NECİP F. BAHADIR | YORUM
Kamuoyunun yakından tanıdığı ‘medyatik avukat’ Rezan Epözdemir’in gözaltına alınması şaşırtıcıydı. Şafak vakti evi basıldı, Londra’ya uçacaktı, nezarethaneye götürüldü. Hakkındaki iddialar oldukça ağır; ‘rüşvet, F.tö’ye yardım ve askeri casusluk…’
Rüşveti anladık, yargıda işlerin nasıl döndüğünü bilmeyen yok. Para her şeyi çözer! AKP’nin politikası bu… Yargı sadece üzerine düşeni yapmakla meşgul.
Örneği o kadar çok ki… Adliye’ye bir kapıdan ‘sanık’ olarak girersin, diğer kapıdan ‘özgür adam’ olarak çıkar gidersin. Paranın açmadığı kapı, çözmediği dosya yok. ‘Hayır’ diyen hakim savcı var mı? Belki bir iki istisna… AKP ‘rüşveti’ suç olmaktan çıkardı. Tabii yasal olarak açık açık ‘serbest’ diyemedi. Fiili veya de facto olarak rüşvet suç falan değil. AKP’nin akademisyen hocası Hayrettin Karaman da fetvasını verdi.
Rezan Epözdemir’in ‘rüşvetle’ suçlanması garip geldi bana. Para belki adresini şaşırmış, yanlış yere gitmiş olabilir! Malum, rüşvet tek başına yenmez. Yemeye kalkarsan ne olur? Yıllar önce cevabını ‘Yeşil’ vermişti; “Adamı kustururlar, yediğine, yiyeceğine pişman ederler…”
Avukat Epözdemir’in başına gelen de acaba o hesap mı? Tek başına mı iş çevirmeye kalktı. Rüşvet tek kişilik olmaz ‘en az üç dört kişilik’ ekip veya çete gerekir.
‘F.tö’ye yardım’ ithamını ciddiye al(a)madım. Nasıl yardım etmiş? Hukuki destek mi yoksa parasal yardım mı? İhtiyaç sahibi birinin sorununu mu gidermiş? Sürecin mağdurların aç birini doyurmak bile ‘yardım suçuna’ giriyor AKP yargısında… Rüşvetle dosya mı çözmüş? ‘F.tö borsası’ suç mu ki! Yıllardır tıkır tıkır işliyor. Ve herkes her şeyi biliyor. Bu da AKP politikası… Yoksa neşteri vurur, borsa falan bırakmazlardı.
Tam aksine AKP veya Erdoğan ‘borsa yanlısı’. Hemen her gün olur olmaz dosyalarda iş adamlarının ‘mal varlıklarına’ el konduğu haberlerini okumuyor musunuz? Gerekçe bahane, mal şahane… Bu sadece yargının inisiyatifi veya iradesiyle olabilir mi? En yukarısı bizzat işin içinde… Mahpusluğu biraz uzayan bir işadamına ‘Hala niye çıkamadığı…’ sorulduğunda “Malımın yarısını istiyorlar. Nasıl vereyim…?” diye cevap verdiğini kulağı olan herkes duymuş olmalı. İstisna değil ki… Kural bu…
Bir avukat hakkında ‘askeri casusluk’ iddiası ne anlama gelir, işin aslı nedir? Bilemem. AKP medyası birkaç gündür, Epözdemir’in aralarında bulunduğu bir toplantının fotoğrafını yayınlıyor. CIA ve Mossad’a çalışan yabancılarla buluşmuş. ‘Casusluğun belgesi’ bu fotoğraf mı yoksa? İddia etmek, itham da bulunmak kolay, belgelemek, kanıtlamak ve altını doldurmak zor. Hüküm vermek için AKP yargısına ‘iddia yeter’ de artar bile. Ne belgesi, ne delili? Onlar normal hukuk sistemlerinde olur.
Rezan Epözdemir’den önce bir başka avukat gözaltına alındı. CHP lideri Özgür Özel ihbar etti, mitingde adını verdi. Ertesi gün operasyon oldu. Avukat Mehmet Yıldırım kaçarken Antalya’da yakalandı. İstanbul’a getirildi, sorgulandı, ev hapsiyle salıverildi. İddialar çok ağırdı. ‘İBB borsası’ kurmak… Borsa AKP yargının bir uzantısı… Nerede bir borsa lafı duyarsanız kulak kabartın iddiaları ciddidir çünkü. Ve aynı derecede vahim… AKP Türkiye’sinde özellikle de yargıda ‘borsasız, rüşvetsiz’ iş olmaz.
Özgür Özel, Yıldırım’ın aynı gün salıverilmesine tepki gösterdi. Şu cümleler önemli; “O avukat, o savcılarla birlikte iş tutuyor. Onu alıp tutuklamazlar. Konuşursa bütün sistem çöker. Hakimler ve Savcılar Kurulu’na tane tane, detay detay yazdık, yolladık. O avukat kaçıyordu yakalandı. Herkese ‘kaçma şüphesi’ diyorsun, Yunan Adası’na kaçana ev hapsi veriyorsun. Telefonunu aldın mı, kopyasını aldın mı, savcıyla yaptığı görüşmelere baktın mı? Herkese baz kaydı bakıyorsun, baz kaydı baktın mı? Sen bu avukatla, bu savcı WhatsApp’tan kaç kere kaç dakika görüşmüş, kaydı aldın mı, hiç bir tanesi yok. Adalet Bakanı, yanındakilere, ‘Ben de rahatsızım’ diyorsun. Akın Gürlek’e güç yetiştiremiyorsun…”
İki avukatın biri rüşvet, diğeri borsa iddiasıyla gözaltına alınmasına bakarak bazıları ‘yargıda temizlik mi’ başladı sorusunu gündeme getirdi. Ah keşke… Ama çok zor. “İlk taşı günahsız bir atmalı”
Borsa ve rüşvet günahkarlarının eli ve yüreği temiz değil ki… Bir arınma başlatabilsin. ‘Temiz eller’ için gerçekten ‘temiz yürek ve el’ gerekir. AKP yargısının sembol ismi Akın Gürlek mi yapacak bunu? Geçiniz. Özel’in tespiti yerinde: “Akın Gürlek seyyar giyotin… Nerede ihtiyaç olursa oraya…”
Mehmet Yıldırım çabuk gündemden düştü. Epözdemir ise AKP içinde kriz çıkardı. AKP’li Şamil Tayyar, Mehmet Uçum’u dosyaya müdahale etmek ve Akın Gürlek’e baskı yapmakla suçladı. “Savcıyı rahat bırak!” dedi. AKP’li Metin Külünk de Tayyar’ın yanında saf tuttu. Uçum, iddiaları yalanladı. Avukatı kanalıyla Tayyar’la ‘mahkemede hesaplaşacağını’ duyurdu. Sırf, Tayyar, Külünk ve Uçum’un açıklamaları bile AKP yargısının hali pürmelalini göstermeye yeter. Sistemin nasıl işlediğinin özeti…
Tayyar gazeteci kökenli bir isim… Kolay kolay boşluğa düşmez. Bakmayın Uçum’un yalanmasına… Mehmet Uçum’un de içinde bulunduğu bir grup yargı üzerinde çok etkili… Grup yerine ‘çete’ de diyebilirsiniz. Elleri yargının üzerinde… Epözdemir operasyonu bu gerçeği tekrar gün yüzüne çıkardı. Görmek isteyenler için delil ve kanıt o kadar çok ki… Bu tablo karşısında Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un sürekli tekrarladığı “Yargı bağımsızdır!” cümlesi elbette güldürür. Ama acı acı…
Avukat Epözdemir’in gözaltı süresi uzatıldıkça uzatıldı. Oysa Mehmet Yıldırım, soyadı gibi jet hızıyla sorgulanmış ve bırakılmıştı. İddia o ki cep telefonunun şifresini vermemiş… Her şey telefona mı kalmış? Elde bilgi, belge yok muydu? Önce gözaltı, sonra iddia mı? Niye olmasın? AKP yargısının nasıl çalıştığını bilmiyor musunuz? İstim arkadan gelsin… Peki gelmezse? Ne gam, istimsiz de olur.
Bir yıl önce Hanefi Avcı ‘ses getiren’ röportaj vermişti. Yargıyla ilgili söyledikleri bir ‘alarm’ idi. Kulak veren olmadı. Ne mi demişti? Okuyalım: “Şimdi yargıda üç tip oluştu. Bir tamamıyla işini rüşvete bağlamış insanlar oluştu. Daha vahimi bir de hiçbir ciddiyetle davaya bakmayan bir sistem oluştu. Düzeltemeyeceğimiz bir yargı tipi oluştu. Hukuk okumayan, dosya okumayan, incelemeyen adamlar oluştu. Ve çok vahim inanılmaz saçma sapan kararlar çıkıyor. Mağdur adamı mahkum ettiler. Türkiye’de yargı sisteminin çöktüğünün resmidir bu. Şimdi bu nasıl düzelir. Bunu düzeltmek çok kolay bir şey değil…”
İki avukata operasyon oldu diye hemen umutlanmayın, ‘yargıda arınma’ falan beklemeyin… Temiz eller için gerçekten ‘temiz yürek ve pak el’ gerekir. Kirli ve günahkarların attığı taş hedefine ulaşmaz. İlk taşı atacak günahsız biri kaldı mı orada? Bu operasyonlarda AKP yargısında sistemin nasıl işlediğinin ip uçlarını görebilirsiniz.
Kaynak: Tr724
***Mutluluk, adalet, özgürlük, hukuk, insanlık ve sevgi paylaştıkça artar***