‘Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun 9’uncu toplantısı başladı. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye Esnaf ve Sanatkarlar Konfederasyonu (TESK), Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB), Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Türk Sanayici ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) ve Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) yöneticileri dinlendi. İş dünyası temsilcileri ticaretin ve yatırımın huzur istediğine dikkat çekerek devam eden sürece destek verirken çatışmalı süreçlerde harcanan parayla neler yapılabileceğine dair dikkat çekici örnekler verdi.
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, 17 Eylül 2025 Çarşamba ve 18 Eylül 2025 Perşembe günü, çatışma çözümü alanında çalışmaları olan akademisyenler ve uzmanlar ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde faaliyet gösteren bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerini dinleyecek. |
“Ticaretin tek istediği şey huzurdur”
Toplantıda söz alan ilk isim TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu oldu. Hisarcıklıoğlu, “Huzurun olmadığı yerde ticaret ticaretin olmadığı yerde zenginlik olmaz. Ticaretin tek istediği şey huzurdur” dedi.
Hisarcıklıoğlu, çatışmalı süreçlerin ülke genelinde büyümenin dengesiz dağılımına ve yoğun bir göçe sebep olduğunu ifade ederek “Büyük ekonomik ve sosyal kayıpların yeniden yaşanmasını istemiyoruz” dedi.
“Terörsüz Türkiye” hedefine ulaşılmasının ticaret ve yatırım iklimini canlandıracağını, ekonomide yeni fırsat pencerelerinin açılmasını sağlayacağını kaydeden Hisarcıklıoğlu, Türkiye’nin bölgesel bir ekonomik lider olacağına dikkat çekti. Hisarcıklıoğlu istikrarlı ve huzurlu bir Türkiye’nin AB üyelik süreci açısından da önemli olduğunu vurguladı
Sadece güvenlik önlemlerinin yeterli olmayacağını kaydeden Hisarcıklıoğlu, demokrasi vurgusu yaparak “kimsenin inancından, kimliğinden ya da aidiyetinden dolayı ayrımcılığa uğramaması gerekir” dedi.
“Süre uzadıkça fitne çoğalır”
Hisarcıklıoğlu’nun ardından söz alan TESK Başkanı Bendevi Palandöken, ”Her tarafımız çember altında. Herkes bize gıptayla bakıyor. Fitne sokmaya çalışıyorlar, ‘bu sürecin sonu ne olacak’ diye. Başlaması demek sürecin bitmesi demek. Bütün siyasi partiler bir araya geldi, fitneyi sokanlar dışarıda kaldı” diye konuştu.
Bu sürecin uzamaması gerektiğine dikkat çeken Palandöken, “Süreyi uzatmamak lazım. Süreyi derleyip toplayıp yasal zemin üzerinde hukuki bütün prosedürleri tamamlanmış bir vaziyette halka sunulması lazım. Süre uzadıkça fitne çoğalır” dedi.
Doğu ve Güneydoğu Bölgesinde ticaretin canlanmasıyla bölgedeki insanların kendi memleketlerinde iskan edilmesini umduğunu kaydeden Palandöken, “İnsanlarımız büyükşehirlerde maraba olmamalı O bölgedeki insanları orada iskan etmeliyiz, o insanları oradan koparmamalıyız” dedi.
“Barış ortamından herkes faydalanır”
TİSK Başkanı Özgür Burak Akkol, ‘Terörsüz Türkiye’nin, hedeflenen güven, istikrar, yatırım ve kalkınmanın tüm Türkiye’ye katkı sağlayacağına inandığını söyledi.
Bölgesel yatırım ve kalkınma başlıklı bir çalışma yaptıklarını belirten Akkol, komisyon üyelerine sunum yaptı. Doğu ve Güneydoğu illerine ilişkin veriler paylaşan Akkol, sürecin tamamlanmasının çok önemli fırsatlar yaratacağını söyledi. Terörle mücadele eden ülkelerde ekonomik göstergelerin çok gerilerde olduğunu belirten Akkol, “Barış ortamının tesis edilmesinden en başta bölge halkı ve tüm Türkiye vatandaşları faydalanacaktır” dedi.
“Terörün Türkiye’ye yıllık maliyeti 140 – 240 milyar dolar”
“Çatışmalı süreçlerin ülkeye maliyeti ne oldu?“ sorusuna cevap bulmak için farklı yöntemlerle üç farklı çalışma yaptıklarını söyleyen Akkol, çatışmaların Türkiye’ye yıllık maliyetinin minimum 140 milyar dolar, maksimum 240 milyar dolar olduğunu söyledi.
“100 milyar dolarla neler yapılabilirdi?”
Akkol, yıllık maliyetin 100 milyar hesap edilmesi halinde bu parayla her yıl neler yapılabileceğini anlattı. Çatışmalarda harcanan 100 milyar dolar ile her yıl 2 buçuk milyon adet konut, 12 tane Kuzey Marmara Otoyolu, 50 tane Yusufeli Barajı, 100 tane BYD otomobil fabrikası, 100 tane şehir hastanesi, 1000 tane özel okul, 160 bin özel okul yapılabileceğini ifade etti.
“Mera verimi artar, yem maliyeti azalır”
TZOB Başkanvekili Ahmet Bahadır Sezgin de kalıcı barışın sağlandığı bir senaryoda bölgesel ölçekte çok güçlü fırsatların Türkiye’yi beklediğini söyledi.
Sürecin başarıyla sonuçlanması halinde mera veriminin artacağını, yem maliyetinin azalacağını kaydeden Sezgin, “Özel sektör yatırımları yüzde 50 artabilir, dijital tarım verimliliği yüzde 30 artabilir, tarım istihdamı yüzde 15 artabilir” dedi.
Göçün tersine dönmesi, kırsal nüfusun güçlenmesi ve toplumsal uyumun pekişmesi Gibi kazanımların olacağını da ifade eden Sezgin, kalıcı barışın Türkiye’nin stratejik gıda üssü haline gelmesine önemli katkı sağlayacağını da söyledi.
“Teröre para harcanmamış olsaydı…”
MÜSİAD Başkanı Burhan Özdemir, Diyarbakır’da düzenledikleri Terörsüz Türkiye Çalıştayı’nda bahsettiği konuşmasında 18 farklı alt çalışma grubu oluşturduklarını, bunun yanı sıra yanı sıra MÜSİAD Genel Merkezi’nde Terörsüz Türkiye Çalışma Grubu oluşturduklarını anlattı.
“Terör kapsamında harcanan para harcanmamış olsaydı Türkiye’nin 10 ekonomi arasında girebilirdi” diyen Özdemir, kişi başına milli gelirin de 30 bin doları geçebileceğini söyledi.
Bölgenin gayri safi milli hasılaya katkısının nüfusuna oranla çok düşük olduğunu, yüzde 5’in altında kaldığını belirten Özdemir, “Bölge ekonomik olarak tecrit edilmiş durumda” dedi. Özdemir, Diyarbakır ve Urfa gibi şehirlerde bazı büyük yatırımlar olduğunu ama potansiyelin çok altında olduğunu kaydetti.
90’lı yıllarda 100 binlerce ailenin güvenlik gerekçesiyle göç etmek durumunda kaldığını kaydeden Özdemir, sorunun sosyal boyutlarına da önem verilmesi gerektiğini söyledi. Yoksul kuşakların oluştuğunu, toplumsal istikrarsızlığın arttığını, toplumsal travmanın genç kuşaklarda güvensizlik ve umutsuzluk oluşturduğunu ifade eden Özdemir, bu alanlarda çalışmalar yapılması gerektiğinin altını çizdi.
“Suriye sınırında sanayi ve endüstri bölgesi kurulsun, Antep – Urfa hızlı tren hattı yapılsın”
Suriye sınırında organize sanayi ve endüstri bölgesi kurulmasını öneren Özdemir, “Biz terörsüz Türkiye vizyonunu sadece iç güvenlilik meselesi olarak görmüyoruz” dedi. Antep – Urfa hızlı tren hattı kurulmasını da öneren Özdemir, bu hattın bölgenin yatırım potansiyeline olumlu etkisi olacağını söyledi
TÜSİAD: Demokrasi ve hukuk devletinin tartışma konusu olmaması ekonomimizi de güçlendirir
Özdemir’in ardından konuşan TÜSİAD Başkan Yardımcısı Bülent Ozan Diren, “Demokrasi ve hukuk devletini tartışma konusu edilemeyecek bir düzeye getirmek içeride ve dışarıda ülkemize, kurumlarımıza demokrasimize güveni artırmak; hiç şüphesiz ekonomimizi de güçlendirecektir” dedi.
Demokratikleşmenin bir zihniyet değişikliğini içeren toplu bir süreç olduğunu ifade eden Diren, “Devletin içindeki erklerin birbirine yaklaşımlarında demokrasi ve hukukun üstünlüğü tam olarak yaşanmalıdır” dedi.
Ekonomik ve demokratik açıdan gelişmeleri el ele yürüyen süreçler olarak gördüklerini kaydeden Diren, “Demokrasi konusu TÜSİAD için de bölge için de önemli bir konudur” dedi ve Türkiye’de demokrasi seviyesinin yükseltilmesine yönelik tüm girişimleri desteklediklerini kaydetti.
Diren, “Yalnızca ekonomide değil, ifade ve basın özgürlüğü, insan hakları, hukukun üstünlüğü gibi konularda da ilerleme kaydetmek zorundayız” diyerek komisyonun amacında vurgulanan özgürlük ve hukuk devleti alanlarındaki çalışmaları önemli bulduklarını ifade etti.
“İş insanları güvenli limanları tercih eder”
ASKON Genel Başkanı Orhan Aydın, huzur ve güvenin sağlanmadığı bir ortamda yatırım ikliminin oluşamayacağını ifade etti. Dünyanın neresinde olursa olsun iş insanlarının güvenli limanları tercih ettiğini ifade eden Aydın, “Fabrikanın bacasından tüten duman sadece üretimi değil aynı zamanda huzuru da temsil ediyor. Bir işletmenin kapısından içeriye giren her genç artık üretken bir gençtir. Bir bakma aslında terör örgütlerinin elinden kurtulmuş bir genç demektir” diye konuştu.
Sektörel kümelenme modeli
“Terörsüz Türkiye” süreci için ‘sektörel kümelenme‘ modeli önerdiklerini ifade eden Aydın, bı modeli her şehrin kendi gücüne göre kendi potansiyelini üretime dönüştürmesi olarak tanımladı. Aydın, şöyle örneklendirdi:
“Tarım, hayvancılık, turizm dediğimizde Şanlıurfa, Van Hakkari; turizm, lojistik ve enerjide Mardin, Şırnak; tarımsal sanayi ve sınır ticareti dediğimizde Ağrı ve Iğdır illerimiz. Gıda işleme ve tarım teknolojilerinde büyük şehirlerimiz Şanlıurfa ve Diyarbakır. Ve çok önemli ithalat kalemlerinden olan petrol, petrol ürünleri ve türevleri içinse Batman şüphesiz ki harika olacaktır.“
Aydın, bu modelle her bir şehrin kendi alanında bir cazibe merkezi olacağını söyledi.
Kurtulmuş: Maliyet mütevazı rakamlarla ifade edildi
İş dünyası temsilcilerinin konuşmalarının ardından kısa bir değerlendirmelerde bulunan Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, “Türkiye’de artık terör meselesinin hiç konuşulmaz hale gelmesi sadece güvenlik politikalarıyla ulaşılabilecek bir sonuç değildir. Çok katmanlı, çok boyutlu ve kapsayıcı bir yaklaşımın ortaya konulması şarttır” dedi.
Kurtulmuş, iş dünyası temsilcilerinin hızlı ve etkin hareket edilmesi gerektiği yönündeki uyarılarına katıldığını kaydetti.
İş dünyası temsilcilerinin ‘terörün maliyeti’ ile ilgili çalışmalarına da değinen Kurtulmuş, “Bizim de 2013 yılında yaptığımız çalışmada o günün rakamlarıyla 1.2 trilyon dolarlık bir maliyet tespit etmiştik. Sizin bugün burada ortaya koyduğunuz aşağı yukarı rakamlar da bunu teyit etmektedir” diye konuştu.
Kurtulmuş, “Sizlerin bugün burada sunduğunuz maliyetlerin bile mütevazi rakamlarla ifade edildiğinin altını çizmek isterim. Çok büyük bir maliyete Türkiye katlanmıştır. İnşallah Terörsüz Türkiye ile birlikte teröre harcanmış olan bu maliyetler ülkenin kalkınmasına, doğusuyla batısıyla toplumun zenginleşmesine vefasına vesile olacak” ifadelerini kullandı.
Numan Kurtulmuş
Haftaya akademisyenler dinlenecek
Kurtulmuş’un değerlendirmesinin ardından toplantı sona erdi. Komisyon önümüzdeki hafta çarşamba ve perşembe günleri çalışacak. Önümüzdeki hafta oturumlarında çatışma çözümü alanında çalışmaları olan akademisyenler İle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da faaliyet gösteren bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri dinlenecek.