İDRİS GÜRSOY | YORUM
Amerika’da 1950’lerin başında yaşanan “komünist avı” dönemi, yalnızca sanatçıları değil, basını da sindiren bir korku atmosferi oluşturmuştu. Charlie Chaplin gibi birçok sanatçı susturuldu ya da ülkeyi terk etmek zorunda kaldı.
Peki, bu karanlık iklime rağmen sesini yükselten kimse yok muydu? Vardı.
Ve o isimlerden en önemlisi, gazeteci Edward R. Murrow’du.
Edward R. Murrow (1908-1965) II. Dünya Savaşı sırasında Londra’dan yaptığı radyo yayınlarıyla tanındı. Nazi bombardımanları altındaki İngiltere’den, “Ben Londra’dan Edward R. Murrow!” diyerek yayına başladığında, milyonlarca Amerikalıya hem haber hem de cesaret taşıyordu. Bu güvenilirlik, savaştan sonra onun en büyük sermayesi oldu.
McCarthy’ye karşı cesur yayın
1950’lerin başında Senatör Joseph McCarthy, “komünist avı” söylemiyle toplumu korkuya teslim etmişti. Sanatçılar, akademisyenler, devlet görevlileri suçlamalarla yaftalanıyor, pek çoğu “komünist” damgası yiyordu.
İşte tam bu atmosferde gazeteci Murrow, CBS televizyonunda hazırladığı “See It Now” programıyla McCarthy’yi karşısına aldı. 9 Mart 1954’teki tarihi yayında McCarthy’nin konuşmalarını kendi ağzından ekrana getirdi, ardından belgelerle çelişkilerini gösterdi.
Ve şu sözlerle tarihe geçti: “Korkuya teslim olduk. Fakat unutmayalım: Bu ulusun gücü korkudan değil, özgürlükten gelir.”
Bu yayın, McCarthy’nin büyüsünü bozdu. Kamuoyu ilk kez onun yöntemlerini sorgulamaya başladı. Senatör, Murrow’u “solcu sempatizanı” olmakla suçladı ve medya üzerinden karalamaya çalıştı. Ancak Murrow’un itibarı ve halk güveni sayesinde bu saldırılar etkisiz kaldı. Aynı yıl Senato, McCarthy’yi resmen kınadı.
Murrow’un cesur çıkışı, yalnızca halk nezdinde değil, medya ve devlet içinde de yankı buldu. Ancak çoğu gazeteci ve televizyon yönetimi, McCarthy karşısında Murrow kadar cesur değildi. Birçok kişi ya sessiz kaldı ya da McCarthy söylemini destekledi.
CBS yapımcısı Fred W. Friendly, Murrow’un yanında durarak programın yapılmasını sağladı, ancak üst yönetim ve sponsorlar Murrow’a soğuk davrandı. Reklam gelirleri ve ticari kaygılar, Murrow’u yalnızlaştırdı.
J. Edgar Hoover’ın FBI’ı, Murrow’un geçmişini fişledi; yurtdışı temasları ve ilişkileri dosyalara kaydedildi. Murrow’a açık bir saldırı yapılmadı ama gözdağı ve fişleme yoluyla baskı kuruldu.
Murrow’un programı, CBS yönetimi ve reklamcıların baskısı nedeniyle 1958’de sona erdirildi. Murrow, televizyonun eğlenceye fazla kaydığı ve toplumsal meseleleri yeterince yansıtmadığı eleştirilerini dile getirdiği için de yöneticilerle sorun yaşadı.
Ancak Murrow, kamusal hayattan tamamen çekilmedi. 1961’de John F. Kennedy’nin göreve gelmesiyle ABD Bilgi Ajansı (USIA) başkanlığına getirildi. Soğuk Savaş propagandası sorumluluğu altında bile bağımsız gazetecilik çizgisini korumaya çalıştı.
Vietnam Savaşı’nın ilk yıllarında yönetimin propagandasına mesafe koydu, onun bu görevi bile eleştirel bir perspektifle yürüttüğünü gösteriyordu.
Murrow 1965’te, 57 yaşında akciğer kanserinden öldü. Arkasında ise tarihe kazınmış şu mirası bıraktı: Korkuya karşı gerçeği savunan gazeteci.
Bugün ülkemizde ve dünyanın farklı yerlerinde “cadı avları” sürüyor; farklı isimler ve yaftalarla. Murrow gibi gazetecilere çok ihtiyaç var.
Onun hikayesi bize şunu hatırlatıyor: “Çoğunluk sustuğunda tek bir ses bile tarihi değiştirebilir. Korku siyasetine karşı en güçlü panzehir, belgelere dayalı haberciliktir. Hakikati savunmak, kişisel bedel gerektirse de toplum için uzun vadede kazançtır.”
Morrow’u daha yakından tanımak için;
- This is London” (1941) – II. Dünya Savaşı yayınlarından derlemeler.
- “See It Now” (1955) – CBS programından seçilmiş yayın metinleri.
- “In Search of Light: The Broadcasts of Edward R. Murrow, 1938–1961” (1967) – Radyo ve televizyon konuşmalarının kapsamlı derlemesi.
- Biyografi: Joseph E. Persico, Edward R. Murrow: An American Original (1988).
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***