CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin, “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın faizdeki istikrarsızlığı ve hükümet baskısı, enflasyonu sürekli körüklemekte. Türk lirası tarihte görülmemiş şekilde değer kaybediyor. Türkiye’nin en büyük banknotu olan 200 lirayla -bu yaklaşımımı mazur görün lütfen- bir tavuk dürüm dahi satın alınamıyor şu anda” dedi.
Şevkin, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ile ilgili TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda yaptığı konuşmada faiz politikası, enflasyon ve liyakat konularında hükümete sert eleştiriler yöneltti. Şevkin, şöyle konuştu:
“Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın faizdeki istikrarsızlığı ve hükümet baskısı, enflasyonu sürekli körüklemekte. Türk lirası tarihte görülmemiş şekilde değer kaybediyor. Türkiye’nin en büyük banknotu olan 200 lirayla -bu yaklaşımımı mazur görün lütfen- bir tavuk dürüm dahi satın alınamıyor şu anda. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası bağımsızlığını yitirmiş durumda. Liyakatli atamaların önemi bilinen bir gerçek.
Yıllarca ‘faiz sebep, enflasyon netice’ gibi ekonomik literatürde yeri olmayan yaklaşımlar ülkeyi ne hale getirdi, hep beraber yaşıyoruz. Yıllardır 128 milyar dolarlık rezerv erimesini kamuoyuna anlatmadınız, anlatamadınız. Neden anlatmıyorsunuz Sayın Başkan? Biz burada onu da açıkçası dinlemek isterdik.
Bu kıymetli rezerv neden tüketildi ve neden şimdi onu yerine koymak için büyük bir çaba harcıyorsunuz? Size de yazık, gerçekten büyük bir çaba harcıyorsunuz bunu yerine koyabilmek adına. Para politikasının ne demek olduğunu bilmeyenlerin bankaya atanmasının önüne geçilmezse; faiz kararlarını, başta banka başkanı ve yönetimi vermezse; liyakat sahipleri esas konunun muhatabı olmazsa, ne yazık ki bu kısır döngü böyle sürüp gidecek.
Aslında siz de biliyorsunuz ki, enflasyonun yapışkan hale gelmesi bankanın yüksek faizle talebi bastırma çabasının yetersizliğinden kaynaklanmaktadır. Bir ülkede üretim yoksa, özellikle tarım ve tarım paydaşları desteklenmiyorsa; maliye ve tarım politikalarıyla Merkez Bankası’nın politikası örtüşmüyorsa, bu sorunun üstesinden gelmemiz mümkün olmayacaktır.” (ANKA)