AMED – Kürtçe’nin resmen tanınması gerektiğini kaydeden Kürt Dili İçin Toplumsal İnisiyatif’e bağlı örgüt ve platform temsilcileri, devletin Kürtçe ile barışması gerektiğini söyledi.
Amed’de Kürt Dili İçin Toplumsal İnisiyatif öncülüğünde 750 farklı kurum, platform, inisiyatif, parti ve topluluk, “Statuya Kurdî-Perwerdehiya bi Kurdî /Kürtçeye statü Kürtçe eğitim” şiarıyla “Kürtlerin Kürt dili talepleri” deklarasyonunu 18 Kasım’da açıkladı. Deklarasyonda Kürt dilinin resmen tanınması ve anayasal bir statüye kavuşturulması, Kürtçe’nin, okul öncesinden üniversiteye kadar, eğitimin her aşamasında eğitim dili olması, orjinali Kürtçe olan ancak Türkçe’ye çevrilen tüm yer ve nesne adlarının iade edilmesi, Kürtçenin önündeki bütün yasal/hukuki ve fiili engellerin kaldırılması ile Kürt dilinin kalıcı olarak özgür ve serbest olabilmesi için, Kürt kimliğinin anayasal güvenceye kavuşturulması talepleri dile getirildi.
KÜRTÇENİN ÖNÜNDEKİ ENGELLER KALDIRILSIN
Deklerasyon açıklamasına katılan imzacı kurum temsilcilerinden Ma Music Koordinatörü Şêrko Kaniwar, Kürtçe önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini söyledi. Kürtçenin eğitim dili olması gerektiğini kaydeden Kaniwar, “Yüzyıldan fazladır inkar edilen Kürtçe önündeki engellerin kaldırılması gerekiyor. Çözüm yeri meclis olarak gösteriliyor. O zaman meclis bu konuda adım atsın ve yasal düzenlemeleri gerçekleştirsin. Kürt kültür ve diline dönük samimi adımlar atsınlar ki biz onların samimi olduğunu görelim. Tüm dünya halkları gibi bizde anadilimizde yaşamak istiyoruz. Eğer onurlu bir barıştan bahsediliyorsa Kürtçeye dönük adımların atılması gerekiyor. Dile getirdiğimiz taleplerin yerine getirilmesi için mücadele edeceğiz” dedi.
‘DEVLET KÜRTÇEYLE BARIŞMALI’
Cezaevinde geçirdiği 30 yıllık tutukluğun ardından 17 Ağustos 2023’te tahliye olan ve dil çalışmalarında yer alan Şair ve Yazar Musa Şanak ise deklarasyonda dile getirilen 5 talebin süreç bağlamında ele anılıp kabul edilmesi gerektiğini belirterek, “Kürt dili ve kimliği resmi anlamda tanınmalı ve hukuki güvenceye alınmalı. Kürt dilinin eğitim dili olması ve bir statü kazanması gerekiyor. Devlet barışta kararlıysa öncelikle dilimizle barışmalı ve bu konuda adımlar atmalı. Asimilasyoncu, inkara dayalı yaklaşım yerine eğitim ve statüyü esas alan bir yaklaşım içine girmeli. Bizde bu taleplerin yerine getirilmesi için ısrarcı olacağız” diye konuştu.
GÜNEY AFRİKA ÖRNEĞİ
Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Amed 2 Nolu Şube Eşbaşkanı Duygu Özbay ise kalıcı barışın koşullarından birinin anadilde eğitim olduğunu dile getirerek, devletin bunu görmesi ve Kürtçeyi anayasal güvence altına alması gerektiğini söyledi. Duygu Özbay, “Eğitim Sen olarak öncelikli talebimiz anadilde eğitim. Barış deneyimlerinin yaşandığı Güney Afrika da kalıcı barışın oluşmasının koşullarından biri de 11 dilin resmi dil olmasıydı. Bu hayata geçirildi ve bu karar toplumsal barışın öncüsü oldu. Barış içinde herkes, anadilini yaşama geçirdi. Anayasal güvenceye alınması toplumsal barış için önemli bir adım oldu” ifadelerini kullandı.
MA / Fethi Balaman
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***








































