Brüksel’de 18 Aralık 2025’te, AB Liderler Zirvesi sürerken çiftçiler traktörlerle kent merkezine indi. Protesto Avrupa Parlamentosu çevresinde gerilimli anlara dönüştü; polis biber gazı ve tazyikli su kullandı. Polis, başlangıçta sınırlı sayıda traktöre izin verildiğini, ancak öğleden sonra sayının yaklaşık 1.000’e çıktığını ve gösterici sayısının da yaklaşık 7 bin civarında olduğunu duyurdu.
Bu Beçikalı çiftçilerin ilk eylemi değil. Daha önce de Brüksel’i ziyaret etmişlerdi! Peki nedir bu eylemin amacı? Belçikalı çiftçiler ne istiyor?
Medyaya yansıyan haberlere göre eylemin iki ana hedefi var. AB–Mercosur serbest ticaret anlaşması ve AB’nin Ortak Tarım Politikası (CAP). Çiftçiler, Mercosur anlaşmasının Güney Amerika’dan daha ucuz tarım ürünü girişini artırarak Avrupa’daki fiyatları aşağı çekeceğini savunuyor. Buna göre yerli üretici, yüksek maliyet ve sıkı kurallar altında üretim yaparken daha ucuz ithalatla rekabete zorlanacak. Çiftçilerin “eşit rekabet” dediği nokta tam da bu; ithal ürünlere de AB içindeki çevre, pestisit, izlenebilirlik ve hayvan refahı standartlarına benzer bir denetim uygulanmasını istiyorlar.
CAP, yani AB Ortak Tarım Politikası, AB’nin tarıma ayırdığı ana destek ve kural çerçevesi. Doğrudan gelir ödemeleri başta olmak üzere, kırsal kalkınma ve bazı kriz araçlarını içeriyor. Bu yüzden “CAP güçlendirilsin” talebi pratikte, tarıma ayrılan bütçenin küçülmemesi ve çiftçinin gelirini doğrudan etkileyen desteklerin zayıflamaması, mümkünse artması anlamına geliyor. Doğrudan desteklerin artmasını istiyorlar aslında… Çiftçiler ayrıca tarımdaki bürokrasinin ve uyum yükünün azaltılmasını, kuralların daha sade ve öngörülebilir olmasını istiyor.
Belçika hükümetinin resmi tutumu ise net bir “evet” ya da “hayır” değil. Federal ve bölgesel yönetimler ortak bir çizgide birleşemediği için Belçika’nın AB’de oylamada çekimser kalacağı açıklandı. Bu, içerideki farklı sektör kaygılarını ve bölgesel siyasi dengeleri yansıtan bir pozisyon olarak okunuyor.
Mercosur serbest ticaret anlaşması henüz imalanmadı. AB tarafı imza takvimini Ocak 2026’ya kaydırdı. Eylem tek başına bu ertelemenin nedeni değil; ancak üye ülkelerdeki itirazlar ve sokak baskısı, sürecin siyasi maliyetini artıran unsurlar olarak görülüyor.
Gelinen noktada, Brüksel’deki traktör eylemi “tek günlük bir taşkınlık” değil; AB–Mercosur dosyasının tarım ayağında siyasi maliyetin büyüdüğünü gösteren bir işaret olarak okunuyor. Hükümet, çiftçiye rağmen böyle bir adım attığı zaman bunun siyasi bir bedeli olacağını düşünüyor. Anlaşma hâlâ imza aşamasına gelmiş değil; tartışma, “imzalanır mı?” sorusundan çok hangi ek güvencelerle ve hangi koruma mekanizmalarıyla ilerleyeceği noktasına sıkışmış durumda.
Belçika’nın çekimser çizgisi de bu belirsizliği yansıtıyor: Çiftçiler somut olarak ithalata karşı daha güçlü koruma (kota, sıkı denetim, standat eşitleme vs.) ve CAP bütçesinin zayıflamaması (mümkünse doğrudan destek) talebini masaya koyarken, karar vericiler “ticaret stratejisi” ile “iç tarım dengesi” arasında bir orta yol arıyor.
Zira AB, anlaşmayı jeopolitik ve ekonomik olarak “pazar açma, ihracatı artırma, tedarik zinciri çeşitlendirme” fırsatı olarak görüyor. Bu yüzden anlaşmayı tamamen çöpe atmak istemiyor. Ama anlaşma tarımı sarsarsa, AB içinde protesto büyür, fiyatlar/gelirler bozulur, siyasi kriz çıkar. Hükümetler bunu göze almak istemiyor.
Önümüzdeki haftalarda kritik başlık, Mercosur metnine tarımı koruyacak ek frenlerin eklenip eklenmeyeceği ve 2027 sonrası CAP bütçesinde tarımın payının korunup korunamayacağı olacak. Ocak ayında devasa traktörleri Brüksel yollarında yeniden görmek sürpriz olmayacak!
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***

![Tr724 [Haber Merkezi]](https://serbestgorus.com/wp-content/uploads/2025/12/12-saldirgan-bari-taradi-9-olu-10-yarali-360x180.jpg)



































![Tr724 [Haber Merkezi]](https://serbestgorus.com/wp-content/uploads/2025/12/12-saldirgan-bari-taradi-9-olu-10-yarali-120x86.jpg)


