Mehmet Özcan*
7555 sayılı Kanun, yeni teşvik mevzuatı (9903 sayılı Karar) çerçevesinde düzenlenmiş teşvik belgeli yatırımlar için indirimli kurumlar vergisi uygulama süresini 10 hesap dönemi ile sınırlandırdı. 10 yıllık süre işletmenin kar elde ettiği, indirim uygulanabilecek ilk dönemde başlamış kabul edilecek.
Kazanç bulunmasına rağmen yararlanılmayan yatırıma katkı tutarları takip eden dönemlerde dikkate alınmayacak. Varken yemek lazım yani…
Diğer yandan, yatırımcı işletmenin diğer faaliyetlerinden kaynaklanan vergi üzerinden indirim imkânı her an açıklanması beklenen CB Kararı ile azami 4 hesap dönemi için devam edebilecek, bununla birlikte toplam yatırıma katkı tutarının yüzde 50’sini ve hak edilen yatırıma katkı tutarını geçemeyecek. Oluşan indirim tutarları için yatırım tamamlanmadan değerleme yapılamadığını da hatırlatalım. Dolayısıyla yatırım döneminde indirimden yararlanmak özellikle enflasyon dönemlerinde önem arz ediyor.
Kişisel olarak, yatırım döneminde %50 sınırını anlaşılabilir ve idarenin takdiri olarak görüyor, özellikle hak edilen tutar kadar indirim sınırlamasını ise yerinde buluyorum.
Ancak 10 dönem sınırlaması bazı yatırımlar için kayıplar ortaya çıkaracaktır. Bu yatırımlar aşırı karlı olmamalarına rağmen istihdam, uzun vadeli ve stratejik katkıları vb. açıdan önemli yatırımlar da olabilirler. Yatırım döneminde hak edilmiş tutarlara değerleme yapılamamasının ise mevcut güçlü yatırımcıların lehinde, yeni oluşumların aleyhinde sonuç doğuracağı açıktır.
Bir diğer boyut ise, vergilemede açıklık ve basitlik ilkesinden uzaklaşılmasıdır. Hesap yaparken birçok tereddütlü durumun ortaya çıkacağını da rahatlıkla öngörebiliriz.
Düzenlemenin bir gerekçesi olarak, teşviklerden daha verimli yatırımların yararlanmasının sağlanacağı da ifade ediliyor.
Bu gerekçe aklıma Woody Allen’a atfedilen bir sözü getirdi: “Banka, para almak için öncelikle ihtiyacın olmadığını ispatlaman gereken yerdir.”
* BDO Teşvik Bölümü Başkanı