliyorum. Ben boşuna Milli Eğitim Bakanlığı’nın kapısına gitmedim. Oraya gidip hakkı, hukuku ve adaleti sağlamak için buranın da bir şekliyle adalet dağıtması gerektiğini söyledim. Sözlüde hakları yenenler vardı, sınavlarda hakları yenenleri de gördük. Çürüyen bir yapı var ve bunu düzeltmek zorundayız.”
“Burada adaleti nasıl sağlıyorsak, KPSS sınavında hakkı yenen bütün evlatlarımızın da halkarını savunmak zorundayız” diyen Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
“Bu ülkeye adaleti getireceğiz. Bakın Roboski’den söz veriyorum; KPSS sınavına girip hakkı elinden alınan o gencecik, pırıl pırıl evlatlarımızın umutla sınavın iyi geçtiğini veya kötü geçtiğini düşünen evlatlarımızı hakkını, hukukunu korumak zorundayız. Biz Türkiye’de adalet içinde yaşamak zorundayız. Adalet bu ülkeye gelirse huzur gelir. Milli Eğitim Bakanlığı’ndan tutun en aşağıya kadar çürüyen bir devlet yapısı var. Liyakat yok, ahlak yok, her şey bir anlamda bitmiş vaziyette. Hepsini düzelteceğiz. Söz verdim, bir daha söz veriyorum; adalet bu ülkeye ya gelece ya gelecek!”
ROBOSKİ’DE NELER YAŞANDI?
Askeri savcılığın soruşturma sonucu hazırladığı rapora göre, insansız hava aracı (İHA) ile yapılan keşif uçuşları sırasında 28 Aralık 2011, saat 17.20 civarında Haftanin Deresi Vadisi’nde “ısı kaynakları” tespit edildi.
Bundan yaklaşık yarım saat sonra dönemin 23’üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral İlhan Bölük tarafından görüntülerin “terörist olarak değerlendirildiği” ve bunun için topçu atışı yapmak istendiği bilgisi 2’nci Ordu Harekat Başkanlığı’na iletildi.
Değerlendirme sürecinde top atışına onay verildi ancak hareket halinde grubun hem üç koldan ilerlemesi hem de kafilede motorlu araçların bulunması nedeniyle top atışının yeterli olmayabileceği değerlendirmesi yapıldı.
Hava harekatının “uygun olacağına” karar verilmesinin ardından dönemin Genelkurmay İstihbarat Başkanı Orgeneral Yaşar Güler onay için konuyu Genelkurmay İkinci Başkanı’nın makamına götürdü.
En sonunda ise akşam saat 20:00 sularında dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, evinden telefonla hava operasyonuna onay verdi.
Sınır hattında bekleyen gruba ilk bomba saat 21:43’te, ikinci bomba 22:02’de, üçüncü bomba 22:16’da ve son olarak da dördüncü bomba da saat 22:24’te atıldı. Olay sonucu 34 kişi yaşamını yitirdi.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***