Büyük Türkiye Partisi Genel Başkanı Hüseyin Baş, bugün “Cumhubaşkanına hakaret”ten hâkim karşısına çıktı. Savcunmasında hakaret içerikli bir ifadede bulunmadığını belirten Baş, “neyle suçlandığımı anlayamadım. Burada belli olan tek şey failin kimliği. Cumhurbaşkanına hakaret ettiğim iddia ediliyor. Oysa ben orada ekonomi politikalarına ilişkin değerlendirmeler yapıyorum. Bu da mı hakaret?” dedi. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral’ın kendisine “Besleme, süt oğlanı Hüseyin. Biz senin babanı da biliriz. Lafını edepli söyle, yoksa onu ağzına tıkarlar. Seni gidi sümüklü” sözleri hakkında şikâyetçi olduklarını söyleyen Baş, “Bunların hepsine takipsizlik kararı veriliyor. Benim haftada bir gün imza atmak zorunda kalmam, anayasal hakkım olan siyaset yapma özgürlüğümü kısıtlıyor” diye konuştu. Duruşma, Baş’ın avukatlarının beyanlarıyla devam etti. Hâkim, Baş’ın yurtdışı çıkış yasağının ve imza zorunluluğunun kaldırılmasına karar verdi. Duruşma 15 Ocak 2026 saat 11.00’e ertelendi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş hakkında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle soruşturma başlatılmıştı. Baş, hakkında İstanbul Cumhuriuyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlandı. Hazırlanan iddianamede, Hüseyin Baş’ın 20 Aralık 2024’de Trabzon’da partisinin 9. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada kullandığı ifadelerin ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçunu oluşturduğu aktarıldı. Baş’ın sözlerinin ifade özgürlüğü ve eleştiri sınırlarını aşarak onur, şeref ve saygınlığı zedeleyici nitelikte olduğu da belirtildi. Başsavcılıkça hazırlanan iddianamede Hüseyin Baş’ın zincirleme şekilde ‘Cumhurbaşkanına alenen hakaret’ suçundan 1 yıl 5 aydan 8 yıl 2 aya kadar hapis cezasına çarptırılması istendi. Baş, bugün İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hâkim karşısına çıktı.
“Bizim demokratik olarak yargılanacağımız yer sandıktır”
Baş, mahkemedeki savunmasında şu ifadeleri kullandı:
“5 ay iddianameyi bekledim, 4 ay da duruşma… Ben de hukuk fakültesi mezunuyum. İddianame aslında fiilin ne olduğunu açıkça ortaya koymalı. Ama baktığımda neyle suçlandığımı anlayamadım. Burada belli olan tek şey failin kimliği. Cumhurbaşkanına hakaret ettiğim iddia ediliyor. Oysa ben orada ekonomi politikalarına ilişkin değerlendirmeler yapıyorum. Bu da mı hakaret?
Bir fail belirlenmiş ve o kişinin bir şekilde cezalandırılması isteniyor. İddianamenin içeriğine bakınca söylediğim hiçbir ifade hakaret değil. “Oğlum” ifadesi, Cumhurbaşkanına söylenmiş gibi sosyal medyada çarpıtılarak bir saldırı düzenlendi. ’Oğlum’ ifadesini Cumhurbaşkanına söylemedim. Bunun suç teşkil etmediğini düşünüyorum ve Yargıtay’ın da bu yönde kararları var. Bunun dışında ne tür bir rahatsızlık vermiş olabilir?
Ben o konuşmamda demokrasi talep ediyorum. Bizim demokratik olarak yargılanacağımız yer sandıktır.
“Biz hakaret etmediğimiz halde yargılanıyoruz”
Oktay Saral bana, ‘Besleme, süt oğlanı Hüseyin. Biz senin babanı da biliriz. Lafını edepli söyle, yoksa onu ağzına tıkarlar. Seni gidi sümüklü’ dedi. Biz de şikayetçi olduk. Ben normalde kimseden şikayetçi olmam. Ama bunlar yarın öbür gün lazım olacak, çünkü biz hakaret etmediğimiz halde yargılanıyoruz.
Savcılık ise benim şikayetim hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar veriyor. Benim “X” paylaşımımın altına sinkaflı ifadeler yazılıyor, daha sonra tehdit içerikli tweetler atılıyor. Bunların hepsine takipsizlik kararı veriliyor.
9 aydır adlî kontrol tedbirine tabiyim. Bu 9 aylık süreçte evdeki çocuk sayısı da iki katına çıktı. Haftada bir gün imza atmak zorunda kalmam, anayasal hakkım olan siyaset yapma özgürlüğümü kısıtlıyor. Adli kontrolün kaldırılmasını ve beraatimi talep ediyorum.”
Duruşma Baş’ın avukatlarının beyanlarıyla devam etti.
Savcılık Baş’ın adli kontrolünün devam edmesini istedi
Savcılık, Baş’ın yurtdışı çıkış yasağı ve imza zorunluluğunun devam etmesini talep etti.
Hâkim yurtdışı çıkış yasağı ve imza zorunluluğunu kaldırdı
Avukat beyanlarının ardından ara kararını açıklayan hâkim, Baş’ın yurtdışı çıkış yasağı ve imza zorunluluklarının kaldırılmasına karar verdi. Bir sonraki duruşma 15 Ocak 2026 saat 11.00’de görülecek.