HASAN CÜCÜK | HABER PORTRE
“Her Brezilyalı çocuk futbolcu doğar.” sözünün darbı mesel olduğu Samba ülkesi, yeşil sahalara sayısız yıldız kazandırdı. Adeta bir futbolcu fabrikası olan Brezilya, sıra teknik adam yetiştirmeye geldiğinde vasatın altında bir görüntü çıktı. Avrupa’nın önde gelen kulüplerinde Brezilyalı teknik adam görmek mümkün olmazken, sıradan takımların başında bile Sambacı yok.
Dünya üzerinde futbolun oynandığı her yerde ter döken Brezilyalı oyuncu görmek ne kadar sıradansa, ünlü bir Brezilyalı teknik adama rastlamak o kadar sıra dışı. Şimdilerde bu kısır döngüyü kırma yolunda bir isim var: Filipe Luis. Henüz teknik adamlıkta 1,5 yılını doldurmadan 5 kupa kazanma başarısı gösterdi.
Pep Guardiola’nın bir yıl Barcelona B takımını çalıştırdıktan sonra 2008’de A takım teknik patronluğuna getirilmesi cesur bir karardı. Kramponlarını çıkarmasının üzerinden sadece bir yıl sonra dev kulübün başına geçmek ateşten gömleği giymekti. La Liga’daki ilk iki maçı oldukça sıkıntılı geçti. Lige deplasmanda Numancia yenilgisiyle başlayan Pep Guardiola, ikinci hafta sahasında Racing Santander’le berabere kaldı. Pusuda bekleyenler hemen harekete geçip, oklarını Guardiola’ya çoktan yöneltmişti. Ama bekledikleri gibi olmadı. Peş peşe alınan puanlarla Guardiola, kariyerinin ilk yılını La Liga, Şampiyonlar Ligi ve Kral Kupası şampiyonluğuyla taçlandırdı.
Bugünlerde futbol dünyası Guardiola benzeri bir başarı hikayesine şahitlik ediyor. Başroldeki isim Filipe Luis.
9 Ağustos 1985’te dünyaya gelen Filipe Luis’in Avrupa kariyeri 2004 yılında Ajax’a kiralık gelmesiyle başladı. Sadece bir yıl süren bu serüven sonrası yeniden Figuerinse’ye döndü. Kariyerinin ilk yılları gelgitler arasında geçti. Avrupa’ya kalıcı ayak basması 2008 yılında İspanyol ekibi Deportivo La Coruna ile oldu. Sol bekte hem defans hem de ofansta ortaya koyduğu performansla kısa sürede gözlerin üzerine çevrildiği isim oldu.
2010 yılında kariyerinde yeni bir sayfa açıp, 12 milyon Euro bedelle Atletico Madrid’e transfer oldu. Teknik patron Diego Simeone’nin gözdelerinden biri oldu. 2014 yaz transfer döneminde 20 milyon Euro karşılığında Chelsea’ya transfer olsa da sadece bir yıl sonra Atletico Madrid’e 16 milyon Euro bonservis ücretiyle geri döndü. 2019 yılına kadar sol bekte takımın emniyet sübabı olarak ter döktü.
2008 yılında Avrupa’ya ayak basan Filipe Luis, 11 yıl sonra valizini toplayıp Brezilya’nın önde gelen ekiplerinden Flamengo’ya transfer oldu. Artık yaşı 34 ve önünde fazla yıl yoktu. ‘Yaş sadece bir rakamdır’ deyip, 4 yıl Flamengo formasını terletti. Flamengo ile 2019 ve 2022’de Güney Amerika’nın Şampiyonlar Ligi kupası olan Copa Libertadores’i kazandı. Uzun kariyerini noktaladığında kazanmadık kupa bırakmamıştı. La Liga, Premier Lig ve Brezilya Serie A şampiyonluğunun yanında 2 şer UEFA Avrupa Ligi ve Copa Liberdatores vardı.
2023 sonunda kramponlarını çıkarıp yeşil sahalara veda eden Filipe Luis’in teknik adamlık kariyeri Ocak 2024’te Flamengo U17 takımıyla başladı. Sadece 6 ay sonra U20 takımına terfi etti.
Eylül 2024’e geldiğimizde Filipe Luis’in önünde yeni bir kapı açılıyordu; Flamengo teknik direktörlüğü. Futbola vedasının üzerinde sadece 9 ay geçmişti. Artık bir numaralı koltuğa oturmuş, ateşten gömleği giymişti. Nasıl bir performans göstereceği merak konusuydu. Soru işaretleri oldukça fazlaydı. Bu soruların cevabını bulmak için fazla beklemedik.
Teknik adamlık kariyerinde 14 ay geride bıraktığında kazandığı kupa sayısı 4’e ulaştı. Flamengo ile Brezilya Kupası, Brezilya Süper Kupası, Copa Liberdatores ve Campeonato Carioca ((Rio de Janeiro Eyalet Ligi) şampiyonluğu gördü. Brezilya Serie A’da ise bitime bir hafta kala en yakın takipçisi Palmeiras’a 5 puan fark atarak şampiyonluğunu ilan etti. Daha yolun başında birçok teknik adamın kariyeri boyunca göremeyeceği başarılara imza attı.
Sadece 16 ayda 5 kupa kazanma başarısı gösteren 40 yaşındaki Filipe Luis, Brezilya’nın kenar yönetiminde en büyük umudu olarak öne çıktı.
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***








































