BERN – Yaşamını yitiren Cumartesi Annesi Emine Ocak için düzenlenen anmada, “Hafıza mücadelesi Galatasaray Meydanı’nda sürüyor” vurgusu yapıldı.
Hayatını kaybeden Cumartesi Annesi Emine Ocak, İsviçre’nin başkenti Bern’de kitlesel bir buluşma ile anıldı. Avrupa Demokratik Güç Birliği (ADGB) bileşenleri, Bern Alevi Dergahı ve İnsan Hakları Dayanışma Derneği (İHDD) öncülüğünde düzenlenen “Emine Ocak’a Saygı Buluşması”na Ocak ailesi, devrimci kurumlar, demokratik kitle örgütleri ve çok sayıda siyasetçi katıldı. Anma, Emine Ocak şahsında gözaltında kayıplar mücadelesinde yaşamını yitirenler, faili meçhullere kurban gidenler ve özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenler için yapılan saygı duruşu ile başladı.
Avrupa Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA) Eşbaşkanı Demir Çelik, Emine Ocak’ın 1990’lı yılların karanlığına karşı direnişin en güçlü halkalarından biri olduğunu vurguladı. Çelik, “4.200’den fazla köyün yakılıp boşaltıldığı, 17.500 faili meçhul cinayetin işlendiği, devrimci-sosyalist hareketlerin yasaklandığı bir dönemde, devlete karşı insani ve vicdani sorumluluğunu yerine getirmek herkesin harcı değildi. Emine Ana gibi kadınlar, biz erkeklerin başaramadığını başardı. ‘Beyaz tülbentli barış elçileri’ oldular, bize nasıl tarih yazılacağını gösterdiler” dedi. Çelik, barış ve demokratik toplum mücadelesinin pratikle toplumsallaştırılması gerektiğini belirterek, “Erdoğan’ın insafına kalmamak için mücadeleden başka seçeneğimiz yok” ifadelerini kullandı.
‘BİNLERCE KAYIP İÇİN MÜCADELEYİ SÜRDÜRDÜ’
Emine Ocak’ın kızı Zeynep Birsen, annesinin 30 yıl boyunca Galatasaray Meydanı’ndan bir gün bile vazgeçmediğini belirtti. Zeynep Birsen, “Annem, kendi oğlunu bulmuş olmasına rağmen yasını bireysel bir acıya hapsetmedi. ‘Binlerce kayıp var’ diyerek, bir gün bile umudunu kaybetmeden mücadele etti. Cumartesi Anneleri hafıza mücadelesi veriyor; çünkü kayıplar hem yok edildi hem yok sayıldı. Bu mücadele, resmi tarihe karşı sözlü bir tarih inşa ediyor” şeklinde konuştu. Zeynep Birsen, hastane sürecinde gençlerin sahiplenmesinin, annesinin mirasının geleceğe taşınacağının en büyük kanıtı olduğunu söyledi.
‘FAŞİZM VARSA DİRENİŞ DE VAR’
ADGB adına konuşan siyasetçi Tuncay Yılmaz ise kayıplar meselesinin evrensel bir direniş başlığı olduğuna dikkat çekerek, “Şili’den Arjantin’e, Filistin’den Peru’ya nerede faşizm varsa orada kayıplar vardır ve mutlaka direniş vardır. Emine Ana’nın mücadelesi dünya direniş tarihine yazıldı. Türkiye’de de bu suçların faillerinden hesap soracak tarihsel fırsatı yaratmalıyız. Cumartesi Anneleri’nde birleşen güçler, bu ülkenin baskıcı rejiminden kurtuluşun anahtarıdır” dedi. Bern Demokratik Kürt Toplum Merkezi adına konuşan Burhan Karakoç ise Emine Ocak’ın cesaretinin devletin en karanlık yüzünü teşhir ettiğini belirterek şunları söyledi: “O, sıradan biri değildi; bir savaşçıydı, direnişin öncüsüydü. Onun yolunun takipçisi olacağız.”
İsviçre Göçmen İşçiler Federasyonu adına Ali Orak, İHDD adına Ahmet Fazıl Tamer ve İsviçre Kürt Enstitüsü’nden İrfan Babaoğlu da yaptıkları konuşmalarda, Cumartesi Meydanı’nın taşlarında kolektif hafızanın yaşamaya devam edeceğini ve kayıpların hesabı sorulana dek mücadelenin süreceğini vurguladı.
Anma programı, Emine Ocak’ın yaşamını anlatan sinevizyon gösterimi ve müzik dinletisi ile sona erdi.
Kaynak: Mezopotamya Ajansı.
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***