Etiyopya, ülkenin enerji sektörünü dönüştürme vaadi taşıyan ancak komşularıyla diplomatik gerginliklere yol açan Büyük Rönesans Barajı’nı (GERD) bugün resmi olarak açmaya hazırlanıyor.
145 metre yüksekliğe ve 2 kilometre uzunluğa ulaşan dev yapı, Sudan sınırına yakın Mavi Nil üzerinde yer alıyor. 4 milyar dolara mal olan baraj, 74 milyar metreküp su tutabilecek ve 5 bin megavat elektrik üretecek kapasiteye sahip. Bu miktar, Etiyopya’nın mevcut elektrik üretim kapasitesini ikiye katlayacak.
Başbakan Abiy Ahmed’in iktidarının temel projelerinden biri olan baraj, uzun süredir iç çatışmalarla bölünmüş ülkede nadir bir birlik sembolü haline geldi. Pazartesi akşamı başlayan kutlamalarda fenerler, lazerler ve dronlarla gökyüzüne “jeopolitik yükseliş” ve “geleceğe sıçrayış” yazıları yansıtıldı.
Dünya Bankası verilerine göre 130 milyon nüfuslu Etiyopya’da halkın yüzde 45’i elektriğe erişemiyor. Başkent Addis Ababa’da sık sık yaşanan kesintiler yüzünden işletmeler ve haneler jeneratörlere bağımlı. Analistlere göre 2011’den bu yana yapımı süren GERD, Etiyopya ekonomisini dönüştürme potansiyeline sahip. Sanayi üretiminin artması, elektrikli araçlara geçişin kolaylaşması ve Tanzanya’ya kadar uzanan hatlarla komşu ülkelere enerji ihracatı mümkün hale gelecek.
Ancak Nil’in aşağı kıyısındaki Mısır için baraj ciddi bir tehdit. Nüfusunun yüzde 97’si Nil’e bağımlı olan Mısır, 110 milyonluk nüfusunu beslemek için bu kaynağa muhtaç. Yağışların son derece sınırlı olduğu ülkede Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi, barajı “varoluşsal tehdit” olarak nitelendiriyor ve ülkesinin su güvenliğini korumak için uluslararası hukuk çerçevesinde her türlü adımı atacağını vurguluyor. Geçen ay yaptığı açıklamada, “Kimse Mısır’ın su hakkını görmezden geleceğini düşünmesin” demişti.
Mısır, bu süreçte Etiyopya ile gerilim yaşayan Eritre ve Somali ile ilişkilerini sıkılaştırırken, barajın su akışını azaltacağından endişe eden Sudan ile de yakın koordinasyon yürütüyor. Son 10 yılda ABD, Dünya Bankası, Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri ve Afrika Birliği’nin yürüttüğü arabuluculuk girişimleri sonuçsuz kaldı.
Eski Mısırlı uzman Mohamed Mohey el-Deen, “Mısır liderliği için bu mesele yalnızca sudan ibaret değil, ulusal güvenlik sorunu. Su arzında ciddi düşüş, ülkenin iç istikrarını tehdit eder. Riskler ekonomik, siyasi ve toplumsal” değerlendirmesini yaptı.
Buna karşılık Addis Ababa yönetimi, barajın yol açtığı gerilimi kendi lehine kullanıyor. Avrupa Dış İlişkiler Konseyi’nden Alex Vines, “Etiyopya zor bir bölgede yer alıyor. Ülkede iç siyasi kırılganlık arttıkça hükümet, barajı ve komşularla yaşanan çatışmayı birleştirici bir strateji olarak öne çıkarıyor” ifadelerini kullandı.
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***