CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yumurta ve tavuk fiyatlarındaki yükselişi yerinde inceledi ve üreticilerin sorunlarını dinledi. Gürer, “Fiyatlar durmuyor. Yumurtada fiyat artıyor. Tavuk eti beyaz et fiyatı artıyor. Kırmızı ette artıyor. Emekli, sabit gelirli, dar gelirli proteine erişemiyor. Proteine erişememek demek, o ailenin çocuklarının da sağlıklı beslenememesi demek” dedi.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yumurta ve tavuk fiyatlarındaki yükselişi üreticilerden yerinde dinledi. Yumurta fiyatlarının yılbaşından bu yana ciddi şekilde yükseldiğini belirten esnaf, “Yılbaşında üç koli yumurtayı 100 liraya veriyorduk. Şu bir koli yumurta 160 lira. En küçük boyu 160–180 lira, 100 liraya 3 koli satarken o yumurtalar bir de büyük boydu” dedi.
Üç koli yumurtayı sattığı fiyata şu an bir koli yumurta alınamadığına dikkati çeken esnaf, “Yumurtanın 30 tanesi 160 lira. Burası da uygun fiyatlı yerlerden birisi. Üç harfli marketlere gir, 180–190’dan aşağı yok” dedi.
Gürer, şunları söyledi:
“Fiyatlar durmuyor. Yumurtada fiyat artıyor. Tavuk eti beyaz et fiyatı artıyor. Kırmızı ette artıyor. Emekli, sabit gelirli, dar gelirli proteine erişemiyor. Protein erişememek demek, o ailenin çocuklarının da sağlıklı beslenememesi demek.
İçinde bulunduğumuz koşullarda yem fiyatlarındaki artış, özellikle nakliyesinden mazotuna, kirasına, işçi ücretine kadar her aşamada gelen zamlar da üreticinin ürettiği ürünün fiyatının artmasına neden oluyor. Rafa geldiğinde ürünün fiyatı daha da artıyor ve böylece özellikle 50 milyona yakın insan, gelir düzeyi düşük olduğu için yaşamı olabildiğince daralmış durumda ve sağlıklı beslenemiyor.”
Tavuk fiyatlarının da ciddi şekilde yükseldiğini belirten bir esnaf, “Tüm tavuğun kilosunu bu sene biz 60 lirayla başladık. 110 liraya çıktı. Tavuk kanat 130-150 arası başladık, 270 liraya kadar çıktı. Şimdi fabrikanın malına zam geliyor, çiftçinin malı fırlıyor. Tavuk but şu an 110 lira. Normalde bu 60 lirayla başladı” dedi. Esnaf, vatandaşın alım gücünün düştüğünü vurgulayan esnaf, şöyle konuştu:
“Eskiye göre müşteri yok. Müşteri gelsin diye bekliyoruz. Maliyetler bizim de yüksek, çiftçinin maliyeti de yüksek. Yani çiftçinin ürünü değer bulmazken sanayici ürüne hiç aşağı düşmeden fiyatına zam koyuyor. Adam diyor ki ‘Almazsan o tarafa satarım.’ Mecbur, bunu biz de bulundurmak zorundayız. Önce ben burada kolilerle satardım, şimdi kilo kilo, gram gram, yarım kilo, bir kilo…
Buradaki bütün esnafın hali perişan. Sigorta 18 bin liraya gelmiş. Biz umudumuzu kestik. Biz hayal kuruyoruz, yani emekli oluruz diye hayal kuruyoruz çünkü geleceğe dair bir planımız yok.” (ANKA)