Ekonomim yazarı Emre Alkin, ekonomi yönetimine yönelik yazdığı yazısında, ”’Biz gidersek her şey kötü olur’ diye düşünüyorlar ise hiç merak etmesinler, hiç kimse dokunmasa ekonomi kesinlikle kendi kendine düzelirdi. Her gelen, ekonominin bir yerini çekiştirdiği için iki yakası bir araya gelmiyor.
Ekonomi yönetiminin üç algı çabasının göze çarptığını dile getiren Alkin yazısında şunları söyledi:
”- “İşler söylendiği gibi değil, her şey iyiye gidiyor”
– “Olur böyle şeyler, çok da büyütmeyin”
– “2018-2019 sürecinde işler daha kötüydü”
Ekonomik reçetenin olumsuz yan etkileri ortaya çıktıkça genellikle bu üç algı çabası içine giriyor.
Mesela rakamlara eziyet ederek durumu iyi göstermeye çalışıyor. Kredi büyümesinin sebebini hepimiz biliyoruz, maliyetler aşırı yükselince eskisine göre daha fazla borçlanmak gerekiyor. Ancak ekonomi yönetimi meseleyi bir kredi patlaması gibi anlatıyor.
Şirketler ardı ardına batıyor, ancak ekonomi yönetimi bunları doğal sonuç gibi lanse ediyor. Kabahati şirketlerde buluyor. Enflasyon için de vatandaşları suçluyorlar. Şaşırmıyorum açıkçası.
Aklımıza takılan soru şu: Ekonomi yönetimi dövize baskı uygularken, Merkez Bankası rezervleri güçlendirirken vatandaşların döviz alması ne anlama geliyor? En basit ifadeyle “güven eksikliğini bize gösteriyor “desem yanlış olmayacaktır.
“Biz gidersek her şey kötü olur” diye düşünüyorlar ise hiç merak etmesinler, hiç kimse dokunmasa ekonomi kesinlikle kendi kendine düzelirdi. Her gelen, ekonominin bir yerini çekiştirdiği için iki yakası bir araya gelmiyor. Piyasa ekonomisine dönmeden dengeyi bulamayacağız.”
Yazının tamamı için tıklayın