Hürriyet gazetesi yazarı Hande Fırat, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Kalıcı Barış ve Refah için Trump Deklarasyonu’na imza atmasının ardından bu hamlenin önemine ilişkin bir yazı kaleme aldı.
Fırat, “Erdoğan’ın imzası, fotoğrafı ve ‘orada olması’ sadece diplomatik bir anı kaydetmiyor; bölgenin kaderi, Türkiye’nin uluslararası algısı ve Cumhurbaşkanı’nın hem içeride hem dışarıda oynadığı siyasi oyunun yeni bir perdesini de açıyor,” diye yazdı.
“Erdoğan’ın imzası, bu metne Türkiye’yi ortak çözüm masasına doğrudan aktör olarak sokuyor -bu basit bir kazanım değil- aynı zamanda önemli riskleri, beklentileri ve sorumlulukları da beraberinde getiriyor,” diyen Fırat, Erdoğan’ın deklarasyondaki imzasının “önemi ve sırrını” şöyle açıkladı:
-Türkiye, Müslüman dünyadan, özellikle Filistin cephesinden sesin dışarıdan değil, içeriden çıkabileceğini hatırlatan bir aktör olarak görünür hale geldi.
-Katar ve Mısır’ın varlığı, bölge içi meşruiyeti gösterirken; Türkiye’nin orada olması, Ankara’nın hem askeri-diplomatik hem de ekonomik kapasitesine dair bir mesaj verdi: Türkiye artık bir “oyun kurucu”.
-İran’ın davet edilmiş olmasına rağmen toplantıya katılmaması, bir yandan bölgesel kutuplaşmanın devam ettiğini; bir yandan kendi içindeki sorunları ama aynı zamanda İran’ın etkisizleştiği değil, farklı araçlarla sahaya girmek isteyebileceği riskini de gösteriyor.
“Masada olmak itibarı getirir; ama o masayı sürdürebilmek, sahadaki kanı ve çıkarı yönetebilmekten geçer,” diyen Fırat, yazısını “Erdoğan şimdi sadece fotoğrafın içinde değil, fotoğrafın arkasında başlayacak zorlu bir sınavın tam göbeğinde. Cesaret takdir edilir, diplomaside ise sonuçlar konuşulur,” ifadeleriyle sonlandırdı.