Türkiye’de yaşanan derin ekonomik kriz cezaevindeki mahpusları da etkiliyor. Yeni Yaşam gazetesi yazarı Hüseyin Akyol, cezaevlerinden kendisine ulaşan mahpusların mektuplara yer verdi. Mektuplarda, yaklaşık üç katına çıkan elektrik faturaların kendilerinden alındığı, kantindeki temel gıda ürünlerine yapılan fahiş zamlara dikkat çekildi.
Gebze M Tipi Kadın Cezaevi’nde kalan mahpus Şadiye Manap, 7 Şubat 2022 tarihli mektubunda 2004 yılından itibaren cezaevine gelen elektrik faturaların mahpuslardan alınmaya başladığını hatırlatıyor.
Manap, mektubunda “Bugünlerde Türkiye ekonomik krizle sarsılıyor. Bu doğru. Ancak biz Türkiye değiliz. Biz tutsağız. Biz ne bir işte çalışıyoruz, ne bir gelirimiz var. Buradaki arkadaşlardan iki-üç kişi hariç, hiç kimsenin ailesi burada değil. Urfa’dan Batman’a, Ardahan’dan Colemerg’e arkadaşlar binlerce kilometre uzakta. Biz zindandayız, ailelere yol masrafı ve bizim yaşam ihtiyaçlarımızın masrafı ödettiriliyor. 2002’den başlamak üzere adım adım dışarıdan yapılabilecek her türlü eşya katkısı kesildi. Dolayısıyla her şeyimizle cezaevi kantinlerinin zulmüne maruz bırakıldık” ifadelerini kullandı.
‘YURT DIŞINA MEKTUP 21 LİRA OLDU’
2021 yılında kaldıkları odaya gelen elektrik faturasının ayda 200 lira civarında olduğunu aktaran Manap, “2022 yılının ilk ayında tam 548 lira geldi! Bu arada, PTT kendini tutsakların mektupları üzerinden yaşatıyor olmalı ki, son birkaç aylık dönemde üzerimize art arda zamlar yağdı. Normal mektup 3 liradan 5 liraya, faks 5.5 liradan 8 liraya, taahhütlü mektup 9 liradan 15 liraya ve yurtdışı mektup 5.5 liradan 21 liraya yükseldi. Bu gidişatın sonunu tahmin bile edemiyoruz” dedi.
‘SU FİYATLARI YÜZDE YÜZ ARTTI’
Elazığ 2 nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde bulunan Kadir Kevser de, 23 Şubat 2022 tarihli mektubunda, şunları aktardı:
“Kantinde satışı yapılan sınırlı sayıdaki ürünler hem düşük kalitede hem de çok yüksek fiyatta. Su fiyatları yüzde 100’den fazla artmış durumda. Seyredebildiğimiz TV kanalları niteliksiz. Pandemiye karşı kullanmak zorunda kaldığımız hijyen malzemelerinin hepsinin parayla satılması bizleri zorluyor.”
‘TEMEL İHTİYAÇLARIMIZI KARŞILAMAKTA ZORLANIYORUZ’
Elazığ 2 nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde bulunan Ergin Doğru ise 24 Ocak 2022 tarihli mektubunda şunları söyledi:
“Son dönemlerde dışarıda yaşanan ekonomik kriz ve yoksullaşmayı -belki kimse farkında değil ama- en fazla biz mahpuslar hissediyoruz. Pahalılık yüzünden artık temel ihtiyaçlarımızı bile karşılayamaz hale düşmüş bulunuyoruz. Dışarının pahalılığı, yoksulluğu konuşulurken zindanları kimse düşünmüyor. Buradaki tek iletişim yolu mektuptur. Peş peşe gelen zamlarla bir mektubu en az 5 liralık pul ile gönderebiliyoruz. Taahhütlü mektup ise ancak 15 liralık pul ile gidebiliyor. Zam gelmeyen hiçbir şey yok. İki kilo yoğurt 27 lira, süt 11-12 lira. Zeytin, peynir gibi temel ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Artık bir gazete almak bile zorlayıcı bir durum.
Sabah’ta cezaevi ‘reklamı’: Hasta mahpuslar iyi, cezaevleri sıcak, yemekler kaliteli…
Fevzi Yazıcı’nın cezaevinde tasarladığı yazı tipi “Firdevs”in hikâyesi
Neticede bizlerin herhangi bir geliri yok. Sadece ailelerimizin gönderdikleriyle idare ediyoruz ki, ailelerimiz de zengin değiller. Onlar da kendi ihtiyaçlarından kısıp bize harçlık gönderiyorlar. Odadaki televizyonu sadece haber saatlerinde açıyor ve semaveri günde üç kez çay için çalıştırıyoruz ama elektrik parası acayip yüksek gelmeye başladı. Tamamen keyfi, uydurma ve siyasal gerekçelerle özgürlüğümüzü elimizden alanların en temel insan hakkı olan beslenme hakkını sağlama sorumluluğu vardır.”
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***