CHP Adana Milletvekilleri ve Adana İl Başkanı Anıl Tanburoğlu, İstanbul Vatan Emniyet Müdürlüğü önünde açıklama yaptı. CHP Adana Milletvekilleri adına ortak açıklamayı yapan Müzeyyen Şevkin, “Toplum vicdanını son derece yaralayan tutuklamalar, belediyelerimiz üzerinde yapılan operasyonlar; hukukun ne kadar katledildiğinin açık göstergesidir. Hukukun üstünlüğüne ve hakimlerin vicdanına güvenmek istiyoruz. Gerçekten boş olan dosyalarla; haksız ve hukuksuz tutuklanmış belediye başkanlarımızın gözaltı ve o cezaların verilmesini hiçbirimiz kabullenmeyeceğiz” dedi.
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar‘ın gözaltına alınmasının ardından, CHP Adana Milletvekilleri ile CHP Adana İl Başkanı Anıl Tanburoğlu, İstanbul Vatan Emniyet Müdürlüğü önünde açıklama yaptı, CHP İstanbul Milletvekili Ali Gökçek de emniyet önünde konuştu.
CHP Adana Milletvekilleri adına ortak açıklamayı yapan Müzeyyen Şevkin, “Vatan Emniyet önünde ikinci günümüz. Zeydan ve Abdurrahman Başkanlarımız şu anda nezarethanedeler. Bu toplum vicdanını son derece yaralayan tutuklamalar, belediyelerimiz üzerinde yapılan operasyonlar; hukukun ne kadar katledildiğinin açık göstergesidir. Hukukun üstünlüğüne ve hakimlerin vicdanına güvenmek istiyoruz. Gerçekten boş olan dosyalarla; haksız ve hukuksuz tutuklanmış belediye başkanlarımızın gözaltı ve o cezaların verilmesini hiçbirimiz kabullenmeyeceğiz. Dolayısıyla Zeydan Başkanımız Türkiye’ye mal olmuş bir başkanımızdır. Tüm vatandaşlarımız belediye başkanlarımızın arkasında. Hukukun üstünlüğünün, demokrasinin içselleştirildiği bir Türkiye için bizler de milletvekilleri olarak belediye başkanlarımızın arkasında olacağız. Hem de demokrasinin tesis edilmesi için mücadele vermeye devam edeceğiz” diye konuştu.
“Sandık geldiğinde halk bu yaşananların hesabını soracaktır”
Ortak açıklamanın ardından konuşan CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut, gözaltına alınan belediye başkanlarının çağrılması durumunda kendilerinin ifade vermeye gideceğini belirterek, “Biz bu operasyonların hukuki olmadığını, siyasi olduğunu biliyoruz. Sebebi 31 Mart seçim sonuçlarını hazmedemeyenler, halkın koyduğu iradeyi tanımayanlar maalesef yargıyı sopa olarak kullanıp ve muhalefeti de itibarsızlaştırmaya çalıştığı bir süreci yaşıyoruz. Belediye başkanlarımızı özellikle de bir Adana milletvekili olarak Zeydan Başkanı çok yakından tanıyan insanlar olarak böyle bir suçun olmadığını ve herhangi bir paraya yönelik girişimi olmadığını biliyoruz. Bugün iktidarını sürdürebilmek için yargıyı sopa olarak kullananların günü vakti geldiğinde muhakkak ki gerçek adaletin önünde hesap verecektir. Sandık geldiğinde bu halk bu yaşananların hesabını soracaktır. Başkanlarımız özgür kalana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
“Seçimle yenemeyenler şimdi yargı sopasıyla yenmeye çalışıyorlar”
CHP Adana Milletvekili Orhan Sümer ise belediye başkanlarının haksız ve hukuksuz bir şekilde gözaltında tutulduklarını belirterek, “Adana Büyükşehir Belediye Başkanımız yeni seçilmiş bir başkan değil. İkinci döneminde başkanlık yapan daha önce de Seyhan Belediye başkanlığı yapmış bir arkadaşımız. Ayrıca Türkiye Belediyeler Birliği Başkan Vekilliği yapan bir arkadaşımız. 12 yıl önce Seyhan Belediyesinde yapılan bir iş gerekçe gösterilerek hiçbir dayanak olmadan gözaltına alınmış. Belediye başkanlarımız; vatandaşımızın temiz oylarıyla kazanan başkanlarımızı seçimle yenemeyenler şimdi yargı sopasıyla yenmeye çalışıyorlar. Ne CHP üyesinden ne örgütünden ne milletvekillerinden ne de merkez yönetimlerinden kimse geri adım beklemesin. İlk sandıkta vatandaş iktidara gerekli dersi verecektir” ifadelerini kullandı.
“Hukuksuzluğun dik alası yaşanıyor ülkemizde ne yazık ki”
CHP Adana Milletvekili Müzeyyen Şevkin de şunları kaydetti:
“Hukuksuzluğun dik alası yaşanıyor ülkemizde ne yazık ki. Demokrasinin içselleştirilmediği ve 31 Mart seçimlerinden sonra bütün belediyelerimiz üzerinde bir operasyonun başlatıldığı bir süreç yaşıyoruz. Tüm belediyelerimizde sürekli bir Danıştay müfettişi bekliyor. Sürekli denetleniyor. O da yetmezmiş gibi bir de yargı sopasıyla da halkın teveccühüyle seçilmiş başkanlarımız sabah baskınlarıyla, çekilen gözaltı videolarıyla itibarsızlaştırılmaya çalışılarak gözaltına alındıkları bir süreci yaşıyoruz. Belli ki böyle güçlü figürlere iktidarın tahammülü yok. 81 ilimizin olduğu ülkemizde sadece CHP’li belediyeler üzerinde bir operasyon yürütülüyor olması bir kere bunun bir temizeller operasyonu değil tamamen siyasi bir operasyon olduğunu ortaya koyuyor. Tarafsız olması gereken yargının gücünü kullanarak oradan uzaklaştırma yolunu deniyorlar. Halkın gözünde başkanlarımızı bitirmeleri mümkün değil. Bütün vatandaşların vicdanının harekete geçeceğine inanıyoruz. Demokratik mücadelemizi her alanda sürdürmeye devam edeceğiz.”
“Türkiye için buradayız, Adana için buradayız”
CHP Adana Milletvekili Bilal Bilici, “31 Mart seçimleri sonucunda yaşanan tablo neticesinde Türkiye’de değişim filizlendi. Özellikle metropol şehirlerde. Bunlardan bir tanesi de Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’dı. İktidar Adana’da bir ilçe belediye dahi kazanamadı. Bu alarm zilleri neticesinde yargıyı sopa olarak kullanarak CHP’li belediyeleri ve belediye başkanlarını ve CHP’nin ileri gelen figürlerine karşı yapılan itibar zedelemesi yoluna başvuruldu. Ben inanıyorum ki hem vatandaşlarımız hem de Adanalılar gerekli tepki verecektir. Çünkü Zeydan Karalar Türkiye’ye mal olmuş bir siyasetçi. Türkiye için buradayız, Adana için buradayız. Mücadelemize yılmadan devam edeceğiz” değerlendirmesini yaptı.
“14 milyon kişinin iradesine karşı bir kişinin iradesi eşit değildir, olamaz”
CHP İstanbul Milletvekili Ali Gökçek, şunları söyledi:
“Ahmet Özel ile başlayan, iktidarın yargı eliyle muhalefet partisini ve bütün muhalefet partilerini bastırmaya çalışması ilk olarak burada başlıyor. Buradan sonra adliyeye, adliyede savcılık ve savcılıktan da hakimlikte ve büyük olasılıkla da belediye başkanlarımız tutuklanacaklar. Dün oturdum baktım. İstanbul, Antalya, Adana ve Adıyaman, büyükşehirler ve il belediye başkanlarının oy kullanılması için toplamda 14 milyondan fazla kişi oy kullanmış. Bugün 14 milyona karşı bir. Bir kişi, İstanbul Başsavcılığında oturup isterse Adana’dan isterse Antalya’dan isterse Ankara’dan isterse Ümit Özdağ’da olduğu gibi Antalya’da işlendiğini iddia ettiği suç için Ankara’daki bir parti Genel Başkanı’nı alıp buraya getirtebiliyor. Bu keyfilikten başka hiçbir şey değildir. 14 milyon kişinin iradesine karşı bir kişinin iradesi eşit değildir, olamaz. Bunu anlayacaklar. Çünkü zaten bunu görecekleri ilk yer önümüzdeki seçimler olacak. Biz 2 Kasım diyoruz. 2 Kasım’da yapalım seçimi. Kim anketlerde birinciymiş, kim insanların, vatandaşın gönlünde birinciymiş? Bunu anlayacağız.”