HASAN CÜCÜK | HABER ANALİZ
Madrid’in iki devi Real ve Atletico için yeni sezon büyük değişiklerle başladı. Milli futbolcumuz Arda Güler’in ter döktüğü Real Madrid, Xabi Alonso’ya emanet edildi. Koltuğunda 14 yılı geride bırakmaya hazırlanan Diego Simeone yönetimindeki Atletico ise yaz transfer sezonunu en hareketli geçiren La Liga ekibi oldu. Başkentte saha içinde ve dışında önemli değişiklikler yaşandı.
Carlo Ancelotti’nin Brezilya milli takımının başına geçmesiyle Real Madrid, teknik direktörlük koltuğuna en çok aranan isim olan Xabi Alonso’yu getirdi. Alonso geçen sezon Leverkusen’le tarihi bir başarıya imza atıp, kulübü ilk Bundesliga şampiyonluğuna taşırken, Bayern Münih’in de 11 yıllık hegemonyasına son vermişti. Alonso’nun Leverkusen’i hem Bundesliga’yı hem kupada yenilgisiz geçtiler. Yalnızca Avrupa Ligi finalinde Atalanta’ya kaybettiler.
Şimdi Alonso, beş yıldan fazla forma giydiği ve oyuncu olarak her kupayı kaldırdığı Real Madrid’e geri döndü. La Liga, Copa del Rey, Şampiyonlar Ligi, Avrupa Şampiyonası, Dünya Kupası… Alonso’nun kaldırdığı kupalar oldu. Real Madrid teknik patronluk koltuğunun ne gerektiğini ve ağırlığını çok iyi biliyor.
Real Madrid Başkanı Florentino Perez bu transfer sezonunda alışılmışın aksine hücuma değil, savunmaya yatırım yaptı.
Alonso, son iki sezonda kalbini kaybeden bu takıma yeniden düzen getirmek zorunda. 10 numaralı forma artık Luka Modric’in değil. Toni Kroos’un vedasının ardından Modric’in de gitmesi Real için büyük bir kayıp oldu. Ancak bu efsane 10 numaralı forma kısa sürede yeni sahibini buldu: Kylian Mbappe. Böylece La Liga’da futbolun iki en büyük yıldızının – Yamal ve Mbappe – 10 numaralarıyla sahada olduğu yeni bir dönem başlıyor.
Alonso’nun en büyük sınavı, “oyun planı olmayan dünyanın en iyi takımı” Real Madrid’e bir oyun kimliği kazandırmak olacak. Yazın Kulüpler Dünya Kupası’nda bunun ilk işaretleri gördük. Alonso’nun, bir başka sınavı Mbappe ve Vinicius’u kalıplara dayalı oyunla başarıya ikna etmek olacak. Bunu zaman gösterecek ama zaman Alonso için sınırsız değil. Zira, iki yıldızda topu ayağına kaldığında yeteneğini sergilemeye endeksli oynuyor.
Yeni transferler birer “Galáctico” değil ama doğru hamleler olabilir. Savunmaya Dean Huijsen, sağ beke Trent Alexander-Arnold, sol beke Álvaro Carreras geldi.
En ilgi çekici isim ise Arjantin’in genç yıldızı Franco Mastantuono. Geçen sezon tüm Avrupa devlerinin peşinden koştuğu genç yetenek tercihini Los Blancos’tan yana kullandı. Eğer Alonso, onun dripling yeteneği ve şut tekniğini takıma entegre ederse, La Liga seyircilerini büyük bir sürpriz bekliyor.
Geçen sezon Mbappe kısa sürede Vinícius Junior’un önüne geçti. Fransız yıldızın ilk sezonu büyük bir kişisel başarıydı. Hem La Liga’da hem Avrupa’da gol kralı oldu (31 gol). Eğer bu formunu sürdürürse, Alonso’nun tek ihtiyacı diğer hücumcuların da skora katkı yapması. O zaman Real Madrid’in 37. La Liga şampiyonluğu çok uzak değil.
Elbette gözümüz Arda Güler’in üzerinde olacak. Alonso’nun gelmesiyle daha fazla süre alan Arda, form ivmesiyle takımın önemli parçası oldu.
Atletico Madrid’de 14 yılı geride bırakmaya hazırlanan Diego Simeone’nin takımı yaz boyunca tam anlamıyla bir gençleşme operasyonundan geçti. Kadroya birçok heyecan verici yeni isim katıldı. En dikkat çekici transfer, Arjantin milli formasıyla son bir yılda sergilediği performanslarla öne çıkan Thiago Almada oldu.
Almada’nın yanında asist ustası ve hırçınlığıyla bilinen Alex Baena sahaya çıkacak. Orta sahada ise Amerikalı Cardoso, Rodrigo de Paul’un yerini alacak. De Paul artık Messi’nin hem kulüp hem milli takımda “korumalığını” üstleniyor.
Akıllardaki soru, Madrid’in “küçük kardeşi” bu sezon İspanyol futbolunun iki deviyle şampiyonluk yarışına girebilir mi? Kadro takviyesi ve Simeone tecrübesiyle sorunun cevabı ‘evet’ olur.
“El Cholo” Simeone yine geniş bir kadroya sahip. Geçen sezonun ilk yarısında La Liga liderliğine bile oturmuşlardı. Ancak yeni transferlerin çabuk uyum sağlaması şart. Kadrosuna yeni sezon öncesi 9 futbolcu katan Atletico Madrid, 175 milyon Euro’dan fazla harcama yaptı.
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***