ANKA Ekonomi Editörü Zülfikar Doğan, yaptığı haftalık analizinde, ”Bakan Şimşek’e bağlı Mali Suçları Araştırma Kurulu’nun (MASAK) 2026 başından itibaren yürürlüğe girmek üzere hazırladığı tebliğ taslağı, kara para ve kayıt dışı kazançlarla mücadele açısından iyi niyetli bir girişim olsa da zamanlama ve arkasında siyasi iradenin var olup olmaması açısından hayata geçmesi güç görünüyor. Kara paranın yanı sıra, yasal yollardan elde edilmiş ancak kayıt altına alınmamış gelirleri de birlikte hedef alan tebliğin Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından onaylanmayıp geri çevrilmesi, ertelenmesi ya da 2026 başında yürürlüğe girememesi yüksek ihtimal” dedi.
Doğan’ın haftalık analizinde yaptığı değerlendirmeler şöyle:
”CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in açıkladığı yargı borsası, dava süreçleriyle ilgili adliyelerde yaşanan çeteleşme, milyonlarca dolarlık tarifelerle tahliye, dosya kapatma, takipsizlik vb. kararların çıkartılması iddiaları çürümenin vardığı noktayı, yargı borsasının kara para-kayıt dışı kazanç boyutlarını gözler önüne seriyor.
Tam bu aşamada Bakan Şimşek’e bağlı Mali Suçları Araştırma Kurulu’nun (MASAK) 2026 başından itibaren yürürlüğe girmek üzere hazırladığı tebliğ taslağı, kara para ve kayıt dışı kazançlarla mücadele açısından iyi niyetli bir girişim olsa da zamanlama ve arkasında siyasi iradenin var olup olmaması açısından hayata geçmesi güç görünüyor. Kara paranın yanı sıra, yasal yollardan elde edilmiş ancak kayıt altına alınmamış gelirleri de birlikte hedef alan tebliğin Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından onaylanmayıp geri çevrilmesi, ertelenmesi ya da 2026 başında yürürlüğe girememesi yüksek ihtimal.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2006’da Başbakan olduğu AKP hükümetinin çıkarttığı yasaya rağmen 19 yıldır “vergi cennetleri” listesini yayınlamadı. Bu yüzden Türkiye’den vergi cennetlerine yapılan ya da yurt dışından ülkeye yapılan milyarlarca dolarlık para transferlerinin izlenmesi, yasa uyarınca yüzde 30 vergilendirilmesi ve paranın izinin sürülmesi mümkün olamıyor.
MASAK, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın resmi web sayfasında yayınladığı Tebliğ Taslağı için ilgili kişi ve kurumlardan 18 Ağustos’a kadar görüş ve değerlendirme istiyor. Tebliğin finansal kuruluşlarca yapılan EFT, havale ve nakit işlemlerde şeffaflığı artırmak, kayıt dışılığı önlemek ve finansal sistemin güvenliğini güçlendirmek amacıyla “FATF’ın suç gelirlerinin aklanmasının ve terörizmin finansmanının önlenmesi, kayıt dışı ekonomiyle mücadele” tavsiyeleri doğrultusunda hazırlandığı vurgulanıyor.
MASAK’ın para hareketlerini kayda alma amaçlı bu tebliği, mevzuatta bir ilk. FATF’ın “şartı” ya da zorunluluğu değil, “tavsiyesi” söz konusu. Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek’in, FATF’ın dayatması olmadığı halde bu adımı atmasının ardında, başta Londra ve New York olmak üzere uluslararası para ve finans çevrelerinin talebi ve güven sağlama amacının yattığı anlaşılıyor.
Tebliğe göre 200 bin liraya kadar (5 bin dolar) transferlerde herhangi bir açıklama söz konusu değil. 2 milyon liraya kadar (50 bin dolar) transferlerde 20 karakterlik yazılı izahat, 20 milyona kadar (500 bin dolar) işlemlerde “sorgu formu” doldurulması zorunlu. 20 milyonu aşan para transferlerinde ise sorgu formunun yanında paranın transfer amacı, kaynağı ve ispat belgeleri istenecek. AK Parti 2002’de iktidara geldiğinde ilk iş olarak eski Maliye Bakanı Zekeriya Temizel’in çıkarttığı, kayıt dışı gelir ve kazançların sorgulanıp, kaynağının kanıtlanmasını ve vergilendirilmesini öngören “Nereden Buldun” yasasını yürürlükten kaldırmıştı.
Şimşek’in hazırlattığı bu tebliğle 23 yıl sonra Gelir İdaresi yerine artık MASAK “Nereden Buldun?” diye soracak. Ancak kayıt dışı kazançların transferi için vergi cennetlerini ilan etme yetkisini bile 19 yıldır kullanmayan Erdoğan’ın Şimşek’in bu girişimine sıcak bakması zor görünüyor. Kaldı ki ekonomik konjonktür ve zamanlama açısından tebliğin kara parayla mücadele dışında, kayıt dışı ancak beyan edilmemiş yasal kazançların banka ve finans sisteminden kaçmasına, yastık altına ya da yer altı ekonomisine akmasına neden olacağı ekonomi kulislerinde dile getiriliyor. Dolayısıyla 18 Ağustos’ta dolacak görüş bildirme süresi ardından 2026 başında yürürlüğe girecek tebliğ, büyük ihtimalle Cumhurbaşkanı tarafından onaylanmayacak ya da yürürlük tarihi ileri yıllara ertelenecek.” (ANKA)