Kahramanmaraş’ta 6 Şubat depremlerinde yıkılarak 35 kişinin hayatını kaybettiği Ezgi Apartmanı davasında mahkeme, tutuklu pastane yetkilileri Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel’in tutukluluk halinin devamına, firari sanık Ertan Danacı hakkında çıkarılan yakalama kararının sürdürülmesine ve yeni bir bilirkişi raporu alınmasına hükmederek duruşmayı 12 Aralık’a erteledi.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde 35 kişinin hayatını kaybettiği Ezgi Apartmanı’nın yıkılmasına ilişkin ikisi tutuklu, biri firari olmak üzere toplam 12 sanığın yargılandığı davaya devam edildi.
Kahramanmaraş 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel ile tutuksuz sanık fenni mesul Mehmet Tekin, depremde yakınlarını kaybedenler ve taraf avukatları katıldı. Firari sanık Ertan Danacı ise duruşmada yer almadı.
Tutuklu sanık pastane yetkilisi Mustafa Pekel, suçsuz olduğunu savundu. Pastanedeki tadilat işlerini firari sanık Ertan Danacı’ya verdiğini belirten Pekel, 2017 yılında yapılan çalışmaların binanın yıkılmasına neden olmadığını iddia etti. Ayrıca, kolon ve perde beton kesimi yapılmadığını da öne sürdü.
Tadilat işlemleri için herhangi bir resmi kuruma başvurmadıklarını itiraf eden Pekel, “Herhangi bir kurumdan tadilat izni almadık. İşi küçük gördük, izin almadık. Maraş’ta o dönem böyle bir uygulama yoktu” ifadelerini kullandı. Mahkeme Başkanı’nın, “İki yıldır dava sürüyor, neden gelip teslim olmadın?” sorusuna ise Pekel, “Korktum, tutuklanacağım diye gelemedim” şeklinde yanıt verdi.
Tutuklu sanık pastane yetkilisi Sami Kervancıoğlu ise savunmasında suçsuz olduğunu belirterek, tadilatı Ertan Danacı’nın yaptığını, işleri ise Mustafa Pekel’in takip ettiğini ifade etti.
“Ben sonuna kadar çocuklarımın hakkını savunmaya devam edeceğim”
Depremde oğlu, gelini ve 6 aylık torununu kaybeden Nurgül Göksu, “703 gündür firar etmişler, gelmişler, ‘suçsuzum’ diyorlar. 703 gündür neredeydiniz? Villada tatil yapmışlar, suçsuzlarmış. Bana, ‘bunlar zengin başademezsin’ diyorlar. Ama ben sonuna kadar çocuklarımın hakkını savunmaya devam edeceğim. Şimdi Ertan Danacı’yı suçluyorlar. Ertan Danacı iki yıl yattı, bunları satmadı; bunlar iki ay yattı, Ertan Danacı’yı sattılar. Tadilat izni almaya bile tenezzül etmemişler. Astıkları astık, kestikleri kestik; ama izni bile almamışlar” dedi.
“Biz olası kastla, bilinçli taksirle veya taksirle suçlanmaları kabul etmiyoruz”
Tutuklu sanıklardan Kervan Pastanesi yetkililerinin avukatı Ersan Şen, “Müdahil taraf, ‘Bizde cezasızlık kültürü var’ diyor. Mahkemeleri beğenir ya da beğenmezsiniz, kararı kabul edersiniz ya da etmezsiniz ama Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerini itham edemezsiniz. Başından beri yapılan tadilatın binanın yıkımına neden olmadığını savunuyoruz. Gelen iki üniversite bilirkişi raporu da bu yönde. Biz bilirkişi raporuna değil, size güveniyoruz. Eğer raporlar istedikleri gibi gelseydi, şimdi raporları kutsarlardı. Tadilat ile yıkım arasında nedensellik bağı kurulmazken, bu kişilerin olası kastla cezalandırılmasına nasıl karar verebiliriz? Biz olası kastla, bilinçli taksirle veya taksirle suçlanmalarını kabul etmiyoruz” dedi.
Savcı, Kervancıoğlu ve Pekel’in tutukluluklarının devamını talep etti
Cumhuriyet savcısı mütalaasında, Sami Kervancıoğlu ve Mustafa Pekel hakkında; üzerlerine atılı suçun niteliği, soruşturma aşamasında alınan bilirkişi ve adli muayene raporları, tanık ve müşteki beyanları, olay yeri inceleme ve diğer tutanaklar dikkate alındığında kuvvetli suç şüphesini gösteren somut deliller bulunduğunu belirtti. Sanıkların uzun süre firari kalmaları, ancak olaydan yaklaşık iki yıl sonra yakalanabilmeleri ve isnat edilen suçun cezasının ağırlığı göz önüne alındığında, tutukluluğun bu aşamada ölçülü olduğu, adli kontrol tedbirinin ise yetersiz kalacağı gerekçesiyle tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti.