HASAN CÜCÜK | HABER ANALİZ
UEFA’nın Aralık’ta La Liga’dan Villerreal – Barcelona maçına ABD’nin Miami kentinde, Şubat’ta ise Serie A’dan Milan – Como maçına Avustralya’nın Perth şehrinde oynama izni vermesi, futbol tarihine büyük bir dönemeç olarak geçecek gözüküyor. Kağıt üzerinde iki özel izin gibi gözükse de perde arkasında Avrupa futbolunun kurumsal dengelerini, ekonomik yapısını ve kültürel kimliğini geri dönülmez bir şekilde sarsacak bir sürecin başlangıcı yatıyor.
Villarreal ve Milan bugüne kadar hiçbir ‘iç saha’ maçına bu kadar uzak olmamıştı. İki takım önümüzdeki aylarda Avrupa futbolunu kökten değiştirecek, oldukça tartışmalı bir denemenin kobayı olacak. Villarreal’in stadından Miami’ye kuş uçuşu gidiş-dönüş yaklaşık 15 bin km, Milan’ın Perth’e yolculuğu ise yaklaşık 27 bin km tutuyor.
Kulağa hayal gibi gelse de yıllarca süren hazırlıkların ardından Avrupa lig maçlarının dünyanın her yerinde oynanması gerçeğe dönüşmek üzere. UEFA’nın yeşil ışık yaktığı bu sıra dışı iki lig maçı için FIFA’nın ‘formalite’ olarak görülen onayı kaldı.
UEFA, bunun ‘istisnai’ bir durum olduğunu söylüyor. Ancak herkes biliyor ki, bu karar geri dönüşü olmayan bir sürecin başlangıcı. Çünkü futbolda bir kez paranın kokusu duyuldu mu, idealizmin sesi kısılıyor.
Futbol artık küresel bir endüstri. Avrupa’nın devleri Real Madrid, Barcelona, Milan gibi takımların taraftar kitlesinin yüzde 80’i yurt dışında bulunuyor. Bu takımlar için gerçek pazar Avrupa değil, Asya ve Amerika. Bu kitleye ‘evinde maç izletmek’ milyonlarca euro’luk yeni gelir anlamına geliyor.
Bu sürecin sonunda ‘yerel lig’ kavramı tedavülden kalkacak. La Liga artık sadece İspanya sınırlarında oynanmayacak, Amerika’ya taşınacak. Serie A belki birkaç yıla Uzak Doğu’ya açılacak. Kasalar dolacak ama tribünler boşalacak. ‘Gerçek taraftarlar’ paranın gücüne yenilmenin hayal kırıklığını yaşayacak.
Bu sürecin arkasında karmaşık bir güç mücadelesi yatıyor. Normal şartlarda, FIFA kuralları yerel lig maçlarının sadece ligin ülkesinde oynanacağını içeriyor. Ancak 2018’deki bir olay, bu kurulu düzeni sarstı. La Liga 2018’de Girona – Barcelona maçını ABD’ye taşıma istedi. Doğal olarak FIFA bunu yasakladı. O dönem La Liga’ya danışmanlık yapan ABD’li şirket Relevent Sports, yasağı ABD mahkemelerine taşıyıp, ‘rekabeti engellemekle’ suçladı.
Sonuçta FIFA geri adım atıp, kuralları ‘gözden geçirmeyi’ kabul etti. FIFA güç ve yetki kaybı yaşarken, UEFA da boşluk içine sıkışıp kaldı. UEFA Başkanı Aleksander Ceferin’in ‘’Bu karar istisnadır, emsal oluşturmayacak’’ sözü içinde bulunduğu sıkışmışlığın itirafıdır.
Dünya futbolunun patronu FIFA’nın otoritesi sarsılıyor. UEFA ise tam bir çıkmaz içinde debeleniyor. Zira, UEFA’yı istemeden bir dönemece sürükleyen Relevent Sport, UEFA’nın Şampiyonlar Ligi, Avrupa Ligi ve Konferans Ligi’nde ticari ortağı. UEFA iki ateş arasında bulunuyor. Bir yandan taraftarların ve yerel federasyonların tepkisi, diğer yandan dev kulüplerin ekonomik baskısı var. İronik olan ise, UEFA bir yandan La Liga ve Serie A maçlarının yurt dışında oynanmasını eleştiriyor, diğer yandan Şampiyonlar Ligi finalinin Amerika’da oynanması fikrini tartışıyor.
Bu tartışmalarda sessiz kalan ancak en çok etkilenenler elbette futbolcular. Uzun seyahatler, sıkışık fikstürler, iklim farkı ve sağlık risklerinin faturasının adresi futbolcular oluyor. Milan’ın Fransız oyuncusu Adrien Rabiot, ‘’İki İtalyan takımının Avustralya’da maç yapması çılgınlık.’’ sözleriyle tepkisini ortaya koydu.
Sezon başında La Liga’daki 20 kulübün kaptanları, bu plana dahil edilmedikleri için tepkilerini dile getirmişti. Kaptanlar, UEFA’nın kararına karşı nasıl tutum alacaklarını tartışmak için yeniden toplanacak. Yurt dışı maçları daha fazla gelir anlamına geliyor. Bu durum oyuncuların banka hesaplarına olumlu yansıyacağı için eleştiriler yumuşuyor.
İspanya ve İtalya federasyonlarının geri adım atması beklenmiyor. Her iki ülkede zaten sezon ortasında Süper Kupa organizasyonlarını yıllardır Suudi Arabistan’a taşımış bulunuyorlar. Almanya Bundesliga yurt dışında maç oynatmayacağını belirtti.
Real Madrid ise La Liga’daki güçlü rakibi Villerreal’in, Barcelona karşısındaki iç saha avantajını terk ederek ligde rekabet dengesini bozmasından ötürü öfkeli. Bu projenin yalnızca büyük kulüpler için geçerli olacağı açık. Orta sıra takımlarının karşılaşmalarını New York veya Hong Kong’a taşıması olası değil.
UEFA cini şişeden çıkardı, onu yeniden sokmak zor olacak. Gelecekte Real Madrid – Barcelona El Clasico’nun Asya’da ya da Juventus – Inter derbisinin Güney Amerika’da oynanması artık imkansız görünmüyor.
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***