Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, “Terörsüz Türkiye” sürecine ilişkin hukuki yaklaşımın, tek, geçici ve özel bir kanunla düzenlenmesinin en etkili yöntem olduğunu vurguladı. Uçum, geçiş süreci hukukuna yönelik TBMM’de izlenecek 7 adımı sıraladı.
A+
Yazı Boyutunu Büyüt
A–
Yazı Boyutunu Küçült
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, “Terörsüz Türkiye geçiş ve bütünleşme süreci” başlıklı değerlendirme yazısında, Türkiye’nin yeni bir dönemin eşiğinde olduğunu vurguladı. Uçum, geçiş sürecinin hukuki altyapısına ilişkin yedi adımlık bir yol haritası paylaştı.
GEÇİŞ SÜRECİ İÇİN 7 AŞAMALI YOL HARİTASI
Uçum, “Terörsüz Türkiye” hedefi doğrultusunda atılacak hukuki adımların tek, geçici ve özel bir kanunla düzenlenmesinin, süreci en sağlıklı şekilde yürütecek yöntem olduğunu belirtti. Meclis’te kurulan Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun bu süreçte kritik bir rol üstlendiğini ifade eden Uçum, geçiş sürecinin TBMM’deki işleyişine dair şu adımları sıraladı:
‘Önce Komisyonda hukuk politikası öneren raporun hazırlanması. Raporun TBMM Başkanlığına sunulması. Rapora dayanılarak geçiş süreci kanununa ilişkin teklifin hazırlanması. Teklifin Meclis Başkanlığına sunulması. Teklifin yasalaştırma sürecine girmesi. TBMM’nin teklifi kanun olarak kabul etmesi. Kanunun, Cumhurbaşkanımız tarafından uygun bulunması halinde resmi gazetede yayınlanması.’
‘GERİ DÖNÜŞ YOK, TARİHİ BİR EŞİĞİ AŞTIK’
Uçum, Türkiye’nin artık bu süreci geride bırakacak bir noktada olmadığını vurguladı. Yazısında, “Terörsüz Türkiye’ye geçişi sağlayacak şartlar oluşmuştur. Türkiye’nin gelinen aşamadan geriye dönmesi artık mümkün değildir. Sonuç olarak endişeli değil çok umutlu olmamız gereken tarihi bir dönemdeyiz. Ortak umudumuz ortak geleceğimizin harcıdır” ifadelerine yer verdi.
GEÇİŞ SÜRECİ HUKUKUNUN TEMEL İLKELERİ
Uçum, geçiş sürecine dair toplumsal kaygılara da değinerek, bu sürecin anayasaya ve milli birlik ilkesine aykırı bir içerik taşımayacağını, tüm aşamaların TBMM’nin açık ve şeffaf iradesiyle yürütüleceğini ifade etti. “Milli bütünlüğe zarar gelmemesi” yönündeki beklentilerin haklı olduğunu vurgulayan Uçum, bu süreçte milletin tüm hassasiyetlerinin gözetileceğini belirtti.
BÜTÜNLEŞME SÜRECİNDE TBMM’YE ‘GÜVEN’ VURGUSU
Uçum, münfesih terör örgütüyle bağlantılı kişi ve grupların sürece dahil edilmesine dair kriterlerin TBMM tarafından adaletli bir şekilde belirleneceğine dair güvenin altını çizdi. “Bütünleşmeye zarar verecek hiçbir unsurun” sürece dahil edilmeyeceğini ve toplumun ortak hassasiyetlerinin dikkate alınacağını vurguladı.
Uçum’un yazısı şu şekilde:
“TERÖRSÜZ TÜRKİYE GEÇİŞ VE BÜTÜNLEŞME SÜRECİ
Geçiş Süreci Hukukunun Aşamaları ve Pratik Teyit!
Terörsüz Türkiye’ye geçiş sürecinin ihtiyaçlarına yönelik yaklaşımlarda ortaklaşmalar artıyor. Kesin silah bırakma kararının pratik teyidine bağlı olarak geçiş süreci hukukuna ilişkin TBMM Komisyonunun rapor hazırlaması konusunda geniş bir mutabakatın oluştuğu görülüyor.
“Geçiş süreci hukukuna ilişkin TBMM adımları şöyle öngörülebilir: ‘Önce Komisyonda hukuk politikası öneren raporun hazırlanması. Raporun TBMM Başkanlığına sunulması. Rapora dayanılarak geçiş süreci kanununa ilişkin teklifin hazırlanması. Teklifin Meclis Başkanlığına sunulması. Teklifin yasalaştırma sürecine girmesi. TBMM’nin teklifi kanun olarak kabul etmesi. Kanunun, Cumhurbaşkanımız tarafından uygun bulunması halinde resmi gazetede yayınlanması.’
‘TAKDİR TBMM’NİN’
Kesin silah bırakmanın pratik teyitleri de bu aşamalara göre giderek gelişen bir kapsamda gerçekleşir. Nihai teyitle birlikte TBMM geçiş süreci kanununu kabul ettiği zaman süreç çok doğru yönetilmiş olur. Elbette geçiş süreci hukukuna ilişkin yasalaştırma yöntemine TBMM karar verecektir. Ancak geçiş sürecinin hukuku bakımından başından beri önerdiğimiz tek, geçici ve özel bir kanun çıkarılması yaklaşımı bize göre birçok hukuksal komplikasyona karşı en etkili yöntemdir. Nihayetinde takdir TBMM’nindir.
Bu arada geçiş süreci hukukuna dair çeşitli çevrelerce birbirinden tamamen farklı endişeler ve şüpheler dile getiriliyor.
Bazı kesimler milli bütünlüğe zarar gelmemesi konusunda yüksek özen bekliyor. Bu beklenti tamamen haklıdır. Geçiş süreci hukukunda zaten anayasaya aykırı düzenlemeler olamaz. Milli devletin esası olan hiç bir ilke tartışma konusu yapılamaz. Süreçler tamamen TBMM’nin iradesiyle açık ve şeffaf yürüyecek. Dolayısıyla kaygı duyulmasını gerektirecek bir durum ortaya çıkmaz.
‘TBMM’NİN EN ADİL ÖLÇÜTLERİ GELİŞTİRECEĞİNE ŞÜPHE YOK’
Öte yandan Devletle ve Toplumla Bütünleşme perspektifi çerçevesinde oluşturulacak geçiş süreci hukuku, bütünleşmeye zarar verecek hiçbir unsur içeremez. Bütünleşme hedefli bir hukuksal yaklaşım, bütünleşmeyi riske atacak her türlü negatif unsuru dışarıda bırakır.
Münfesih terör örgütüyle bağlantılı olarak bütünleşme kapsamına girecekler için TBMM’nin en adil ve doğru ölçütleri geliştireceğine, Milletin tüm kesimlerinin hassasiyetlerini gözeteceğine de şüphe yoktur.
Geçiş Süreci Hukukunda Geçmiş Tecrübelerden Yararlanmak!
2014 yılında kabul edilen ve halen yürürlükte olan “Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair 6551 sayılı Kanun” geçiş süreci özelliklerine uygun bir içerikte olmadığı için uyarlanarak da olsa bugün doğrudan uygulanamaz. Bununla birlikte Kanunun yürütmeye görev ve yetki veren aşağıdaki hükümleri geçiş sürecinin hukuk politikasını belirlemede fayda sağlayabilir:
[Terör örgütünün feshi ve kesin silah bırakma kararına bağlı olarak] toplumsal bütünleşmenin güçlendirilmesine yönelik siyasi, hukuki, sosyoekonomik, psikolojik, kültür, insan hakları, güvenlik ve silahsızlandırma alanlarında ve bunlarla bağlantılı konularda atılabilecek adımların belirlenmesi,
‘TARİHİ BİR DÖNEMDEYİZ’
Silah bırakan [münfesih] örgüt mensuplarıyla [Avrupa’daki mensupların] eve dönüşleri, sosyal yaşama katılım ve uyumlarının temini için gerekli tedbirlerin alınması,
Kamuoyunun doğru ve zamanında bilgilendirilmesi
Alınan tedbirlere ilişkin uygulama sonuçlarının izlenmesi ve ilgili kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyonun sağlanması
İlave mevzuat çalışmalarının yapılması.
Dikkat edilirse 6551 sayılı Kanunda yer alan bu görev ve yetkiler uyarlanmak ve güncellenmek kaydıyla geçiş süreci kanuna işlenirse geçiş sürecinin hukuku açısından temel ihtiyaçlar karşılanmış olur.
Belirtelim ki; birçok boyutuyla Terörsüz Türkiye’ye geçişi sağlayacak şartlar oluşmuştur. Türkiye’nin gelinen aşamadan geriye dönmesi artık mümkün değildir. Sonuç olarak endişeli değil çok umutlu olmamız gereken tarihi bir dönemdeyiz. Ortak umudumuz ortak geleceğimizin harcıdır.”
Kaynak: Haber Merkezi
Mehmet Uçum
Terörsüz Türkiye
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu
Fatih Tekke’den Maç Sonu Bomba İtiraf
Fenerbahçe’yi Karıştıracak İtiraf
‘Mansur Başkana Saldırı Başlattılar’
Tekin’den Çarpıcı Çıkış! ‘Artık Her Şey Çıkar ve Para İçin’
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***