ADANA – KESK’in bütçe mitingine katılanlar, CHP’nin Meclis Komisyonu’nun Abdullah Öcalan’la yapılacak olan görüşmeye üye göndermeme kararını “büyük hata” olarak değerlendirerek, “CHP artık Kürtler üzerinden oyun oynamaya son versin” dedi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 14 ilden katılımcılarla 22 Kasım’da Adana’da düzenlediği mitingine katılanlar, CHP’nin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’la yapılacak görüşmeye üye vermemesine tepki gösterdi.
“Geçinemiyoruz! Halk için bütçe, Demokratik Türkiye” mitingine katılanlardan Fatma Çığ, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’na işaret ederek, “Kendileri Önderliğimizi ‘Meclise getireceğiz’, dediler; ancak hala bu konu da adım atılmadı. Her dedikleri boşa gitti. CHP vekil göndermemekle hata yaptı. Unutmasın CHP’nin oyunu yükselten biziz. Ancak sonuç olarak CHP’den bir şey çıkmadı. Şuan süreç iyi gitmiyor. İyiye gitmesi için halkımız bir olmalıdır. Önderliğimizin Meclis’e getirilmesini istiyoruz. Onunla görüşme yapılsın. CHP ve AKP bizi kandırmasın, biz eski Kürt değiliz. Kürtler artık ne kandırılır ne de oyuna gelir. Sürecin iyiye gitmesini istiyoruz” diye konuştu.
BARIŞ VE ÖZGÜRLÜK İSTEMİ
CHP’nin sürecin bizzat muhatabıyla görüşmemesini kınadıklarını dile getiren Ayşe Alağaş, “CHP Kürtlerin sayesinde ayağa kalktı. Ama CHP bunu iyi bilsin ki Kürtler ona oy vermeyerek onu düşürecek. CHP yönünü Kürtlere ve demokratlara vermezse CHP düşecek bunu iyi bilsin. CHP artık Kürtler üzerinde oyun oynamaya son versin. Önderliğimizin başlattığı süreci çok olumlu görüyoruz. AKP ve MHP ise süreci uzatarak oyalıyor. Bunun sebebi nedir? Gerillalar silahlarını yaktı. Geri çekildi; bu adımlar sıradan adımlar değildir. Süreç için önemli adımlardır ancak onlar adım atmıyor. İnan ki onlar Kürtleri kandıramaz, kesinlikle Kürtler düşmez. Bizler direnişimize sahip çıkacağız. Bizler Önderliğimize sahip çıkacağız. Önderliğimiz özgür olmasını istiyoruz. Kürt halkının istediği budur. Dilimizi özgürce konuşmak istiyoruz. Özgürlük gerillası dağlarda mücadele veriyor ve barışı istiyor; geri çekilen yerlerde devlet karakollar yapıyor. Bu adıma karşı devlette o bölgelerden çekilmesini istiyoruz. PKK savaş istemiyor; barış ve huzur istiyor. Özgürlük Hareketi tarafından atılan adımlar küçük adımlar değildir” ifadelerini kullandı.
‘BARIŞ TEK TARAFLI GELMEZ’
Kürtlerin hak ve hukukunun yanında Kürtlerin anadili resmi dil ile eğitim dili olarak tanınmasını istediğini söyleyen Mehdi Gündüz, “Barış tek taraflı olmaz. Bir köyde ya da iki insan arasında yaşanan bir kavgada dahi her iki tarafın hakları verilerek barış sağlanır. Ya da barış gelmez. CHP korku içindedir, ne yapacağını bilmiyor ve şaşırıp kalmış durumda. CHP kendi çıkarları için Kürtlere yanaşıyor. Demokrasi ve insan hakları istiyoruz diyor; ama konu Kürtler olunca olumsuz yaklaşıyor. Bu tavırları yanlıştır. Bu barış olursa aynı zamanda CHP içinde iyi olacaktı” diye belirtti.
‘BU TOPRAKLARIN BARIŞA İHTİYACI VAR’
İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şube Başkanı Yasemin Dora Şeker, barışın tüm toplumlar ve halklar için önemli olduğunun altını çizerek, “İHD olarak her koşulda barıştan yana olduk. Barışın olduğu bir ülkede geçinme derdi olmaz, kadınlar şiddete maruz kalmaz, insanlar açlıktan ölmez, çocuklar ölmez. Biz barışın en önemli ihtiyaç olduğunu söylüyoruz. Bu toprakların barışa ihtiyacı var. Barışın tesis edilmesi için yürüyen süreçte de biz İHD olarak ve insan hakları savunucusu olarak her koşulda barışı toplumsallaştırmaktan yanayız. Toplumun tüm fertlerinin istemesini sağlamak zorundayız. CHP’si, DEM Parti’si, AKP’si, MHP’si ile tüm güçler ile barışın sahiplenilmesi gerekir. Barışı isteyenler demokrasiyi de istemeli, demokrasiyi isteyenler barışı da istemeli. CHP’nin eksik davrandığını düşünüyoruz. Sürecin tamamında yer almaları önemli. Çünkü barışa tüm toplumun ihtiyacı var. Bu sebeple her kesimin sahiplenmesi gerekiyor ve tüm düşüncelerin tartışıldığı onurlu bir barışa hepimizin ihtiyacı var” şeklinde konuştu.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***








































