Ekonomim yazarı Alaattin Aktaş, “En yoksul yüzde 21’lik kesim içinde yer alan, en iyi olasılıkla asgari ücret kazanan 17,8 milyon kişinin yüzde 36,7’si, yani 6,5 milyonu kirada oturuyor” dedi.
2024’te 84,1 milyon olan nüfusun 17,8 milyonunun, toplam nüfusun ortalama gelirinin yüzde 60’ından az gelire sahip olduğunu belirten Aktaş, şunları yazdı:
“17,8 milyon, toplam nüfusun yüzde 21’ini oluşturuyor, yani bu kesim toplumun en yoksul kesimi. İşte toplam nüfusta yüzde 28 olan kiracılık oranı bu kesimde çok daha yukarıda.
Toplam nüfusta yüzde 56,1 olan kendi evinde oturanların oranı bu kesimde yüzde 45,8 düzeyinde.
Toplam nüfusta yüzde 28 olan kirada oturanların oranı ise bu kesimde tam yüzde 36,7 düzeyinde.
Ortalama gelirin yüzde 60’ından az gelire sahip olmak demek, kesinlikle ama kesinlikle en düşük emekli maaşı almak, bir adım ötesini düşünürsek bile en iyi ihtimalle asgari ücretle çalışıyor olmak demek.
Şimdi daha iyi anlaşılacaktır yoksul kesimin kira yükünden niye böylesine şikayetçi olduğu!
En yoksul yüzde 21’lik kesim içinde yer alan, en iyi olasılıkla asgari ücret kazanan 17,8 milyon kişinin yüzde 36,7’si, yani 6,5 milyonu kirada oturuyor.
TÜİK’e göre TÜFE’de kiranın ağırlığı yüzde 6,8. Bu tabii ki kirada oturan yüzde 28’lik kesimin ortalamasına göre hesaplanmış bir oran.
Peki asgari ücretle çalıştığını varsaydığımız ve kirada oturan 6,5 milyonluk kitle gelirinin ne kadarını, yüzde kaçını kiraya ayırıyor olabilir? Yüzde 50 olsa, kira 11 bin lira demektir. Herhalde artık Anadolu’nun küçük kasabalarında bile bu fiyata kiralık ev bulmak pek mümkün değil. Hele hele büyük kentler; hele hele İstanbul, Ankara ve İzmir!
Şimdi daha iyi anlaşılıyor mu, yoksul kesimin kira yükünden niye böylesine şikayetçi olduğu ve TÜFE’deki artışın gerçeği yansıtmadığı yolundaki yakınmasının haklılığı!”
Yazının tamamı için tıklayın